Yangından Medet Ummak – Ayşe Tansever

Doğrudur, Amazonlar genel olarak gerici zengin çiftçilerin topraklarının olduğu alanlarda yanmaktadır. Ve kasten yakıldığını gösteren tutuşturucu madde olan boş şişelerin bulunması sorgulanmamaktadır. Bunları Morales’in yaktırdığı düşünülemez. Bizzat, bu toprak sahipleri tarafından bilinçlice yakılmaktadır.

Amazonlar yalnızca Brezilya’da değil; batısında Bolivya Amazonları da yanıyor. Bolivya gericiliğinin ve Morales muhaliflerinin, bir başka deyişle sömürge zamanında yerleşmiş olan Avrupa kökenli ülke burjuvalarının yaşadığı doğudaki Santa Cruz bölgesindeki Amazonlar da yanıyor. Son belirlemelere göre 11 bin 468 yangın vardı.  Bunun üzerine Brezilya’da olduğu gibi sosyal medyada bir takım çağrılar ve açıklamalar yayılmaya başladı. Muhalefet gazetesi Pagina Siete  “Başkan Evo Morales’in ülkenin tarım tekelleri ve hayvancılık yapanlarının yararına tarım alanlarını genişletmelerine izin vermesi iklim kirliliğinin baş nedenidir.” diye yazıyordu. (1) Morales bu gerici sömürge kalıntısı zengin kesimin oylarını almak için göz yumuyor hatta teşvik ediyormuş.

Arkasından Çin’e ihraç edilecek etleri taşıyan ilk geminin demir alışı sırasında bir eylem yapıldı. 800 milyon dolarlık gelir sağlayacak Çin’e et ihracı protesto edildi ve böylece Morales’in tarım mafyası ile işbirliği içinde olduğu vurgulandı. Et ve soya üretmek için ormanları yaktırdığı iddia edildi.

Sosyal medyadan ortalığa yayılan mesajlarda ülkede acil durum ilan edilmeliydi. Halk başkent La Paz’da eyleme çağrılıp dört maddelik talepler dizildi. Bunlardan biri hemen ulusal ve uluslararası yardım ile söndürme çalışmalarına başlaması idi. İkincisi, söndürme işlemine Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) el vermesine izin vermesi isteniyordu.  Burada belirtmek gerekir; birkaç yıl önce STÖ’nin iktidarı devirme çalışmaları yürüttüğü tespit edilmiş; Morales bu STÖ’nin faaliyetlerini yasaklamış ve kovmuştu. Üçüncü talep de 48 saat içinde BM ve OAS(Amerikan Ülkeleri Örgütü)’ta (2) uluslarası toplumdan yardım isteyen bir bildiri yayınlanmasıydı. Yani işe dış gerici ülkeler sokulacaktı. Dördüncü talepte de 3973 sayılı hükümet kararnamesinin iptali isteniyordu. Bu kararname birkaç yıl önce yerli halkların geçimlerini sağlamak için Amazon içinde ormanlara zarar vermeyecek şekilde işlenebilir toprak açmalarına izin veriyordu.

Çağrıcılar uluslararası tanınmış ünlüler ve STÖ bağlantısı olan çevre üyeleriydi. Morales’in yasa dışı koka bitkisi ekilmesini ve iktidarda kalabilmesini sağlayacak tarım iş çevrelerini arkasına alabilmek için Amazon yangınlarını desteklediği halka inandırılmaya çalışılıyordu. Böylece ekim ayındaki başkanlık seçimleri öncesi Morales’e karşı bir kampanya ateşi yakılacaktı.

Oynanan oyun ortada. Doğrudur, Amazonlar genel olarak gerici zengin çiftçilerin topraklarının olduğu alanlarda yanmaktadır. Ve kasten yakıldığını gösteren tutuşturucu madde olan boş şişelerin bulunması sorgulanmamaktadır. Bunları Morales’in yaktırdığı düşünülemez. Bizzat, bu toprak sahipleri tarafından bilinçlice yakılmaktadır. Onların desteğine Morales’in ihtiyacı yoktur. Son kamuoyu araştırmalarında Morales zaten %43 destek ile önde gidiyordu.

Morales seçim çalışmalarını bırakıp hemen yangınları söndürtmek için kolları sıvadı. 200 araç, 4000 personel ve dünyaca ünlü süper tanker ile yangınları söndürmüş ve son haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla bin 362 alan kontrol altındadır. Ayrıca uluslararası kurumların da ülkeye yardım etmesine izin vermişti.

Alıntı yaptığımız yazıda bu kampanyayı yürütenlerin bilinçli bir şekilde politik kişilerden seçilmediği ve politik söylemlerden uzak durduklarına dikkat çekilmektedir. Önde gelen kişiler arasında Doğu Avrupa’da duvarın çökmesi sonrası görülen renkli devrimlerde rol oynamış kişiler vardır. Amacın şu olduğu söyleniyor: Çevre sorunları bahanesi ile Morales’i karalamak ve seçimlerde oy oranını düşürmek. Hatta halkı ayaklanmaya teşvik ederek ve iktidarı şiddet kullanmaya zorlayarak aynen Maduro’ya yapıldığı gibi uluslararası kesimin Morales’i diktatör olarak damgalamasını sağlamayı hedefliyorlar. Sonra da Bolivya, Lima vs. gibi kurumlardan çıkartılacaktır. Morales seçimleri kazansa bile gerçersiz saymaya gerekçe olarak kullanılacaktır. Ülke bir karışıklığa sürüklenecektir.

Amazon yangınları Latin Amerika ülkelerinde büyük öfke yarattı ve ilerici kesimleri harekete geçirdi. Avrupa kapitalist ülke liderleri bile faşist Brezilya lideri Bolsonaro’yu eleştirerek halklarından puan toplama yoluna girdiler. O seçimleri arkasına toprak tekellerini, Amazon alanlarını onlara peşkeş çekme sözü vererek kazanmıştı. Şimdi de yakmalarını teşvik ediyor. Görmemezlikten geliyor. Şimdi Latin Amerika’nın tümündeki halklarda böyle bir bilinç ve hareketlenme ortaya çıkmışken acaba bu, Morales’i de karalamaya hizmet edebilir mi? Acaba tekrar iktidar olmasının önüne geçilebilir mi? Seçimlerden gerici bir iktidar çıkması sağlanabilir mi? Bolivya iktidarı üzerinde oynanan oyunun özü budur. Ayrıca Brezilya lideri üzerindeki öfkenin parçalanmasına hizmet edebilir.  

Bir açıklama yapmak uygun olacaktır. Amazon ormanları yüzyıllardır yerli halklar tarafından yakılır. Orman yakılması, etrafında yaşayan yerleşik halkların yüzyıllardır uyguladığı bir yöntemdir. Onlar bu işin nasıl yapılması gerektiğini bilirler. Bilinçli orman yakılması belirli ölçülerde daha da gelişip yenilenmesini, canlanmasını sağlar. Tıpkı bitkileri budamak gibi. Daha gür ve güçlü çıkarlar ve yerli halk ve köylüler bunu atalarından öğrenmişlerdir.

Bir gerçeklik daha vardır. Bu yangınların bir kısmı orman etrafında sürülü alanların yakılarak temizlenmesi işlemidir. Bizim ülkemizde de hasat sonrası tarlalardaki yaban kurumuş otlar yakılarak temizlenir. Şimdi yangın denen ateşlerin bir kısmı da yangın değildir. NASA’nın fotoğraflarına bakılırsa bu seneki yangınlar 2010 yılından daha fazla değildir. 

Kapitalizm ormanları altındaki madenleri, doğal kaynakları, suları elde etmek için yok etmek ister. Büyük tarım tekelleri, ihraç malları ve hayvan yetiştirmek için meralar açarak kar amaçlı sonrasını düşünmeden ormanları yakarlar. Bir daha onarılmaz şekilde, üstündeki değerli bitki örtüsü ve hayvanlarını hiç düşünmeden tahrip etmekten çekinmezler. Benzerini Kaz Dağları ve Karadeniz havzamızda maden çıkarma süreci üzerinden yaşıyoruz. 1980’li yıllarda Latin Amerika’da neoliberal politikalar başladıktan sonra uluslararası tekeller tarafından tüm bölge özellikle Bolivya, Peru, Ekvador vs. birer maden ocakları alanı oldu. Yerli halklar topraklarından sürüldü. Etrafındaki toprakları kullanılamaz hale getirildi.  Morales iktidar olduktan sonra ülkesini bu tekellere karşı koruma işine soyundu.  

Amazon gibi üçüncü dünya ülkelerinin topraklarını, iklim koşullarını bozan onların kar hırslarıdır. Daha sonra ne olur? Maden, doğal kaynak bitince bırakıp giderler ve temizlenmesi orada yaşayan ve bu çıkarımdan yarar değil zarar gören halklara kalır. Bir de çevreyi kirletiyorlar, korumuyorlar diye suçlanırlar. Amazon yangınlarının asıl sorumlusu arkadaki, iklim çevre düşünmeyen çok uluslu tekeller ve onların ülke içindeki yardakçılarıdır. Onların iklim koşulları umurunda değildir.

Trump iktidarı geçen yıl Venezuela, Nikaragua ve Küba’yı “kötülükler troikası” ilan edip sonra bu ülke iktidarlarını değiştirme denemesine girdi. Ama hepsinde başarısız oldu. Biz kişisel olarak bu ülkeler içinde neden Bolivya yok diye düşünürdük. Çünkü Morales de bu tür ülkeler gibi sosyalizm yolunda halklarına büyük kazanımlar sağlamış ve ABD ve kapitalizmini her fırsatta eleştiren ülkelerden biridir. Ama Bolivya’nın bir yerli halklar ülkesi olması ve Morales’in halkına sağladığı refah ve kalkınma, Batı gerici güçlerinin halkları arkasına almasını olanaksız kılıyordu. Amazon yangınını şimdi böyle bir fırsat olarak görüyorlar. Yani yangından medet umuyorlar. Biz Bolivya halklarının Morales iktidarının kendilerine sağladığı kazanımları ve de Batı gerici güçlerinin Amazon yangını ile oynamak istediği oyunu gördüğüne inananlardanız.

  • The U.S. Footprint in Bolivia’s Incipient Colour Revolution, Bruno Sgarzini, 2 Eylül 2019
  • OAS, ABD çıkarları doğrultusunda davranan kıtanın gerici ülkeler örgütüdür.
Yazarın Diğer Yazıları