İşsiz kalan öğrenciler: “Öğrenci işçilere gelir güvencesi istiyoruz”

Son kapatılmayla birlikte çalıştıkları turizm sektöründeki işlerini kaybeden liseli ve üniversiteli öğrenciler DİSK Dev-Turizm İş Sendikası’yla bir araya gelerek devletin sorumluluk alması için çağrıda bulundular.

(Fotoğraf: Asael Peña)

“İşsiz kalan binlerce öğrenci işçinin yaşadığı mağduriyet hükümetin gündeminde değil.”

İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Tuana Öztunçel, bugünlerini vize sınavlarının yoğunluğuyla geçiriyor. Bir yandan da pandemi nedeniyle getirilen son kısıtlamalardan dolayı işsiz kalan öğrencilerin örgütlediği bir kampanyanın çalışmalarını yapıyor.

Türkiye’de binlerce öğrenci kira, gıda, faturalar, ulaşım ücretleri, eğitim materyali harcamaları gibi giderlerini karşılayabilmek için bir yandan okurken bir yandan çalışmak zorunda.

Kredi ve Yurtlar Kurumu(KYK)’nın lisans öğrencilerine verdiği burs veya kredi miktarı olan aylık 550 liranın bu giderlere yetmemesi ve sektörün kalifiye elemana pek ihtiyacı olmaması nedeniyle öğrenciler ağırlıkla garson, komi, bar çalışanı ve kurye olarak turizm sektöründe çalışıyor.

Mart ayından itibaren Covid-19 pandemisi nedeniyle kapatılan ilk iş yerlerinden olan kafe ve restoranlar, salgının yükselmesi nedeniyle yeniden kapatılmış durumda. Bu kapatılma sonucunda işsiz kalacak binlerce kişi arasında liseli ve üniversiteli öğrenciler de bulunuyor.

15 yaşından beri çalışan İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğrencisi Doğan Nur, İstanbul’da lüks bir otelin teras katında yer alan bir restoranda çalışarak giderlerini karşılamaya çalıştığını, son kapatılmayla birlikte alternatifini nasıl yaratacağını bilmediğini söylüyor.

“Öğrenciler şu an işsiz, gelirleri yok. Ne yapacak bu kadar öğrenci? Bir alternatifimiz yok! Çünkü ailemizde de para yok. Ailem de turizm sektöründe çalışıyordu. Şimdi onlar da işsiz. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan aileler aylık 1000 lira alabiliyor. Bu para aile ekonomisini bile geçindirmeye yetmezken öğrencisine nasıl ulaştıracak?”

Tuana Öztunçel de eskiden asgari ücretin altında ve kayıt dışı çalıştırılıyor olsalar da iş bulma olanaklarının mevcut olduğunu belirterek “Derslerimize ayırmamız gereken zamanı bu işlerde sigortasız ve güvencesiz; baskı ve mobbing ortamında çalışarak hayatımızı devam ettirme çabasıyla geçiriyorduk. Son kısıtlamalarla birlikte çalışma imkanımız da ortadan kalkmış durumda. İşsiz kalan binlerce öğrenci işçinin yaşadığı mağduriyet ise elbette hükümetin gündeminde değil.” dedi.

Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Tuana Öztunçel “İşsiz kalan binlerce öğrenci işçinin yaşadığı mağduriyet hükümetin gündeminde değil.”

Bu süreçten olumsuz anlamda en fazla etkilenenlerin kadınlar ve LGBTİ+’lar olduğu vurgusunu da yapan Tuana Öztunçel, “İş hayatının hiyerarşik işleyişi patriyarkadan kaynaklı şiddet biçimlerinin gerçekleşmesine elverişli ortamlar yaratıyor. Birçok kadın öğrenci çalıştığı yerde cinsel tacize maruz bırakıldığında herhangi bir şikayet mekanizmasına başvuramıyor. Çünkü iş veya gelir güvencesi mevcut değil. LGBTi+ öğrenciler ise homofobik ve transfobik iş alanlarından tamamen dışlanmış durumda ve bu sebeple herhangi bir gelire ulaşabilmeleri mümkün değil.” dedi.

Bundan sonra hayatlarını nasıl devam ettireceklerini bilmedikleri ve büyük bir çaresizlik hissettikleri için bu konuda bir kamuoyu yaratmak ve devleti de bu konuda sorumluluk almaya çağırmak için DİSK’e bağlı Dev-Turizm İş Sendikası’na başvuran ve sendika çatısı altında bir araya gelen çalışan öğrenciler Dev-Turizm İş Öğrenci Komisyonu’nu kurdular.

Doğan Nur, komisyonu kurma süreçlerini “Bu süreçte işsiz kalan öğrencileri olarak neler yapabiliriz diye konuştuk. Halihazırda turizm sektöründe mücadele eden Dev-Turizm İş Sendikası’nın Marmara Bölge Şubesi’yle görüştük. Sendikayla ve işçilerle birlikte kolektif haklarımız için mücadele edebiliriz diye düşündük. Çünkü işçi sınıfının yanında yer almayan bir mücadelenin eksik kalacağını düşünüyoruz.” şeklinde anlattı.

Dün sendikanın Mecidiyeköy’de bulunan binasında yaptıkları basın açıklamasıyla kuruluşlarını deklare eden öğrenciler taleplerini kamuyoyuyla paylaştılar.

“Öğrenci işçilere gelir güvencesi” yazılı pankartın yer aldığı toplantıda yapılan açıklama, lise ve üniversite öğrencilerinin okurken çalışmak zorunda kaldığı hatırlatılarak başladı.

Açıklamada “Çalıştığımız iş yerleri tek tek kepenk indirirken, patronlar da halimizi düşünmüyor. Bizler de bu koşullar içerisinde DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’yla yaptığımız görüşmeler sonucunda haklı taleplerimizin mücadelesini sendika çatısı altında yürütmeye karar verdik” diye belirterek taleplerini şu şekilde sıraladılar:

  • Karşılıksız “öğrenim ve geçim bursu” istiyoruz. Eğitim hakkımızı çalışmak zorunda kalmadan yerine getirmenin devletin sorumluluğunda olduğuna inanıyoruz. Eğitimimiz devam ederken çalışmak zorunda bırakılmamız başlı başına bir sorunken pandeminin seyri itibariyle işsiz kalmamız ve hiçbir gelire ulaşamayacak duruma getirilmemiz, burs ihtiyacımızı daha da derinleştiriyor.
  • Eğitimin online olarak sürdürüldüğü bu dönemde ücretsiz bilgisayar ve internet erişimi istiyoruz. Çünkü online öğretim için ihtiyaç olan ve döviz kurlarının her gün artmasıyla orantılı şekilde artan binlerce liralık teknolojik aletlere sahip değiliz. Ayrıca her ay kabarmış faturalara ek olarak internet faturasını nasıl ödeyebiliriz!
  • Öğrenci evlerinde kalanlarımız için kira ve fatura desteği istiyoruz. Çünkü vergilerle 1’i 5’e katlayan faturaları ve kiraları çalışamadığımız için ödeyemiyoruz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kafe ve restoranlara pandemi kısıtlaması