Münih Güvenlik Konferansı – Mehmet Yılmazer

Raporda ilginç bir uyarı da var: “Dünya gittikçe daha az Batılı oluyor. Fakat daha önemlisi Batı kendisi de daha az Batılı olma yolunda.” Batı kendi değerlerinden neden uzaklaşıyor?

Münih Güvenlik Konferansı Davos kadar göze batmadan sona erdi. Güvenlikle ilgili dünyanın en önemli toplantılarından olan Münih Konferansı’nın ana başlığı ilgi çekicidir. Konferans başkanı Wolfgang Ischinger’in sunduğu raporun adı Westlessness (Batısızlık) idi. Bütün raporu henüz inceleyemesek de giriş bölümünde şöyle bir tablo çiziliyor.

“Geçtiğimiz yıllarda Batı demokrasilerinin mükemmellikten uzak olduğu herkes için açık hale geldi. Kuvvetler ayrılığı zayıfladı, demokratik değerler ve gelenekler zarar gördü. Yeniden canlanma Batı’nın kendi içinden başlamalıdır. Sistemde bozukluklar olabilir, fakat sistemin kendisi bozuk değildir.” (Rapor 2020)

Batısızlık genel olarak neyi anlatıyor? Dünya güçler dengesinin Doğu’ya doğru kaymakta olduğu artık kabul ediliyor. Elbette Batı dünyası bunu kabul ederken Doğu’nun “otoriterliğini” öne çıkartarak yapıyor. Ayrıca “sistemde bozukluklar olsa da sistemin kendisinin bozuk olmadığı” belirtilerek batının kendini yenileme gücüne güven tazelemeye çalışıyor.

İnsanlık artık bundan yeterince emin değildir. Davos toplantısı da hatırlanırsa kapitalizmin insanlığı bir cehenneme doğru sürüklediği artık en kör göze batar hale gelmektedir.

Trump Davos’ta nasıl bir ‘büyük Amerika’ yarattığını anlatarak ekoloji konusunda dünya ile alay etti.

Öte yandan İkiz Kuleler’in yıkılmasından sonra ABD dünyanın güvenliği konusunda ne yaptıysa tam tersi sonuçlar ortaya çıktı. Ortadoğu’yu ve Güney Asya’yı tam bir cehenneme çevirdi.

Sadece bu kadar değil, Trump rüzgarıyla Batı’nın çok övündüğü kurum ve değerler de hızla eriyor. Amerika istemediği kurumu çalıştırmıyor. Dünya Ticaret Örgütü’nü bir kenara iterek Çin’le gümrük savaşlarına başladı. Batı’nın en önemli değerlerinden liberalizmin yerine “vatanseverliği” savunuyor.

Macron ise NATO’nun beyin ölümünden söz etmişti. İngiltere AB’den ayrılarak son yüzyılın en önemli projesinin çökmekte olduğunu ilan etmiş oldu.

Raporda ilginç bir uyarı da var: “Dünya gittikçe daha az Batılı oluyor. Fakat daha önemlisi Batı kendisi de daha az Batılı olma yolunda.” Batı kendi değerlerinden neden uzaklaşıyor? Batı’nın değerleri gerçekten nedir? Kapitalizm kendi kısa tarihine iki dünya savaşı sığdırdı. Ayrıca Avrupa dahil dünyanın pek çok bölgesine faşizmi Batı dünyası taşıdı. Kapitalizm ile demokrasinin ayrılmaz ikili olduğu konusunda iflah olmaz bir yanılgı vardır. Bunun böyle olmadığı her geçen gün daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

1950’ler sonrası yaşanan refah devletleri dönemi kimseyi yanıltmasın. Bu devletlerin sosyalizm korkusuyla ortaya çıktığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Duvar çökünce çok kısa süre içinde kapitalizm tüm pervasızlığıyla insanlığa gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi. ‘Batısızlık’ ilginç bir kavram. Dünyadaki gelişmeleri içine sığdırabiliyor.

Son güvenlik konferansında Batı kendi varoluşunu sorgular hale geldiğine göre dünyanın geleceği büyük altüstlüklerle yüklü olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları