Kezban Konukçu yazdı: “Talan ve yağma düzeni” dediğimiz bu düzenin sürdürülebilirliği emekçilerin baskı altına alınması ve yanı sıra “rıza” devşirilmesine!-->…
Bu sürece işçi sınıfının kazanımlara ve morale ihtiyacı olduğu yaklaşımıyla girdik. Derdimiz ne kendimizi göstermek ne de direnmek için direnmekti. Kazanmak!-->…
Örgütçü bir kişiliğin siyasal mücadelede ilerlediğinde de taban çalışmasından kopmadan iki çalışmayı da hakkıyla yapabileceğinin hatta böyle olmasının!-->…
Yoksa biz de “gösteri” dünyasının algı yanıltması yöntemleriyle gerçeği bükmeyi mi tercih ediyoruz?
Ezilenlerin rasyonel aklı günümüzde “hayatta!-->!-->!-->!-->!-->…
Burada sınıfın öncülüğü meselesine bakıştaki sapmalar, kimlikler mücadelesinin öne çıkması ve post modernizmin etkilerini de mutlaka göz önünde!-->!-->!-->…
Bu sene sınıf mücadelesinin önünü açmak her taraftan cendereye alınan, sıkıştırılan emekçilere umut olmak için dayanışma ve direniş ruhuyla yasakların!-->…
AKP’lilerin grev sürecinde CHP’li belediyelere dönük yaklaşımlarından sonra işçinin hakkını vermeyen kendi partisini değil de hakkını isteyen işçiyi sorumlu!-->…
Saldırılar sürerken direniş de örgütleniyor. Şu anda ülkenin dört bir yanında işçiler direniyor. Bir araya gelmeye çalışıyor, dayanışmayı büyütmeye!-->…