Yayın Politikamız

Karşı Mahalle’mize Hoş Geldiniz!

Karşı Mahalle, ezilenlerin özgürleşme türküsünün mütevazı ama candan bir notası olma gayesiyle yola çıkıyor.

Büyük insanlığın içinde debelendiği çok boyutlu krizin en önemli boyutunun ezilenlerinin sesinin çalınmış olması olduğuna inanıyoruz. İnsanlığın temel sağaltıcı gücü olan ezilenlerin öfkesi, bugün kendi sesiyle buluşamadığı için keskin sirke misali kendisine zarar veriyor. Kendisine zarar vermekle de kalmıyor evrendeki bilinen tek yaşam odağı olan dünyamızın da her açıdan büyük bir yıkımın eşiğine sürüklenmesine kayıtsızca seyirci kalıyor. Ezilenlerin çekilmez hayatlarına karşı duydukları öfke, gözünü iktidar hırsı bürümüş popülist diktatörler, faşistler, sermayenin envai çeşit bileşeni tarafından kendi siyasi projelerinin temel gıdası haline getiriliyor. Dünyanın istisnasız her noktasında sermayenin yediği haltlara karşı yönelmesi gereken öfke misliyle yabancılara, ötekilere, göçmenlere, gençlere, kadınlara, diğer yoksullara dönüyorsa eğer, bunun en temel sebebi ezilenlerin kendi sesleriyle konuşamaz kılınmaz olmalarıdır. Kendi sesiyle konuşamayan kendi sesini de duyamaz, kendi sesini duyamayanlar ise kendi varoluşlarının doğal bir sonucu olması gereken bir bilince asla sahip olamazlar.

Karşı Mahalle, cümle ezilenlerin kendi seslerini bulma, yaratma, paylaşma, büyütme mecrası olabilmeyi umuyor.

Karşı Mahalle, bu anlamıyla tarafsız bir mecra değildir. Hayata ezilenlerin tarafından bakma gayretindedir.

“Bir dönemin egemen düşüncelerinin egemen sınıfın düşünceleri olduğu” gerçeğini biliyoruz ama kabul etmiyoruz. Ezilenlerin kendi sesini bulabileceğine yürekten inanıyoruz. Dünyanın değiştirilebileceğine dair girişimlerin sonunun kaçınılmaz olarak Gulag olacağı takıntısının ezilenlerin kendi sesini bulma çabalarının önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyoruz. İçine itildiğimiz şu halleri görüp de “Devrim mi? O da ne?” diyenlere hayretle bakıyoruz.

Paylaşarak büyümenin, güzelliği elbirliği ile yaratmanın arayışı içindeyiz. Ezilenlerin çok sesliliğini yansıtmak istiyoruz. Kendi sözümüzü önemsiyoruz ama meftunu da değiliz. Ezilenlerin birbirinden öğrenecek ne kadar çok şeyi olduğunu biliyoruz.

Yayın politikamızın esası, ezilenlerin zihinlerindeki kelepçeleri kırabilmektir. Bu kelepçelerin hepsinin ezenlerin iradesinin bir sonucu olmadığını, hepimizin kendi hatalarımızdan öğrenmeye de kendi yanlışlarımızla ve eksikliklerimizle hesaplaşmaya da çok ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Karşı Mahalle, ezilenlerin yeniden ana toplumsal aktör, özgürleştirici özne olarak inşasında bir rol oynamak, bir katkı sunmak isteyen herkesin mekanı olmak arzusundadır.

Bizler;  dünyayı ve ülkemizi karaya oturtanlarla aynı gemide olmadığımız bilincini büyütmek derdindeyiz. “Biat etmenin” rahatlık değil cehennem ateşlerinde yanmak, insani olan ne varsa tüketmek anlamına geldiği bir dönemde olduğumuzu görmek ve göstermek istiyoruz. En zorbaların, en acımasızca zulümlerin “normal, meşru ve kaçınılmaz” görüp de ezilenlerin en küçük itiraz girişimini hiç vakit kaybetmeksizin “terörö” diye mahkum etmeye kalkanlar bizden uzak olsun. Akıntıya karşı kürek çekmek için dostlar, arkadaşlar arayışı içerisindeyiz.

Ezilenlerin herhangi bir kesiminin ezilmesini meşru gösterecek hiçbir sözün ve görüntünün mecrası olmamak için azami özen göstereceğiz. Bu konuda başarısız olursak en sert eleştirilerini sakınmayacak sahici komşularımız olacağını umuyoruz.

Mahallemizin en güzel sokakları ezilenlerin kurtuluşu için ter döken ve emek harcayanlara her daim açık olacak.

Haydi o zaman şimdi bu güzel günde “Karşı Mahalle”mizi hep birlikte süsleyelim ve güzelleştirelim.