Bu Sefer de Huawei’ye Yaptırım – Ayşe Tansever

Bu bilgiler ışığında ABD’nin yeni yaptırım kararının kendi ayağına kurşun sıkmak olduğu söylenebilir. Zaten hangi yaptırımı böyle değil ki?  

Hafta başının en önemli haberleri şüphesiz Trump’ın Çin dünya devi Huawei’ye getirdiği yaptırım oldu. ABD şirketleri artık Huawei’ye hardware, software ve diğer teknik sistemleri satamayacak.  Google ve Android de bunun içinde. Sonuçta hem Huawei şirketi cep telefonu üretiminde ABD’den aldığı şeyleri alamayacak hem de o pazara giremeyecektir. Ayrıca şimdiye kadar sattığı telefonlar Google hizmetlerinden yararlanamayacak. Yani Whatsapp, Gmail, Haritalar, YouTube Huawei telefonlarında kullanılamayacak. Bunun için de 90 günlük süre verildi. Böylece Trump bu kararı ile Huawei’nin dünya pazarındaki yerine göz dikmiş görünüyor. Gerekçe olarak da Huawei’nin Çin Komünist Partisi’nden maddi destek almasının ABD “ulusal güvenliği” tehdit etmesi gösterildi. Almanya hatta İngiltere bile bunun için elde yeterli bilgi olmadığını açıkladılar.

“Ulusal güvenlik” gerekçesinin altında yatan ABD şirketlerinin buluşu olan internet sistemi ve uzantısı cep telefonlarında pazarın Çin şirketine kaptırılmasıdır. Huawei’nin dünya cep telefon payı giderek artıyor. AB, Asya, Latin Amerika hatta ABD pazarları bu şirketin eline geçiyor. 

Bilim insanlarının söylediklerine bakarsanız sorun bununla da kalmıyor. Huawei’nin geliştirmekte olduğu G5 sistemi dünyada yepyeni bir teknik devrim olacaktır. Bu sistem yakında devreye sokulduğunda endüstriyel otomasyon, internet sistemi, bioteknoloji, havacılık konularında yeni bir çığır açılacaktır. Asia Times yazarlarından Pepe Escobar’a göre G5 ile endüstriyel üretimde yeni tip robotlarda, uzaktan kontrollü ameliyatlarda, taşımacılık sistem çözümlerinde, dağıtım lojistiğinde ve diğer birçok alan, teknolojiler vs. yeni teknik paradigmalar kuracaktır. Yani olay telefon ötesinde tüm endüstri alanına yayılıyor.

Bu kadar teknolojik gelişim de Çin’in dünyada ABD’nin önüne geçmesidir. Zaten askeri, endüstriyel ve uzay teknolojisinde geçtiği de savunuluyor. Çin’in ‘Made in China 2025’ hedefinde, yani bir 5-6 yıl içinde Batı teknolojisine bağımlılığını yok edip AI, bulut sistemleri, endüstriyel otomasyon, bioteknoloji ve havacılıkta lider olmak vardır. Bildiğimiz Yollar ve Kemerler projesi bunun altyapısını oluşturmaktadır. Hatta son günlerde, Rusya ve eski Doğu Avrupa ülkeleri dışında İtalya, Almanya, Fransa bu projenin sınırlarına girmesine onay verdiler.

Huawei yöneticileri yaptırımlar karşısında hemen açıklama ile bu tehditlere karşı önceden hazırlandıklarını ve bir B planları olduğunu açıkladılar. 6 ay içinde Android sistemine alternatif Hongmeng operasyon sistemini devreye sokabileceklerini söylediler. Zaten şu anda Çin’de Google’a alternatif başka sistemler kullanılmaktadır. Ayrıca yaptırım 3 ay sonra başlayacaktır. Hazırlanabilirler. 

İşin ilginç başka bir yönü daha vardır. Çin bu teknik sistemini “kitlesel girişimcilik ve kitlesel yaratıcılık” şekli ile yapıyormuş. Gene Pepe Escobar’ın yazısından özetlemeye çalışalım. (ay)

“2015 Temmuz ayında Çin Devlet Konseyi … bir temel talimatname yayınladı; buna göre ‘artık herkes  kitlesel girişimcilik ve yaratıcılık’ vagonuna katılmalıdır.” Çin Komünist Partisi halkta var olan bilgi ve yetenekleri ortaya çıkaracak fonlar oluşturmuştur. Yaratıcı teknik buluşu olan kişiler bunu gerçekleştirmek için bu fondan yararlanabilirler. Aynı şekilde sıradan bir vatandaş orijinal bir girişim planı buldu ise bunu da hayata geçirmek için bu fondan yararlanabilir. 

Merkezi hükümetin bu ana hedefi binlerce vali ve yerel memur tarafından halka hizmet olarak dağıtılıyor. Yani tüm halk, merkezi hükümetin çizdiği yolda tüm yaratıcılığını ve girişimciliğini kullanarak ülkenin ana hedeflerini geliştirmeye, ilerletmeye çalışıyor. Batı’da görüldüğü şekliyle bir üst düzey kişinin fikrinin uygulanması değil tüm halkın teknik bilgisi ve yaratıcılığının devreye sokulması oluyor. Çin teknik gelişimi ve kalkınması böyle kitlesel bir yapı kazanıyor. Herkes de harıl harıl çalışıyor. Bu nedenle diyor Pepe Escobar “ABD’nin Huawei’yi yıkma hedefi geri tepecektir.” Huawei imdat dediği anda B planı hızlı bir şekilde kitlesel girişim ve yaratıcılık ile hayata geçirilecektir.

Bu bilgiler ışığında ABD’nin yeni yaptırım kararının kendi ayağına kurşun sıkmak olduğu söylenebilir. Zaten hangi yaptırımı böyle değil ki?  

Huawie’ye konulan yaptırım daha önce ticaret tariflerine konulan yeni zamlar, aradaki 11 tur Çin ve ABD uzmanlarının görüşmeleri, İran petrollerini almaya devam edecekleri ve Çin yetkililerinin kendilerine zarar verecek hiçbir şeyi kabul etmeyecekleri açıklamaları arkasından geldi. ABD’nin Huawei yaptırımı sonrası Çin 3247 ton ABD domuzunu almayı durdurdu. Ayrıca soyalarına da %25’lik gümrük vergisi koydu. Böylece Çin’in ABD’den ithalatı yarı yarıya düştü. Sonuçta ABD’nin her getirdiği yaptırım kendi vatandaşına da yüktür. Çin’den ithalata gelen zamlar vatandaşa vergi olarak yansımaktadır. Bunun rakamları vardır. Oxford Economics’e göre Çin mallarına %25’lik bir gümrük vergisi artışının her bir ABD hanesine yıllık maliyeti 800 dolar oluyormuş. Ayrıca bu ekonominin GSH’sından %0.5 azalma ile 360 bin iş yerinin kaybı olarak hesaplanmıştır.  Tarım üreticileri derneği hayvan ve soya üreticilerinin iflas edeceğini açıklayarak karara tepki gösterdi. Bu rakamları uzatmak daha mümkün. Sonuçta ABD bir yaptırım koyduğunda kendi vatandaşına da zarar vermiş olmaktadır.

Bununla da kalmıyor. Yaptığı her saldırı kendisine pahalıya mal oluyor. Her yaptırım geri tepiyor. Zaten bu nedenle Trump bir yaptırım açıklıyor ve baskılar karşısında bundan geri dönüyor. Yarın Huawei kullanıcıları isyan edebilir. Ama ondan önce de bunu kullanan kişilere app yollayamayan şirketlerin karşı çıkması da cabası olabilir. Almanya hatta İngiltere bile ABD’nin Çin ile ilişkilerini kesmesi doğrultusundaki zorlamalarına karşı çıkıyorlar.

Sonuçta Trump iktidarı gene dünya liderliğini kaybetmemek için çırpınış içindedir. Trump “ABD’yi yine en büyük” yapamayacaktır. Korkunun ecele faydası olmadığını hesaplamaya bile güçleri yoktur.

  • Why capturing Huawei is no victory in tech war. (Huawei’i yakalamak bir Teknolojik Savaş Zaferi Değildir) Pepe Escobar 21. Mayıs 2019
  • US-China Trade War: Beijing Warns Trump Against “Going too Far” (ABD-Çin Ticaret Savaşı: Pekin Trump’ı “Fazla ileri gitmede” uyarıyorlar) Stephen Lendman Global Research 21 Mayıs 2019
Yazarın Diğer Yazıları