Akademide Cinsel Taciz: Köstebek Akademisi’nden Taciz İfşası

Şeriban Alkış

Türkiye’de son yıllarda artan taciz davaları ve bildirimlerine en çok eklenen örnekler akademi alanından geliyor. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde cinsel saldırıdan yargılanan Doç. Dr. M.N.M., Çankaya Üniversitesi’nde erkek öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar, Ankara Üniversitesi’nde cinsel istismardan yargılanan Prof. Dr. Hasan Bilgili ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Murat Paker’in danışanına yönelik cinsel istismarı akademideki tacizler ile ilgili yalnızca 2019 yılı içerisinde aklımıza gelen örneklerden birkaçı.

Özellikle, 2019 yılının ocak ayında gündeme gelen Murat Paker’in danışanına yönelik cinsel istismarı, akademideki taciz tartışmalarını gündeme getirmiş, sonrasında akademisyen Ceren Damar’ın bir erkek öğrencisi tarafından öldürülmesiyle birlikte akademideki cinsiyetçilik ve cinsel şiddet biçimleri teşhir edilmişti.

Bu süreçlerde yaşanan tartışmalar sırasında bazı akademisyenler cinsiyet, yaş ve statü hiyerarşisinin en katmerlisinin yaşandığı alanlardan biri olan akademideki tacizlerle ilgili “Cinsiyetçi Kültüre Karşı Başka Bir Akademi Mümkün” başlıklı bildiriyi yazarak imzaya açmışlardı. Bildiride Ceren Damar’ın katledilmesi ve Murat Paker’in danışanına cinsel saldırıda bulunması hatırlatılarak “Ne var ki bu fiil akademiden dişe dokunur bir tepki görmedi. Bu iki olayı birbirine ekleyen toplumsal cinsiyete dayalı yapısal bir bağ olduğunu ve bunun merkezinde eril tahakkümün durduğunu biliyoruz. Akademik dünyanın bir parçası olarak, artık bu sorunu açıkça dile getirmenin zamanının geldiğini düşünüyoruz.” denilmişti.

POLİTİK KİMLİĞİNİ RIZA İNŞA ARACI OLARAK KULLANMAK

Geçtiğimiz hafta yazar ve çevirmen Ahmet Şensılay’ın bir kadın öğrenciyi taciz etmesini “anı” olarak paylaştığı tweetine tepkiler sürerken Köstebek Akademisi de akademideki taciz tartışmalarını yeniden gündeme getirecek bir taciz ifşası ve dayanışma çağrısı yayınladı.

Üniversiteli öğrenciler tarafından, ‘dört duvar arasına sıkıştırılan üniversitelere alternatif bir akademi’ olarak oluşturulan Köstebek Akademisi, sosyal medya hesabında Köstebek Akademili kadınlar tarafından yazılmış bir metin yayınladı. Metinde akademisyen Yasin Bedir hakkında, lisans öğrencisi ve akademisyenlerden oluşan onlarca kadının taciz beyanı bulunduğu ifade edilerek, Yasin Bedir’in hiçbir konferans ve açık derse kabul edilmeyeceği, kendisiyle hiçbir zeminde yan yana gelinmeyeceği ve cinsiyet kimliği ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılık biçimlerine karşı üniversitelerin tüm bileşenleriyle dayanışma içerisinde olunacağı belirtildi.

Daha önce Yasin Bedir’in bu konuyla ilgili uyarıldığı, bir lisans öğrencisi üzerinde iktidar kurma amacıyla imzacı kimliğini ve akademik çevresini kullanmasının hiçbir ilkeleriyle örtüşmediğini belirten Köstebek Akademisi’nin sosyal medyadaki ifşasına pek çok yanıt geldi.

Özellikle, Yasin Bedir’in araştırma görevlisi olarak çalıştığı Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden birçok öğrenci, Yasin Bedir hakkında kendilerinin de taciz beyanları olduğunu ifade eden mesajlar ve paylaşımlarda bulundular.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİ: “İFŞAYI SAHİPLENİYORUZ, SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Köstebek Akademisi’nin yayınladığı taciz ifşası ile ilgili olarak Barış Akademisyenleri de Yasin Bedir ile ilgili yayınlanan metni sahiplendiklerini, sürecin takipçisi olacaklarını belirterek “Tacize geçit vermeyeceğiz!” açıklamasında bulundu.

Aynı zamanda Barış için Akademisyenler Fransa, Barış için Akademisyenler Almanya, Barış için Akademisyenler Dicle, Kocaeli Dayanışma Akademisi, Kampüssüzler, Eskişehir Okulu, FeminAmfi, Kırkyama Kadın Dayanışması, İmece Ev İşçileri Sendikası, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Kadınlar Birlikte Güçlü ve pek çok kadın akademisyen Yasin Bedir ile hiçbir zeminde bir araya gelmeyeceklerini ve tacize karşı birlikte mücadele edeceklerini belirttiler.

Köstebek Akademisi’nin açıklamasının tamamı:

YASİN BEDİR’İN TACİZ İFŞASI VE DAYANIŞMAYI BÜYÜTME ÇAĞRISI

Bu metin, Yasin Bedir’in tacizinin ifşası olduğu kadar erkek egemenliğine karşı verilen mücadelenin yaygınlaşması amacını taşıyan bir dayanışma çağrısıdır.

Yasin Bedir hakkında birçok kadının (akademisyenler ve Köstebek Akademisi’nin öznelerinden olan bir lisans öğrencisi dahil olmak üzere) taciz beyanı mevcuttur. Politik kimliğini rıza inşası aracı olarak kullanmış, tacizlerini ısrarlı takiple sürdürmüş, psikolojik şiddet uygulamış ve tüm bu eylemleri dayanışma amacıyla bir araya gelinen çeşitli mekanlarda gerçekleştirmiştir. Köstebek Akademisi, süreçten başından beri haberdar olup tacize maruz bırakılan kadınlarla dayanışma içerisindedir, konuya müdahildir.

Yasin Bedir’in 01.03.2019 tarihindeki Köstebek Akademisi konferansının ardından gerçekleştirilen sohbete katılması üzerine Köstebek Akademili kadınlar, bir taciz faili ile aynı masada oturmayacaklarını beyan etmiştir. Gerçekleştirdiği tacizin ve bu bir taciz olmasaydı bile bir lisans öğrencisi üzerinde iktidar kurma amacıyla imzacı kimliği ve akademik çevresini kullanmasının Köstebek’in ilkeleriyle uyuşmadığı, etkinliklerimize kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Bedir, bir buçuk saat boyunca tartışmayı sürdürmüş, kadınların iradelerini değersizleştirmeye ve masadaki erkeklerle dayanışma kurmaya çalışmış; hiçbir çabası sonuç vermemiş ve kadınlar tarafından ortamı terk etmek zorunda bırakılmıştır.

Biliyoruz ki kapitalizm ve patriarka birbirine içkindir; birbirini besler, korur. Kapitalizmin adalet anlayışı, bireyi toplumdan soyutlayarak tek başına suçlu ve tek başına mağdur kategorileri oluşturur,  suçluyu cezalandırarak sistematik sorunun çözüldüğü illüzyonunu yaratır. Bedir’in fiilleri akademik/politik statünün ve hiyerarşinin araç olarak kullanıldığı ne ilk ne de son tacizdir. Bu sebeple yapılan ifşa, feminist politika perspektifiyle Bedir’in tacizlerine karşılık üretilmesi bir yana, gerçekleşmesi zorunlu olan bir dönüşümü işaret etmektedir.

Köstebek Akademisi kendisini tahakkümün her biçiminin karşısında konumlamaktadır. Yaşadığımız toplumun iliklerine kadar işlemiş eril tahakküm, dört duvar arasına hapsedilmiş üniversitelerde her gün yeniden üretilmektedir. Erkek egemenliği o kadar kök salmıştır ve kendisini görünmez kılan araçları öyle ustalıkla kullanır ki hiyerarşik yapının alternatifi olma gayesi taşıyan oluşumlar dahi henüz toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ürettiği şiddet biçimlerinden arınmış değildir. Köstebek Akademisi bunun farkındalığıyla kurulduğu günden bu yana geliştirdiği mekanizmalarla cinsiyetçiliğin yeniden üretiminin önüne geçmeye ve açık dersleriyle konuya dair bilincin yaygınlaştırılmasını sağlamaya çabalamaktadır. Mücadele ve tanıklığımız akademik/politik statünün cinsel şiddet failinin sırtını yaslayabileceği bir alan olmadığını, hiçbir konum ve koşulun bu şiddeti görünmez kılmanın ve tacize maruz bırakılanları sessizleştirmenin aracı olarak kullanılamayacağını; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin karşısında durmayı hem gündelik yaşam pratiklerimizde hem tüm mücadele alanlarımızda öncelemenin aciliyetini vurgulamak içindir.

Cinsiyete dayalı ayrımcılık, toplumsal ve ideolojik olarak sürekli yeniden üretilirken karşısında verilecek mücadele de örgütlü olmalıdır. Nasıl daha önce ”Saray’ın teslim almaya çalıştığı üniversitelerin bir bileşeni olan öğrenciler olarak, onurlu hocalarımızın yanında yer alacağımızı, Saray’ın savaşına karşı birleşik mücadeleyi öreceğimizi” beyan ettiysek bu defa da toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin karşısında duran, gerçekleşmesi zorunlu olan dönüşümün gerektirdiği somut adımları atan kadın akademisyenlerin yanında olduğumuzu söylüyoruz.

Eril tahakküme karşı tek ses olma zorunluluğumuzun bilinciyle, Yasin Bedir’in hiçbir açık ders ve konferansımıza kabul edilmeyeceğini, kendisiyle hiçbir zeminde yan yana gelmeyeceğimizi bir kez daha ve bu defa kamuya açık bir şekilde dile getiriyor; herkesi toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmeye davet ediyor; cinsiyet kimliği ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılık biçimlerinin her türdeki tezahürü karşısında, üniversitelerin tüm bileşenleriyle dayanışma içerisinde olacağımızı beyan ediyoruz.

*Bu metin Köstebek Akademili kadınlar tarafından kaleme alınmıştır.

(ŞA)