III. Dünya Savaşı’na bir adım daha

Klasik sömürgeciliğin yaratıcısı ve farklı biçimlerde sürdürücüsü eski Batı dünyası Çin ve Rusya üzerinden yeni bir paylaşım gerilimine girdiklerinde Küresel Güney gittikçe daha yoğun bir güç merkezi konumuna doğru yönelebilir. 

Ukrayna ve Rusya, İstanbul’daki barış görüşmelerinin ikinci turunu pazartesi günü tamamladı.

Batı basını son saldırıyı büyük bir coşku ile aktarıyor. “Rusya şokta” ibaresi en çok kullanılan niteleme. 

Anlatınlanlara göre Ukrayna, 117 SİHA ile bir buçuk yıllık bir hazırlık sonrasında dört hava üssünü vurdu ve 41 uçak imha edildi. Vurulan uçaklar sıradan olmayıp Rusya’nın nükleer silah taşıyabilen bombardıman uçakları. Bunların üçte birinin imha edildiği iddia ediliyor. Böylece Rusya nükleer saldırı kapasitesinde büyük bir kayba uğramış oluyor. 

Rusya’dan yapılan açıklamalarda ise fazla detay bulunmuyor. Murmusk ve İrkutsk’da iki üs vurulmuştur. Diğer dört üsse yapılan saldırı engellenmiştir. Bu üslerin Rusya’nın 4000 kilometre içlerinde olması büyük önem taşıyor. Ayrıca iki de köprü imha edilmiştir. 

İlk akla gelen soru Rusya’nın güvenlik açığıdır. TIR’larla bu kadar uzun mesafeleri aşarak üslerin çevresine varabilmek çok önemli bir güvenlik açığına işaret ediyor. Ayrıca Ukrayna’nın Rusya’da güçlü istihbarat kanallarının olduğu ortaya çıkıyor. Yapılan yorumlara göre Rusya komuta kademelerinde savaşa ve Putin’e karşı grupların olduğu ve bunların bu operasyonda büyük rolünün olduğu söyleniyor. Bu operasyonun aynı zamanda Putin iktidarının gücünü sınadığı söyleniyor. 

Tam İstanbul buluşması öncesi bu olayın yaşanması, Ukrayna’nın elini güçlendirecektir. Buluşma bir kesintiye uğramadan gerçekleşti ve yeni bir takas anlaşmasıyla sonuçlandı. Devamının nasıl geleceğini göreceğiz. 

Bu operasyonda en aktif rol alanın İngiltere olduğu artık herkesin bildiği bir sırdır. Trump’ın Zelenski’yi Beyaz Sarayda iyice ezmesi, Rusya’ya yakın davranması ardından bir barış getirmediği gibi Avrupa’yı yeni bir savaşın eşiğine getirdi. Bu operasyonla Rusya’yı masayı devirmeye kışkırtmak herhalde hedeflerden birisiydi. Rusya şimdilik sakin görünüyor. Öte yandan bu saldırıyla Rusya’nın yakın zamanda ilan ettiği nükleer silah kullanma için kırmızı çizgisi aşılmış oluyor. Rusya birkaç gün önce İstanbul’da masaya son derece güçlü bir pozisyonda oturmak üzereyken son operasyonla bu üstünlük önemli ölçüde kaybedilmiştir. 

Trump’ın barış söylemlerine rağmen neler oluyor? Almanya uzun menzilli Taurus füzelerini Ukrayna’ya vermeye razı oldu. Önceki Alman hükümeti bu konuda adım atmıyordu. Yeni F. Merz hükümeti bu konuda sınırları kaldırdı. Putin bu konuda yaptığı açıklamayla böyle bir saldırı olduğunda Almanya’nın sorumlu tutulacağını açıklamıştı. Şimdi benzer bir saldırı SİHA’larla yapılınca Rusya’nın karşılığının ne olacağı merak konusudur. 

Avrupa’da özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere bağıra çağıra savaşa hazırlandıklarını açıklıyorlar. Avrupa’nın mühimmat depoları üç yıllık savaş sonrası boşaldı. Bu nedenle Avrupa kaçınılmaz bir şekilde yoğun bir silahlanmaya giriyor. Kıta yeni bir savaşın eşiğine mi geldi? Buna hemen evet demek zordur. Ancak Avrupa Rusya’ya “stratejik bir yenilgi” yaşatmaya kararlı görünüyor. Savaşın bu haliyle sonlanması Avrupa için katlanılamaz bir yenilgi anlamına gelir. Rusya’yı gücünü kullanamayacağı bir kuşatma içine sokmak; aşırı silahlamaya zorlayarak ekonomik olarak çöküşe itmek Batı’nın ilk hedefidir. 

Bunun kolay olmadığı yeterince açıktır. Ayrıca Atlantiğin iki yakasındaki uzaklaşma Avrupa’nın bu konuda adımlarına sınırlama getirebilir. Öte yandan, ABD’nin Çin stratejisiyle Avrupa’nın Çin’e yaklaşımı arasında belli bir fark vardır ve bu açı büyüdükçe dünya güçler tablosu alışıldık konumundan farklı yollara akacaktır. 

Bunların yanında klasik sömürgeciliğin yaratıcısı ve farklı biçimlerde sürdürücüsü eski Batı dünyası Çin ve Rusya üzerinden yeni bir paylaşım gerilimine girdiklerinde Küresel Güney gittikçe daha yoğun bir güç merkezi konumuna doğru yönelebilir. 

Kapitalizmin krizi derinleştikçe paylaşım iştahı da yükseliyor. Rusya’nın devasa zenginliğine bir türlü ulaşamayan Avrupa bir kez daha bu yola çıkar mı? Göreceğiz. Öte yandan ABD yükselen rakibini düşürmek için tüm dünyanın üretim, ticaret ve finans yapısını bozacak adımlar atıyor. Dünya bugüne kadar insanlığın yaşamadığı büyük gerilimlerin içine yol alıyor. Rusya’ya 100 tane SİHA yollamak başarısı Avrupa için ne anlama gelebilir? Bugüne kadar düşmeyen Rusya kalesinin düşürülmesi için küçük de olma bir umut!