İrfan Kaygısız: “Yasa geri çekilmelidir”

Bu akşam TBMM’de görüşülmeye başlanan kanun teklifine DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İş’ten ortak itiraz geldi. İrfan Kaygısız, kanun teklifini Karşı Mahalle’ye değerlendirdi.

Bu akşam TBMM’de görüşülmeye başlanan “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne üç büyük işçi konfederasyonundan itiraz geldi.

“Esnek çalışmaya dönük düzenlemeler geri çekilmelidir” başlığı ile duyurulan ortak açıklama, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan imzasıyla yayımlandı.

DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İş’ten ortak itiraz

“TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK olarak TBMM gündeminde olan torba yasa teklifinin çalışma hayatına ilişkin düzenlemelerinden duyduğumuz ortak kaygıyı ve teklifin yaratacağı sakıncaları kamuoyu ile paylaşıyor ve teklifin İş Hukukuna esneklik getiren hükümlerinin TBMM gündeminden geri çekilmesini talep ediyoruz.” denilen açıklamada bu kanun teklifiyle;

  • Geçici işçi olarak çalışmanın yaygınlaşacağı ve böylece söz konusu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı ile iş güvencesi haklarından mahrum bırakılacağı
  • 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların hiçbir şarta bağlı olmaksızın belirli süreli iş sözleşmesi ile (geçici işçi olarak) istihdam edilmesiyle yaşa bağlı ayrımcılık oluşacağı
  • Çalışma düzeni ve sosyal adaletin bozulmasına neden olacağı
  • 25 yaşına kadar ayda 10 günden az çalışanlara dönük düzenlemenin işsizlik, malullük, yaşlılık, ölüm, iş kazası, meslek hastalığı ve analık gibi hayati öneme sahip haklardan yararlanmasını ortadan kaldırılacağı
  • Kısmi çalışmanın yaygınlaştırılmasıyla yaşlılık aylığı, malullük aylığı, işsizlik ödeneğine hak kazanma gibi pek çok konuda ciddi hak kayıpları yaratacağı vurgulandı.

“Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklarına zarar vereceğini düşündüğümüz bu teklifin geri çekilmesini talep ediyoruz. Ülkemizin küresel salgın ve deprem felaketiyle uğraştığı ve yaralarını sarmaya çalıştığı bu zor günlerde, çalışanları büyük endişelere sevk eden ve hak kayıpları yaratacak bu teklifin TBMM gündeminden geri çekilmesi bütün çalışanların ortak arzusudur. TBMM’deki bütün siyasi partileri bu konuda sağduyulu davranmaya ve işçilerin sesine ve arzusuna kulak vermeye çağırıyoruz.” denilerek üç işçi konfederasyonu olarak bu konuda ısrarlı olduklarının altı çizildi.

Hükümetin işsizliğe çözüm ve istihdamda artış yaratma iddialarıyla allayıp pulladığı yasa teklifine toplumun çeşitli kesimlerinden itirazlar dinmiyor.

Teklifin daha az konuşulan kimi maddeleri üzerine DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Toplu Sözleşme Uzmanı İrfan Kaygısız, Karşı Mahalle’ye değerlendirmelerde bulundu:

“Teklif işverenlerin yararına, işçilerin aleyhinedir”

“Kanun teklifinin genel gerekçesinde “salgının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, salgın nedeniyle işçi ve işverenler üzerinde oluşan yükün sosyal devlet ilkesi gereğince paylaşılması ve giderilmesi” gerektiği de belirtilmektedir.

Salgının işçi üzerindeki yükü, ücretinin düşmesi, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, işsizlik vb. olarak yansımakta iken, kanun teklifi işçilerin yaşamakta olduğu hiçbir sorunu çözmemekte, hiçbir yükü azaltmamakta, aksine işçilerin çalışma ve yaşama koşullarını daha da ağırlaştırmaktadır.

Kanun teklifinin temel amacından birisi teşvikler yoluyla işverenleri desteklemek, diğeri ise işçilerin daha olumsuz koşullarda çalıştırmasının hukuki alt yapısını hazırlamaktır. Dolayısıyla teklif işverenlerin yararına, işçilerin aleyhinedir.

Kanun teklifi, genel gerekçede belirtilen hususların tam aksine sermayeye olağanüstü teşvikler sunarken, işçilere de esnek, güvencesiz koşulları reva görmektedir. İşsizlik Sigortası Fonu, işçilerin işsiz kalmaları halinde belirli bir süre gelir elde edebilecekleri fon olmaktan çıkmış, adeta “İşverenleri Destek Fonu”na dönüşmüştür.

“Patronlar asgari ücretliden bile daha az vergi ödeyecek”

Patronlara kaynak aktarımı İşsizlik Sigortası Fonu ile de sınırlı değildir. Cumhurbaşkanı’na, %20 olan kurumlar vergisi oranını beş puana kadar indirme yetkisi verilmektedir. Halen vergi dilimleri en düşük oran olarak yüzde 15’le başlamakta ve kademeli olarak yüzde 40’a kadar yükselmektedir. Ücretlilerin en düşük oranda ödediği vergi oranı yüzde 15 olup, yüzde 40’a kadar çıkarken, işverenlerin ödeyeceği vergi oranı yüzde 15’e düşürülüyor. Bu durumda şirketler asgari ücretliden dahi daha düşük oranda vergi ödeyecektir.

Teklifin 16. Maddesi ile hem esneklik ve güvencesizlik getirilmekte, hem de bunun için patronlara ek teşvik verilmek istenmektedir. Tam zamanlı çalışırken kısmi süreli çalışmaya geçenlere yönelik vergi istisnaları çalışana değil, işverene verilecektir. İşçiler daha geleceksiz ve güvencesiz çalışacak, bunun karşılığında işverenler daha fazla kazanacak. İşçinin daha olumsuz koşullarda çalışması karşılığında işveren daha çok kâr elde edecek. Burada işçi değil işverenin desteklenmesi anlaşılır ve kabul edilir bir durum değildir.

“Kaynağı belirsiz servetten vergi alınmayacak”

Teklifin 17. Maddesi ile yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 30 Haziran 2021’e kadar getirenlerden vergi alınmayacak. Aynı şekilde Türkiye’de bulunan ancak işletme kayıtları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve sermaye piyasası araçları ve taşınmazlar da vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaksızın deftere kayıt edilebilecek.

Bu madde ile hangi yoldan kazanıldığına bakılmaksızın, yurtdışındaki altın, döviz vb. Türkiye’ye getirenlerden vergi alınmayacak. Bu kazancın haksız ya da yasadışı vb. yoldan kazanılıp kazanılmadığına bakılmayacak ve soruşturma yapılmayacak.

“Bütün yetki Tek Adam’ın iki dudağı arasında”

Teklifin dikkat çeken yönlerinden birisi de birçok konuda tek karar verici olarak Cumhurbaşkanı’nı yetkili kılmasıdır. Bu durum, TBMM’nin tümüyle devre dışı bırakılması ve “tek adam yönetimi” olarak tanımlanan işleyişin güçlendirilmesidir. Cumhurbaşkanı ne isterse o olacaktır. Yürürlük hariç 42 maddeden oluşan kanun teklifinin 11. maddesinde, kanun teklifinin birçok maddesi ile düzenlenen sürelerin uzatılması konusu başta olmak üzere Cumhurbaşkanı’na çeşitli yetkiler verilmektedir.