Çin’de neler oluyor?

 

Çin’de 2010’da 50 bin olan sanayi robotu bugün 800 bine varmıştır. Dünya ekonomisindeki robotların üçte biri Çin’dedir. Ücretler 2000’de yıllık 1000 dolardı, bugün on kat artmıştır. Öte yandan 2020’de kabul edilen iflasların sayısı 30.000’dir.

The Economist’in önceki sayılarından(14 Ağustos) birisinin kapağı “Çin’in tekniğe saldırısı” (“China’s attack on tech”) biçimindeydi. Uzaktan bakınca anlamsız gelen bu “saldırı” bir yanıyla Çin’in kendi ayağına sıkması gibi bir şeydi. Ancak yakından bakınca böyle olmadığı, Çin’in yeni bir eşikte olduğu anlaşılıyor.

Çin’de 73 tane “dijital firma” olduğu ve değerlerinin 10 milyar doları bulduğu, çoğunun dışarıda eğitim görmüş ve Batı dünyasından elemanlarca yönetildiği biliniyor. Bunların içinde en iri olanlar Ali Baba, Didi, Tencent, Meituan gibi firmalara soruşturma yapıldığı, cezalar kesildiği haberi yayıldı.

İşin aslını Economist şöyle açıklıyor: “2000’lerde Vladimir Putin’in Rus oligarklara karşı verdiği savaşın tersine, Çin’in kısıtlamaları, içeriden vurgunculara karşı değil.” Alınan tedbirler Batı ülkelerindeki endişelere benzer görünüyor. “Dijital pazarlar tekelleşmeye yöneliyor, bilgi biriktiriyor ve sunucuları istismar ediyorlar, işçileri sömürüyor ve toplumsal morali aşındırıyorlar.” (The Economist, 14 Ağustos)

Xi yönetimi bu tekellere yeni kurallar ve cezalar getirerek, “partinin sınırsız gücünü gösteriyor”. (a.y.)

Sadece böyle tedbirlerin alınması değil, Çin’de ekonomi politikada daha genel bir değişim gözleniyor. “Yol gösterici prensipler olarak, başbakan yardımcısı Liu He geçenlerde şu açıklamayı yaptı: Çin yeni bir gelişme dönemine geçiyor, onun öncelikleri sosyal refah ve ulusal güvenliktir; 30 yıldır süren ne pahasına olursa olsun büyüme değildir.” (a.y)

Batı dünyasında bu açıklamalar önce endişeler yarattı. Üstelik Biden’in Trump’dan devir aldığı Çin’e karşı savaş hızlanırken, Başkan Xi dünya kapitalist pazarına meydan okumaya mı hazırlanıyordu? Bunun böyle olmadığı anlaşıldı, devleşen ve keyfileşen dijital şirketlere, aslında Batı’da da yapıldığı gibi, uyarılar yapılmasından öteye gitmiyordu. Hatta “Xi’nin kısıtlamalar hakkında kuşku uyandıran açıklamalarından sonra, Cathie Wood, Wall Street’in en çok izlenen yatırımcısının Çin pazarına geri döndüğünü bildirdi.” (Time for China to shift economic engines, William Pesek, AsiaTimes, 26 August) Xi’nin tedbirleri demek ki, kapitalist merkezleri fazla ürkütmemiştir.

Çin’de kırın ve kentlerin tüketim kapasiteleri çok farklı olduğu için, “ekonomi motorunu” iç tüketime yöneltmek kolay ve hızlı aşılabilecek adım değildir. Ayrıca Çin, büyük ve hızlı yatırımlarla arttırdığı ihracatı sayesinde önemi gelişmeler yaşamıştır. Yeni politikalarla bunun devam ettirilmesi zorluklar içermektedir. Kırdakilerin geliri kentlerden %61 daha azdır ve toplam gündelik tüketimin ancak %22’sini yapmaktadırlar. Bu sorunların hızlı aşılabilmesi için Çin, büyük kentler yaratarak göçü hızlandırma politikaları üzerine çalışmaktadır.

Öte yandan Çin ekonomisinin büyük bölümü hala “reel sektör” üzerine dayanmaktadır; Hizmet sektörü hala geridir. Oysa artması beklenen tüketimin önemli bir bölümünü hizmet sektörü karşılamakla yüz yüze gelecektir. Bütün bu dönüşümlerin büyük planlama ve güç gerektirdiği, aynı zamanda uygun zamanlamanın çok önemli olduğu artık dünya deneylerinden biliniyor.

Çin’de hala finansallaşma çok sınırlıdır. Bilindiği gibi gelişmiş merkezler finansal spekülasyonlara yönelirken Çin dünyanın atölyesi konumundaydı, hala öyledir. Bankalarda yabancı sermaye payı %1 civarındadır. Çin borsasında yabancı payı %5’dir. Ayrıca banka karlarının %90’ı reel sektöre dönmektedir. (China_Legacies of Definancialization and Defending Real Economy in China, Sit Tsui, He Zhixiong, Monthly Review, Jul 01, 2021)

Çin’in ekonomik alt yapısı sağlamdır ve Batı dünyasının istediği spekülatif yöne dönmemekte kararlı görünüyor.

Çin’de 2010’da 50 bin olan sanayi robotu bugün 800 bine varmıştır. Dünya ekonomisindeki robotların üçte biri Çin’dedir. Ücretler 2000’de yıllık 1000 dolardı, bugün on kat artmıştır. Öte yandan 2020’de kabul edilen iflasların sayısı 30.000’dir. (The Economist, 14 August)

Canlı bir ekonomiye yeni dönüşümler yaptırmak büyük sorunlarla yüklüdür. “İroni yapmaksızın Çin medyası, içerde hükümetin çip üretimini mahmuzlamasını Büyük Atılım yıllarıyla bağlantılandırıyorlar. 1958’deki Mao’nun stratejisi kıtlıkla sonuçlanmıştı.” (a.y.)

Yarı iletkenler üzerine rekabet günümüz dünyasının üzerinde yürüdüğü sırat köprüsüdür. Bazıları aşağıya düşebilir. ABD’nin Huawei ile savaşı sonucunda dünyadaki piyasa payı %18’den %4’e gerilemiştir. ABD’nin yarı iletkenler konusunda Çin’e uyguladığı kısıtlama sonucunda, bu kez Çin bunları Japonya, Hollanda ve Tayvan’dan almaktadır. (US chip-making revival off to a slow start; Asia Times, Scott Foster, Sep 01, 2021)

Çin, yeni ekonomik dönüşümden öteye üç konuda büyük sorunlarla yüz yüzedir. İlki, büyüyen dijital devler (ya da genel olarak tekelci sermaye) ile Komünist Partinin egemenliğinin nasıl veya nereye kadar yan yana yürüyebileceğidir. Bu konuda sosyalizmin lehine sonuçlanmış deneyler dünya tarihinde yoktur. Fakat olmayacağı anlamına da gelmez. “Ne pahasına büyümeden sosyal refaha dönüş”ün bu alandaki gerilimleri yükselteceği çok açıktır. Ancak Sovyetlerin akıbeti kader değildir.

İkinci sorun, Çin ekonomisini ve yaratıcı teknik gelişimi götüren dev şirketlere getirilen tedbirler, hangi sonuçları yaratacaktır? Kireçlenme, yaratıcılığın sönümlenmesi gibi riskler vardır. Bir anlamda kendi intiharına doğru yürüyen büyük firmalar, üretimden spekülasyona kayabilir. Bu olasılıkların hepsi, dünya halkları için hem önemli deneyler olacak, hem de olumlu yönde aşılabilmeleri büyük sancılar pahasına olacaktır.

Üçüncüsü, hızlı kentleşme yeni ekonomik dönüşe bir ivme verecektir; ancak bu olgu Sovyetlerdeki Stahanov hareketinin akıbetini akla getirmektedir. Beş yıl gibi kısa bir zamanda hızlı kentleşme Sovyetlerde büyük sorunlar yaratmıştır. Üretim alanlarına akan köylü kültür ve alışkanlıklarının, modern üretim ve yaratıcılığın önünde bir engel oluşturduğu biliniyor. Aşılması göçün hızından çok daha fazla zaman gerektiren güçlükler içermektedir.

Çin önemli bir dönemece giriyor. Devlet kapitalizminden klasik kapitalist yollara mı sıçrayacaktır? Sosyalizme doğru ağır ve sancılı bir dönüşü başarabilecek midir? Bu soruların cevabı dünya sınıflar mücadelesi tarihinde en az Sovyetler deneyi kadar önemli sonuçlar yaratabilecektir.