92 kuruluş imzaladı: “Temel gelir yaşatır”
Demokrasi İçin Birlik (DİB)’in çağrısıyla yan yana gelen 92 kurum bugün saat 11.00’de “Temel Gelir Güvencesi Yaşatır” başlığıyla ortak bir açıklama yaptı.

Aralarında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), turizm ve eğlence sektörü sendikaları, siyasi partiler ve çok sayıda kent konseyinin bulunduğu kuruluşlar temel gelir güvencesinin pandemi koşullarında minimum refah düzeyinin altındaki kişilerden başlayarak acilen hayata geçirilmesi çağrısı yaptı.
Aynı anda yüz yüze ve online gerçekleştirilen basın toplantısında gelir adaletsizliği ve işsizliğe karşı temel gelir güvencesinin acilen hayata geçirilmesini eksen alan görüşler dile getirildi. Temel gelir güvencesi talebini yaygınlaştırmak için bütün emek ve demokrasi güçleri ortaklaşmaya çağrıldı.
Moderatörlüğünü Demokrasi İçin Birlik Temel Gelir Güvencesi Komisyonu üyesi, CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Melda Onur’un yaptığı toplantıda açılış konuşmasını DİB Koordinasyon ve Temel Gelir Güvencesi Komisyonu üyesi Nesteren Davutoğlu gerçekleştirdi.
Davutoğlu, konuşmasında sürecin DİB’den başlayan gelişimini özetleyerek memleketin gerçek gündemlerinin işsizlik, yoksulluk ve geçim derdi olduğunu söyleyerek “Öyleyse bütün bu kesimler için temel gelir güvencesi masaya konmuştur. Hedef uygulamayı hayata geçirmektir. Bugün bu kampanyayı başlatıyoruz” dedi.
Davutoğlu ayrıca, bir yandan eşitsizlikler üzerinde yükselen kapitalizme karşı genel bir mücadele eksenini sürdürürken bir yandan da bu süre içinde ezilenlere bir nefes olabilmenin gerekli olduğuna inandıklarını, temel gelir konusunun yeni bir düşünce olarak tüm dünyada bakılan ve çeşitli yönleriyle tartışılan bir şey olduğunu vurguladı.
Platform adına açıklamayı DİB Koordinasyon ve Temel Gelir Güvencesi Komisyonu üyesi yazar Ayşegül Devecioğlu okudu. Açıklamada, “Türkiye’de zaten adaletsiz olan gelir dağılımı, Covid-19 salgınının yarattığı ekonomik krizle daha da derinleşti. Salgının ve ekonomik krizin bütün ağırlığı kadınların, emekçilerin, yoksulların sırtına yüklendi. Hayatta kalmak için çalışmanın zorunlu tutulduğu bir toplumda milyonlarca kişi yaşamını sürdürebilmek için gerekli işten yoksun. Salgının birçok insanı işsiz bıraktığı, işsizliğin dünya ölçeğinde kalıcılaştığı, yeni istihdam yaratma olanaklarının dünyanın kaynaklarının tükenmesiyle neredeyse olanaksızlaştığı günümüzde insanlara hayatlarını sürdürecek bir ekonomik güvence sağlanması şarttır.” denilerek, insanların en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği pandemi koşullarında, dünyanın çeşitli ülkelerinde de uygulanan temel gelir güvencesinin, ülkemizde de kademeli olarak minimum refah düzeyinin altında yaşayanlardan başlayarak bütün topluma yaygınlaştırılacak şekilde acilen hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
92 kurum adına yapılan açıklama “Biz emek ve demokrasi örgütleri olarak temel gelir güvencesinin acilen hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Temel gelir güvencesi talebini yaygınlaştırmak, geniş kesimlerin katıldığı bir toplumsal mücadele hedefi haline getirmek için bütün emek ve demokrasi güçlerini bu hedef arkasında ortaklaşmaya çağırıyoruz” çağrısıyla son buldu.
Temel gelirin felsefesinin ne olduğu, neden gerektiği üzerine Güvence Hareketi sözcüsü, DİB Koordinasyon ve Temel Gelir Güvencesi Komisyonu üyesi Mert Büyükkarabacak bir konuşma yaptı.
Büyükkarabacak, konuşmasına “Temel gelir güvencesi, yaratılan ortak zenginlikten herkesin varoluşunu asgari düzeyde de olsa güvence altına alacak bir payın ayrılması esasına dayalı bir uygulamadır. Pandemi günlerinde yaşananlar bu talebin yaşamsallığını açıkça ortaya koymuştur” sözleriyle başladı.
Büyükkarabacak, konuşmasının devamında son yılların en önemli sorununun güvencesizlik olduğunu vurgulayarak “Güvencesizleştirme toplumu sermaye ve devlet karşısında çözen, güçsüzleştiren, felç eden ana eksendir. Bugün küresel ölçekte gözlenen demokratik gerileme, otoriterleşme, faşizmin yaygın bir olgu olarak hortlaması ve gelir dağılımının daha önce gözlenmemiş düzeylerde bozulması güvencesizleştirmenin yarattığı, toplum ile devlet/sermaye arasındaki bu bozuk güç dengesinin doğrudan sonucudur.” dedi.
Büyükkarabacak konuşmasında süreğen durgunluktan çıkamayan kapitalizmin istihdam, hele de insan onuruna yaraşır iş yaratmakta sınıfta kaldığını; endüstrisizleşme sonrasında yaratılan istihdamın niteliksizleşmiş, eğretileşmiş olduğunu; finansallaşma ve artan borçluluğun büyüme ile istihdam arasındaki pozitif ilişkiyi ortadan kaldırdığını; sürekli daha da büyüyen işsizliğin ise ücretleri bastırmanın temel aracı haline geldiğini; gelire ulaşabilmek için istihdam edilmeyi esas alan kapitalizmin güvence rejiminin çöküşünün bu çerçevede anlaşılabileceğini; istihdamı şu andaki ve gelecekteki gelirin zorunlu şartı olarak gören kapitalist üretim ilişkilerinden türetilmiş çerçevenin aşılmak zorunda olduğunu vurguladı.
- “Güvenceli gelir, ölüm riski taşıyan işlerin otomasyonunu zorunlu hale getirir.
- Kadınlar için aile ve erkek egemenliğinden özgürleşme, yeniden üretim emeğinin kozasını parçalama olanağıdır.
- İşçiye hayır deme şansı verir. Sürekli bir grev fonu olarak sermaye ve işçi arasındaki güç asimetrisini bozar.
- Zorunlu emek zamanını azaltacak otomasyonun yaygınlaşmasını, üretici güçlerin hızlanan gelişimini mümkün kılar. İnsan hayatında zorunlu iş dışındaki emek faaliyetlerine zaman yaratır.”
noktalarını da ekleyen Mert Büyükkarabacak, temel gelir güvencesi talebinin içine sıkıştırıldığımız bu zindanın kapısını aralayacak bir anahtar olabileceğini söyledi.
Konuşmalardan satırbaşları
Divandan yapılan konuşmaların ardından online olarak katılım sağlayan konuşmacılar söz aldılar.
DİB Temel Gelir Komisyonu Üyesi Prof Mustafa Durmuş: “Temel gelir güvencesi bir lütuf değil, insanlık hakkıdır. Çünkü her insanın işi olsun ya da olmasın yaşamını idame ettirecek bir gelir elde etme hakkı vardır. Böyle bir programın finansmanı devlet bütçesinde yapılacak düzenlemelerle sağlanabilir. Toplumsal fayda sağlamayan, ekoloji ve barışı yok eden, aşırı güvenlik harcamalarının asgariye indirilmesi; israf niteliğindeki devlet harcamalarının ve büyük sermayeye verilen mali desteklere son verilmesi, kurumlar vergisi oranının yükseltilmesi, rant vergisi ve en zenginlerden alınacak servet vergisi temel gelir için kalıcı, etkin ve adil finansman yollarıdır.”
DİSK Devrimci Turizm İş Marmara Şube Başkanı Turgay Özdemir, turizm işçileri açısından temel gelir güvencesinin yaşam sigortası denebilecek önemde olduğunu belirtti.
Kod 29’la işten atılan Mesut Toprak: “Uygunsuz çalışma koşullarına itirazım sebebiyle tazminatsız olarak işten atıldım. Patronlar Kod 29 silahını gittikçe büyüterek işçilere karşı kullanıyorlar. Sendikayı istemek patrona göre ahlaksızlık. Müzikle ilgileniyordum. Müzik aletlerimi satmaya başladım, pazarda limon sattım. İşsiz kalmanın aşsız kalmayla aynı anlama geldiğini fark ettim.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Selin Sayek Böke: Pandemi var olan düzenin bozukluğunun gün yüzüne çıkmasına yol açtı. Milyonlar temel ihtiyaçlarını karşılayamaz vaziyetteler. Derin, ağır ve gittikçe derinleşen bir yoksulluk var. En çok da güvencesizlik milyonları etkiliyor. Toplumun tüm kesimlerinin hakkı olduğu için güvence içinde yaşayacakları bir düzeni var etmemiz gerekiyor. Temel gelir güvencesi böylesi bir bütüncül bir programın yapı taşı. İnsan onuruna yakışan bu adımda buluşmuş olduğumuz için gurur duyuyorum. Temel gelir güvencesi temel insan olmaktan kaynaklanan bir hak. İktidar karşımıza Türkiye’nin kaynağı olmadığını çıkarıyor, oysa Türkiye’nin kaynağı var.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan yardımcısı Garo Paylan: “Vatandaşların temel ihtiyaçları güvence altına alınmalı. İktidar, bir yıkım yaşatmış ve kamu kaynaklarını peşkeş çekerek tüketmiş durumda. Kaynak yok diyorlar; Saraylara, savaşlara, yandaşa, faize kaynak varken yurttaşların temel ihtiyaçlarına kaynak olmadığına dair iddialarını çürütmek için elimizde çok sayıda delil var.
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık: “Müslümanlık denince akla gelen bir şey söyleyeyim, zenginden alacaksın yoksula vereceksin. Bugün bunlara çağdaş isimler veriyoruz, temel gelir güvencesi diyoruz, aile sigortası diyoruz. Kamucu politikalar izlenmesi gerekiyor. Zenginlerden alınıp yoksullara verilmesi gerekir. Biraz önce söylenen servet vergisi budur.”
DİB Temel Gelir Güvencesi Komisyonu üyesi, Emek Tarihçisi Dr. Hakan Koçak: “Temel gelir mücadelesinde emek örgütlerinin belirleyici bir konumu vardır. Sendikalar üretim sürecinde, işverene karşı sömürüyü sınırlama mücadelesi vermenin yanı sıra temel gelir talebiyle genel düzlemdeki bölüşüm mücadelesine de katılmalıdır. Üstelik bu iki mücadele alanı birbirini güçlendirecektir de.”
İktisatçı Mustafa Sönmez: “Tüm dünyada ve Türkiye’de derinleşen işsizlik ve yoksulluk, temel geliri kaçınılmaz bir önlem olarak dayatıyor. Bunun yanında vergi ve harcamalarda adaletsizlik dikkat çekici boyutlarda ve bunlarda reform gerekiyor. Bunlar üstünden sağlanacak kaynakla temel gelirin finansmanı mümkün. Temel gelir stratejisinin bir yol haritası olması gerekiyor. Aşamalı bir geçiş ve diğer alanlardaki reformlarla ilişkisi kurulmalı.”
CHP 24-25. Dönem Milletvekili, Gelecek İçin Biz Hareketi’nden İlhan Cihaner: “Eğitim, barınma, sağlık, iletişim, beslenme gibi hak mücadelelerini göz ardı etmemek, kapitalizmi aşma perspektifinden vazgeçmemek gerekir. İnsanca yaşamın sürdürülebilmesi için temel gelir önemlidir. Özellikle çalışan kesimler üzerindeki özgürleştirici etkileriyle temel gelir güvencesinin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
DİB Koordinasyon ve Temel Gelir Komisyonu üyesi Prof. Haluk Levent: “Aşırı finansallaşma büyük bir gelir ve servet eşitsizliği yarattı. Aslında küresel ölçekte büyük zenginlerin çalışarak erişebilecek bir şey değil bu zenginlik. Çok zenginler kendilerini çalışmaktan kurtardı. Bunun maliyetini de yoksullar ödüyor. Temel gelirin bu anlamda minimum refah düzeyini garanti edecek bir hayatın çalışma zorunluluğundan kurtarılması açısından büyük önem taşıdığını düşünüyorum.”
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) sözcüsü ve DİB Koordinasyon üyesi Perihan Koca: “Bugün Türkiye’nin olağanüstü ikliminde güvencesizlik ve geleceksizlik hepimizin ortak duygusu. Bu iktidar tarafından cehennemî koşullarda yaşamaya sürükleniyoruz, intihara sürükleniyoruz. Biz emek ve demokrasi güçleri olarak bu gidişata hayır diyoruz.”
Türkiye Esnaf Platformu sözcüsü ve DİB koordinasyon üyesi Murat Akbaş: “Esnaf, pandemi döneminde en ağır koşulları yaşayan kesimdir. İntiharlar, boşanmalar, elektrik ve suyunun kesilmesi, doğalgaz sayaçlarının sökülmesi ölümle karşı karşıya bırakılması açısından esnaflar öne çıkıyor.”
Sosyal Haklar Derneği’nden Avukat Can Atalay, demokratik haklarının eksikliğinin bu kadar konuşulduğu bir dönemde, demokrasinin ancak daha çok sosyal adaletin kazanılmasıyla mümkün olacağını söyledi.
Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu sözcüsü Bülent Felekoğlu: “Biz Ortadoğu’da ve dünyada, ekonomi kavramlarının yeniden daha güçlü yorumlanması süreçlerini birlikte omuzlamak durumuzdayız. İnancımızın gereği olarak rıza kültürünün ve rıza ekonomisinin gelişmesini savunuyoruz. Rıza ekonomisi, birlikte ürüten ve birlikte paylaşan bir yaklaşımdır.”
Temel Gelir Güvencesi Yaşatır Platformu kampanyasına imza atan kuruluşlar:
2017 Bodrum Yurttaş İnsiyatifi, 78’liler Girişimi, Akdeniz Çukurova Eğlence, Yerleri Derneği (AÇEYDER), Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Anti Kapitalist Müslümanlar, Askeri Darbelerin, Asker Muhalifleri Derneği (Adam-Der), Atakent Halk Meclisi, Avcılar Dayanışma Ağı, Avcılar Kafe Bar işletmecileri Derneği, Avcılar Kültür Sanat Derneği, Bağımsız Metal İşçileri, Sendikası (BAMİS), Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS), Bakırköy Dayanışma Ağı, Bakırköy Kent Savunması, Beşiktaş Esnafları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER), Birleşik Devrimci Parti, Demokrasi için Birlik (DİB), Demokrat Gümüşhaneliler Platformu (GÜDAP), Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Merkezi, Derin Yoksulluk Ağı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Devrimci Yapı İş, DİSK Devrimci Turizm İşçileri Sendikası, (DEV-TURİZM-İŞ) Marmara Şubesi, Divriği Kültür Derneği, Doğu Güney Doğu Dernekleri Platformu, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), Ege Kent Konseyleri Birliği, Ekoloji Birliği, Emekliler Dayanışma Sendikası, Gelecek İçin Biz, Güvence Hareketi, Halkevleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), İVME Hareketi, İzmir Müzisyenler Derneği, Kadıköy Dayanışma Ağı, Kadınlar Birlikte Güçlü, Kafe Bar Çalışanları Dayanışması, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Kazdağları Ekoloji Platformu, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kocaeli Eğlence Yerleri Yatırımcıları Derneği, Komşu Kapısı Derneği, Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası, Nurtepe-Güzeltepe Dayanışma Ağı, Peri Suyu Koruma Platformu (KAR_DEF), Sosyal Haklar Derneği, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi ( SYKP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Turizm,, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS), Tüm Otel ve Turizm İşçileri Sendikası (OTİS), Türk, Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Esnaf Platformu, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Tekel Bayileri, Platformu (TTBP), Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİV-DER), VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİ – TÜRKİYE, VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİ Araştırma Geliştirme Kültür ve Yayma Derneği, Yeşil Sol Parti, Yurttaş Girişimi