Roman kadınlar: “Vebalıymışız gibi bizden uzaklaşıyorlar”

Fotoğraf: Ali Ekrem Kulağıduymaz

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Romanlar sosyal medyada #haklarımızlavarız kampanyası düzenliyor.

Karşı Mahalle Çanakkale’de yaşayan Romanlara mikrofonunu uzatıyor.

Kendisi de Roman olan hak savunucusu Çisem Özer, Romanların yaşadığı hak ihlallerinin ilk sırasına bir halk yerine “buçuk” diye yaklaşımı koyuyor. Eşit vatandaş olarak görülmediklerini kaydeden Özer birçok haktan yoksun bırakıldıkları gibi yoksulluk ve ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda olduklarını söylüyor.

Özer “Bu eşitsizlik hali zor ve güç gerektiren işlerde günlük, güvencesiz ve çok küçük ücretlerle çalışmalarına ya da işsiz kalmalarına sebep oluyor ve yoksulluk hâli yokluk veya yoksunlukla yer değiştiriyor.” diye belirtiyor.

Pandemi dönemine özel vurgu yapan Özer “Bu süreçte sahaya inip gözlem yaptığımızda günlük işlerin askıya alınması sebebiyle gelirlerini tamamen kaybeden Romanlar, temel gıda ve temizlik maddelerine erişimde sıkıntılar yaşıyor ve açlıkla savaşıyorlar. Ekonomik koşulları insan onuruna yakışır seviyeye getirmediğimiz sürece sorunları çözmek çok zor.”

Özer devletin eşitlik politikaları geliştirmesinin toplumlar arasındaki diyalogun da gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyor.

Romanlara ve yoksulara yapılan yardımların lütuf değil hak olduğunu savunan Çisem Özer devletin yoksulluğu bitirmesi gerektiğini kaydederken şunları söylüyor:

“Roman toplumu öylesine bir yokluğa mahkûm edilmiş ki toplumda kendilerine yapılan her türlü hak temelli iyileştirmeye minnet duyup hizmet olarak algılıyor. Kadın erkek demeden herkesin istihdama katılım sağlayacağı politikaları, meslek edindirme kursları ile desteklemeli ve güvenceli işlerde Romanları istihdam etmeli. Uzun vadede çözüm noktamız bu olsa da acil bir şekilde pandemi sebebiyle açlıkla savaşan Romanlar için acil gıda ve hijyen malzemesi desteğine ihtiyaç var.”

Romanlar arasında dayanışmanın da sınırına gelindiğinin altını çizen Özer, “Veresiye defterleri doldu. Komşuluk dayanışması neredeyse bitti. Çünkü biliyor ki kendisinde olmayan komşusunda da yok.”

Çanakkale’de yaşayan Zehra Pullu ve Esen Çay ayrımcılık ve yoksulluğun üzerine koronavirüsün gelmesinin kendilerinde ağır tahribatlar yarattığını söylüyorlar.

Kadınların pandemiden ayrıca etkilendiğini ifade eden Zehra Pullu işsizliğin arttırdığı yoksulluğun ve ayrımcılığın boyutunu anlatıyor.

Pullu “Evimizde yiyecek ekmeğimiz yok. Evimiz kira. Pandemiden dolayı para kazanamıyoruz, iş yapamıyoruz, işe alınmıyoruz. Herkes bizden vebalıymışız gibi uzaklaşıyor. Çocuklarımızı nasıl doyuracağımızı, günlük ihtiyaçlarımızı nasıl karşılayacağımızı bilemiyoruz. Her şey başını aldı gitti. Evimize meyve sebze bir pazar düzemiyoruz. Kilolarca yağımızı, tuzumuzu, salçamızı alıp koyamıyoruz. Gün buluyoruz gün bulamıyoruz. Her gittiğimiz yerde aşağılanıyoruz. Bu virüsten dolayı çok sıkıntı içerisindeyiz. Biz aşağılanmaktan yorulduk, dışlanmaktan yorulduk. Sadece bu Covid-19 Romanlarda mı var? Hiç etrafta, dışardaki insanlarda virüs yok mu?”

“Romanlar hep neşeli diyorlar, Romanların hiç kahrı yok mu?”

Esen Çay da sürekli evde kalın çağrılarına sitem edip “Kapansak ne olacak? Nereden bulup da ne yiyeceğiz” diyor. Çay “Çocuklarımızın sütü var, bezi var. Nasıl bunların hakkından geleceğiz? Bizler fakir insanlarız. Bizler her şeye hasret insanlarız. Bize kimse yardım etmiyor, biz kaldık. Nasıl başaracağız? Temizlik hijyen deseler para, yiyecek deseler para. Daha önce zaten yarı aç yarı tok geçiniyorduk. Bir topan (parça) ekmeğe razı geliyorduk. Bizler yaşantı insanı değiliz. Evde çamaşır makinem yok. 61 yaşındayım, çamaşırı bulaşığı elde yıkıyorum. Bizleri dışlıyorlar. Hep Romanlar neşeli hep romanlar neşeli! Romanların hiç üzüntüsü yok mu? Romanların hiç kahrı yok mu? Bizler hiç üzülmüyor muyuz?  Biz sizlerden daha çok üzülüyoruz. Bulursak yiyoruz bulmazsak aç yatıyoruz.”  diyerek kendisini ifade ediyor.

Bir grup aktivist Romanların haklara erişimin önündeki engellere dikkat çekmek için Roman Dayanışma Ağı etrafında farkındalık kampanyası düzenliyor. Grup ileriki süreçlerde Romanların ihtiyaçlarına dönük dayanışma kampanyası düzenlemeye hazırlanıyor.