Yıllardır İtalya’da yaşayan Damla: “Bu işin tek çözümü evde oturmak”

Milano’dan Damla, İtalya’da yaşanan koronavirüs deneyimlerini ve buradan çıkarılması gereken dersleri yazdı.

Çin’de ortaya çıktıktan sonra hızla diğer ülkelere de yayılan koronavirüs, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edildi. İki gün önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yapılan açıklama ile Türkiye’de de bir koronavirüs vakasının tespit edildiği öğrenilmişti. Şu an itibariyle Türkiye’de tespit edilen vaka sayısı beş.

Çin’den sonra en fazla vakanın ve ölümün yaşandığı İtalya’da ise şubat ayı ortasında tespit edilen ve bir hafta içinde on binlerce kişiye yayılan covid-19 salgını nedeniyle bilanço ağırlaşmaya devam ediyor.  Bugüne dek 15 bin 113 vakanın tespit edildiği ve 1016 kişinin de yaşamını yitirdiği* İtalya’daki süreci, Milano’da yaşayan Damla, Karşı Mahalle için yazdı:

Milano yakınları, karantinanın altıncı günü.

Bundan tam 21 gün önce, Lodi yakınlarında ilk İtalyan koronavirüs hastasından haberimiz oldu. Hastanın yaşadığı kasaba benim yaşadığım kasabadan 60 kilometre uzakta.

Eninde sonunda virüsün İtalya’ya geleceğini biliyorduk. Evde, işte, okulda diğer velilerle aramızda konuşuyorduk, gelirse ne yaparız diye. Bize de evde oturun diyecekler miydi?

O akşam evlerimize döndük. Herkes virüsü konuşuyordu. Rakam iki günde ilerledi, Lodi civarında 11 köy hemen karantinaya alındı, bütün Lombardiya eyaletinde okullar tatil edildi. Şirketler çalışanlarını evden çalıştırmaya davet ettiler. Seyahatler iptal edilmeye başlandı. Ne büyük tedbirler aslında bunlar. Hepsi de ilk vaka görüldükten sonra 48 saat içinde alındı. Birçok insan gibi ben de biraz yadırgadım, fazla buldum bu tedbirleri. O gün süpermarketler yağma edildi, insanlar panik yaşadı.

“BU İŞİ POLİTİKACILAR DEĞİL BİLİM İNSANLARI YÖNETMELİYDİ”

Neden 21 gün sonra, 15 binden fazla vaka, bütün İtalya ‘kapatılmış’ durumda o zaman? Neden şu anda apandisitim patlasa, mükemmele yakın Kuzey İtalyan sağlık sistemi içinde kendime bir hastane bulmam çok zor?

Hata üstüne hata yapıldı. Bu işi politikacılar değil bilim insanları yönetmeliydi diyeceğim, ama maalesef virologlar da kendi aralarında, televizyon ekranlarından çok büyük fikir ayrılıklarına düştüler ve tartıştılar. Hele Milano’nun önde gelen hastanelerinden birinin viroloji bölüm başkanının sözleri çok şanssızdı bu ilk ve en kritik günlerde. “Gripten biraz daha ağır bir hastalıktan bahsediyoruz, lütfen biraz sakin olalım” dedi ve her televizyon ekranına çıkıp günlerce yineledi sözlerini. Aynı anda politikacılar da, ekonomi bozulacak kaygısı ile Milano’da yemekler yediler, herkesin elini sıktılar, pozlar verdiler. Şu anda o politikacılardan birçoğu evde, çünkü virüsü kaptılar. Evde olanlar şanslı, bazıları hastanede.

“MECBUREN DIŞARI ÇIKMAK GEREKİYORSA TÜM TEDBİRLERİ ALIN”

İlk vaka sonrasında iki hafta boyunca okullar tatildi ama insanların çoğu yanlış yönlendirmeler sonucu olayın ciddiyetini anlayamadılar. Ben de o sırada evden çalıştım ama kendi kasabamda ara sıra dışarı çıkıp kızımla alışveriş yaptım, dondurma yedim… Şimdi çok şanslıymışım diyorum (ya da umuyorum çünkü kuluçka süresi bitmedi), nitekim kasabamdan 14 kişi hastalandı, birini de kaybettik maalesef.

Demem o ki, bu işin tek çözümü evde oturmak. Mecburen dışarı çıkmak gerekiyorsa da söylenen bütün tedbirleri yerine getirmek. Dün akşam Milano’dan bir başhekim, yayılmanın kontrol alına alınamadığını, bu gidişle her üç İtalyandan birine bulaşacağını ve 600 bin İtalyan’ın öleceğini söyledi. Bu korkunç bir tablo, ama reanimasyon ünitelerinde yer kalmadı… İşi başından yakalayan ülkeler bununla başa çıkabilir. Çin çok geç kaldı ama çok da sert müdahale etti. İki hafta her şeyi kapattılar, yayılmayı kontrol altına aldılar. İtalya’da da ilk hastanın kasabasında birkaç gündür hiç yeni vaka yok, çünkü orayı da hemen aynı gün karantinaya almışlardı.

Bunlar zor kararlar, ama şimdi İtalya’da olanlardan ders alıyor diğer ülkeler. Ya da ben öyle ummak istiyorum.

“TAZE SEBZE VE MEYVEYİ HAFTALIK ALIYORUZ, DEPOLAMA YAPMADIK”

Biz erzak depolamadık eve, taze sebze ve meyveyi haftalık alıyoruz, kuru besinlerimiz var zaten bizi bir süre daha götürebilecek. En son karantina öncesi alışveriş etmiştik. İnternetten sipariş olanağı hemen tükendi, şimdi marketler küçük gruplar alıyorlar içeri, kapılarda kuyruk var ama açık havada bekleniyor, sorun değil. Herkes maske ve eldiven takıyor.

Yaşlılar daha çok etkileniyorlar. Benim herkese tavsiyem, yaşlılarınızı koruyun, çocuklar taşıyıcı, İtalya’da bunu gördük.

Bu hastalık çok kötü, sevdiğinize hastanede eşlik edemiyor, son bir defa sarılıp veda edemiyorsunuz. Tam bir trajedi şu anda İtalya’da yaşananlar.

Bilim kurgu filmi seyreder gibi kendi hayatımı seyrediyorum, şu anda dünyanın merkezindeymişiz ve kapana kısılmışız gibi hissediyorum… Diğer ülkelerin burada olanlardan ders almasını, bu belanın bir an önce bitmesini diliyorum.

Önümde daha üç hafta karantina var. İnternet önemli, çesme suyunun içilemediği yerlerde su dağıtımı önemli, evde ilkyardım malzemesi bulundurmak da önemli.

Sosyal medyada çok takipçisi olanların doğru mesajlar vermesi gerekir bu günlerde.

Sağlıklı, güzel günleri yeniden görebilmek dileğiyle

* Veriler Johns Hopkins Üniversitesi’nin düzenli olarak açıkladığı vaka verileridir. Her ülke için en güncel verileri yansıtmayabilir.