Ekvador: Suç sömürgeciliği

Ayşe Tansever çevirdi: Ekvador devleti, politikası ve finansmanının sömürgeleştirilmesinin bu suç örgütleri tarafından yapıldığı  giderek daha tartışmasız şekilde kanıtlanıyor. 

Finansallaşma, militarizm, kaos ve uyuşturunun emperyalist üretim tarzının yeniden üretildiği dört ana faktör olduğunu söyleyebiliriz. Ancak genel olarak bunlar her zaman mevcut olsa bile farklı değerlendirme ve bağlamlara göre bazıları bazen diğerlerinden daha net hale gelebilmektedir.   

Ekvador, bir kaos ve uyuşturucu operasyonunun ortasında.

TV kanalları, üniversiteler ve cezaevlerinin ele geçirilmesi Noboa’nın, anayasal güvenceleri askıya alıp, silahlı kuvvetlere ülkede  faaliyet gösterme yetkisi veren bir “özel durum” ve “iç silahlı çatışma ortamı” ilan edebilmesine olanak tanıdı. Eski Başkan Rafael Correa da dahil birçok yetkili de bunu desteklediler. 

Büyük olasılıkla hafif silahlı ve gevşek örgütlü 13 gencin televizyonu basmaları ve bir kısmının da üniversitede boy göstermesi, Ekvador’u Kuzey Amerika “yardımına” bile muhtaç bırakacak koşulların yaratılmasını kolaylaştırıp hızlandırdı. Bu gençlerin silahsız ve gevşek örgütlü olmaları, Ekvador’daki bu suç olaylarının artık zayıfladığı anlamına gelmiyor.

Üniversitelere ve medya kuruluşlarına saldıranlar devrimciler değil, daha ziyade şiddet kapasitelerini kullanmaktan başka bir umutları veya iddiaları kalmayıp suç çetelerine katılan birkaç düzine delikanlıdır. Cezaevi  gardiyanlarını sebepsiz öldüren telefon ile çekilmiş görüntülerine bakarak onları bazı Meksika kartelleri, Venezuelalı karşı-devrimci guarimbaları  ya da IŞİD gibi en kötü “siyasi-askeri” güçlerle ilişkilendirince hiçbir anlam taşımayan uygunsuz şiddet çıkaran kişiler olarak düşünülüyorlar. 

Bukele “paketi” yalnızca bir kampanya parçası değil aynı zamanda İsrail öncülüğünde iktidarların böyle dönemlerinde, hapsetme ve işkence uzmanlarıyla birlikte uyguladıkları bir projedir.

Ekvador devleti, politikası ve finansmanının sömürgeleştirilmesinin bu suç örgütleri tarafından yapıldığı  giderek daha tartışmasız şekilde kanıtlanıyor. 

Devletin suç örgütü ile işbirliği içinde olduğunu söyleyen başkan adayı Fernando Villavicencio’nun öldürülmesi, Manta liman kenti belediye başkanı veya Esmeraldas’taki liderlik adayı Pedro Briones gibi birbirini takip eden siyasi liderlere yönelik suçlar aslında suç çete güçlerinin iktidarsız bir devlet ve siyasi sistemden ne kadar korkmadıklarının göstergesidir. 

Ancak ülkedeki suç içeren şiddetin şeceresini anlamak için ilk önce bu durumu destekleyen bazı konuları ele almamız gerekiyor.

Ekvador, büyük koka üreticileri Peru ve Kolombiya ile komşudur. Pasifik Okyanusu’nda limanları vardır ve bölgedeki en iyi karayolu ağına sahiptir.

Ülke ekonomisinde dolar kullanılıyor olması para aklama operasyonlarını kolaylaştırır. Dış ticareti düzenleyen kuralları olmadığı gibi gümrük ve limanları özelleştirilmiştir. Hem cezaevlerinin bağlı olduğu Adalet Bakanlığı hem de suçla mücadele istihbarat aygıtı eski devlet başkanı Lenín Moreno tarafından işlevsiz hale getirildi.

Ülke çeteleri örgütlenmelerini hem geliştirdiler hem de karmaşık bir yapı kazandılar. Bir dizi suç ekonomisini denetimlerine aldılar.   

Bugün ülke, uyuşturucu, altın ve insan kaçakçılığından elde edilen fonlarla beslenen bir finansal platformdur. Daha birçok suç ekonomisini ellerinde tutarlar. 

Lenin Moreno ve Lasso’nun gerçekleştirdiği devletin işlevsizleştirilmesi, çözülmesi, suç çetelerinin devlet kurumları ve siyasete sızmasını ve onu sömürgeleri haline getirmelerini kolaylaştırdı. Yani bu çeteler, polis, adalet sistemi, başsavcılık ve yürütme organı gibi devlet kurumları içine sızmıştır.   

Tam pandemi ortalarında, devletin cezaevleri sistemi üzerindeki acizliğini ve onun tutuklular tarafından denetlendiğini ortaya çıkaran korkunç olduğu kadar trajik  cezaevi isyanları yaşandı. O sıralarda, zamanın en büyük suç çetesinin önemli bir patronu öldürüldü. Çeteler patlamasının nedeni birçok kişi tarafından buna bağlanır. Bu patlamanın büyük olasılıkla uyuşturucunun üretimi, nakliyesi ve pazarlanması gibi çeşitli aşamalarında farklı grupların, farklı alanlarda oynamaya başladıkları farklı rollerle ilgili olduğu ortaya çıktığı düşünülebilir. 

Bu olguyu anlamak için, bunların genellikle Sinaloa Karteli ve Jalisco Nueva Generación gibi yurtdışındaki büyük suç örgütleri ile bağlantılı çeteler olduğu ve bu çeteleri Ekvador topraklarında infazcı olarak kullandıklarını belirtmekte fayda vardır. Avrupalı ve hatta Avustralyalı suç grupları için de durum aynıdır.

Kurumsal sömürgeleştirme dediğimizde, bizzat polis, adalet, başsavcı ve yürütme organı gibi devlet kurumlarına suç örgütlerinin sızmasını kast ediyoruz. Önceki başkan Lasso’nun istifa nedeni olan “çapraz ölüm” bizzat Arnavut uyuşturucu mafyası ile başkanlık çevresi arasındaki ilişkiyi açığa çıkaran soruşturma ve güvenlik oylaması ile ilgiliydi.

Neoliberal düzenlemeler nedeniyle devlet sosyal  güvencelerden çekilince boşalan yeri hızlı bir şekilde farklı suç örgütleri aldı. 18 ila 25 yaş arasındaki gençlerin, yalnızca kendilerine bir gelir ve sosyal rol sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda hakim oldukları topraklar üzerinde polis kontrolünü ortadan kaldıran ve dul kadınlara, hastalara, mahkumların akrabalarına yardım sağlayan suç militanlığına kaydolmaktan başka olası bir kaderleri yoktur.  Devlet tarafından yalnızca sınır dışı edilme, aşağılanma ve zulüm görüyorlardı.  Bu mükemmel bir şekilde uygulanan, trajik bir denklemdir.

Ekvador bugün Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa için çok önemli bir kokain dağıtım merkezidir. Avrupa’da, muz sevkiyatlarının içinde saklanmış, büyük miktarda kokainler bulundu. Muz şimdiki Başkan Noboa’nın kendi özel ihracat ürünüdür. 

Kolombiya iç savaş güçlerinin barış pazarlığı ve silahsızlandırılması iki ülke arasında bir boşluk yarattı ve bu topraklar hızlı bir şekilde suç örgütleri tarafından işgal edildi. 

Avrupa’nın bir tüketici pazarı olarak sağlamlaşması Ekvador limanlarının önemini arttırdığı gibi Arnavut gibi mafyaların varlığını da açıklıyor.

Ekvador ile Avrupa Birliği arasındaki ticaretin 2016 yılından itibaren serbest ticaret anlaşmasıyla liberalleşmesi yalnızca ticari taşımacılığın akışını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kontroller daha değişken hale gelerek suç operasyonlarını kolaylaştırıyor.

Her türlü soru sorulmalıdır

Küresel gözetleme cihazlarının bir gevşekliği olmadan şiddet bu kadar artabilir mi? 

Dış ticaretin liberalleştirilmesi, döviz ya da para piyasasının kontrolünün olmadığı dolarize bir ekonomi, kontrol düzenlemelerinin kalkması   ve kriminal devlet istihbaratının silahsızlandırılmasının suça yönelik bir platformu tercih ettiği ve oluşturacağı açık değil miydi?

Amerika Birleşik Devletleri’nin yıllardır sunduğu ve şimdilerde derinleşen suça karşı işbirliği, bunun gerçekleşmesine olan ilgisini göstermiyor mu?

Bunun bir yansıması olarak, biz Başkan Noboa’nın kendi topraklarında tüm Ekvador  halkını  üniformasız veya safsız bir şekilde yada  insanların her iki taraftan da zorunluluk veya zorlama nedeniyle askere alındığı bir savaş ilan ettiğini söyleyeceğiz.

Önümüzdeki birkaç hafta içinde El Salvador’daki faşist karalamanın yanı sıra Ekvador’da da benzer bir şeyin kurulması ile karşı karşıyayız. Bu tür suçlanmaları hak etmeyen bir kıta, hele hele sosyal güvence politikalarının yokluğu nedeniyle suçun arttığı bir bölge olmayı hiç hak etmiyor.


*Bu yazı, Resumen LatinoAmericano sitesindeki İspanyolca orijinalinden Türkçeye Ayşe Tansever tarafından Karşı Mahalle için çevrildi. Yazar Fernando Esteche siyasi lider, sosyal iletişim konusunda doktora sahibi ve PIA Global’in genel müdürü.