İstanbul Üniversitesi’ndeki Eylemler Devam Ediyor

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik (MBG) bölümü ile Biyoloji bölümü öğrencilerinin eylemi 2. gününde devam etti.

İstanbul Üniversitesi MBG ve Biyoloji bölümü öğrencileri dün Fen Fakültesi orta bahçesinde bir araya gelerek dersleri boykot ettiklerini belirten bir basın açıklaması yapmışlardı.

Basın açıklamasında depreme dayanıksızlık belgesi verilmiş olan Sosyal Bilimler binasında ders görmeye mecbur bırakıldıklarını ve bunun da yaşam haklarının ihlali olduğunu belirten öğrenciler, mağduriyetleri giderilene kadar dersleri boykot edeceklerini ve ses çıkaracaklarını söylemişlerdi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul’da 26 Eylül’de gerçekleşen 5.7’lik depremin ardından İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi binasında oluşan çatlaklara rağmen derslerin devam edeceği bilgisi üzerine Diş Hekimliği öğrencileri can güvenliklerinin bulunmadığını belirterek dersleri boykot etmiş ve fakülte bahçesinde ses çıkarma eylemi düzenlemişlerdi. Sosyal medya üzerinden tepkilerini geniş kesimlere ulaştıran Diş Hekimliği öğrencilerinin mağduriyeti, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından çözüldü. Ancak MBG ve Biyoloji Bölümü öğrencileri mağdur edilerek.

‘MAĞDURİYETİ MAĞDUR EDEREK ÇÖZEMEZSİNİZ’

1974 yılından beri MBG ve Biyoloji bölümlerine ait olan binanın 1999 depreminde hasar görmesi sonucu, öğrenciler yıllardır başka bölümlerin binalarında ders alıyorlardı. Bu durum, sıkışık derslikler, yetersiz laboratuvarlar ve yapılamayan araştırmaları beraberinde getiriyordu. MBG ve Biyoloji bölümü için 5 yıldır yapımı süren yeni binanın, İ.Ü Rektörlüğü tarafından Diş Hekimliği Fakültesi’ne tahsis edilmesi MBG ve Biyoloji öğrencilerinde tepkiye neden oldu. Öğrenciler “Diş Hekimliği öğrencilerinin mağduriyetini, bizleri mağdur ederek çözemezsiniz” diyerek eyleme başladılar.

Eylemlerinin 2. gününde mikrofonumuzu uzattığımız MBG ve Biyoloji bölümü öğrencileri şunları söylediler:

“Yeterli derslik ve laboratuvarlarımızın olmaması, araştırmalarımızda sıkıntılar yaşamamız, ders çakışmaları yüzünden arkadaşlarımızın mezun olmaması üzerine bir de son dönemde yaşanan İstanbul depreminin hepimizde yaşattığı gerilimler var. Şu an bu binaların çevresinde iskeletler var. Eksi ikinci katta herhangi bir camı ve çıkışı olmayan sınıflarda ders görüyoruz. Bu kadar çileyi çekerken bu zamana kadar susmamızın nedeni yeni bir binaya geçecek olmamızdı. Ama depremden dolayı mağdur olan Diş Fakültesi öğrencilerinin yeni yapılacak binaya geçecekleri öngörülmüş. Bununla ilgili mağduriyetimizi dile getirmek istedik. Az önce Rektörle görüşüp mağduriyetlerimizi dile getirdik; bununla ilgili çeşitli opsiyonların olduğunu ve bunların değerlendirileceğini, yakın zamanda Ana Bilim Dalı Başkanı ve MBG Bölümü hocalarıyla toplantı yapılacağını söyledi. Bu durumdan oldukça mutluyuz. Eminiz ki hiç kimse mağdur kalmadan eğitim-öğretim hayatımıza ve araştırmalarımıza devam ederiz. Sesimizi bu şekilde duyuruyoruz. Hepimiz mağduruz; hepimizin mağduriyetinin doğru bir şekilde giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

“Şu an hali hazırda eğitim öğretim gördüğümüz bazı binalar 99 depreminden sonraki süreçte de deprem raporu alınmış ve boşaltılmış derslikler. Arkadaşımın bahsettiği bodrumdaki camsız derslikler bunlar. Bunlar bir noktada tolere edilebilirdi belki, çünkü bize yeni bir bina vaad edilmişti. Siz artık daha geniş binalarda ve laboratuvarlarda hocalarınızla ders işleyebilecek ve araştırmalarınızı yapabileceksiniz denilmişti. Bina inşaatının yanından her geçtiğimde bunların hayaliyle geçiyordum. Ben 4. sınıf öğrencisiyim ve 4 yıldır bunun hayaliyle yaşadım. Yine biz kullanamayacağız ama en azından bizim arkamızdan yetişen bilim insanlarının bu imkanları kullanmalarını istiyoruz. Ders çakışmaları, mezun olmayacak arkadaşlarımız, laboratuvar sıkışıklıklarının üstüne bir de can güvenliğimizin olmayışıyla birlikte artık susamayacağımızı fark ettik. Çünkü bu hepimizi etkileyen bir durum, Türkiye’deki bilimi etkileyen bir durum. Gerçekten biz Çapa’daki arkadaşlarımızın mağduriyetini anlıyoruz, onların da mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Ama eminim ki İstanbul Üniversitesi, iki tarafı da mağdur etmeyecek kadar köklü ve büyük bir üniversite. Bizim buna güvenimiz tam.”

‘BEN SİZE BİR SORU SORDUM, SADECE EVET YA DA HAYIR DEYİN’

Orta bahçede boykotunu sürdüren öğrencilere birçok bölüm hocası da destek veriyor. Bugün orta bahçede öğrencilerin sorularını yanıtlayan Bölüm Başkanı ile öğrenciler arasında geçen konuşmalar, bu konuyla ilgili net olarak neler yapılacağı ile ilgili yetkili birimlerin elinde somut hiçbir plan olmadığını gösteriyor:

Öğrenciler: “Hocam Can güvenliğimiz var mı?”

Bölüm Başkanı: “Yani öyle bir soru soru soruyorsunuz ki, bunun size garantisini kim ne şekilde verebilir ki?”

Ö: “Bize can güvenliğiniz var bile diyemiyorsunuz. Etrafında pencere bulunmayan bir sınıfta ders yapmamız normal mi sizce?”

BB: “Ya ben uzman mıyım?”

Ö: “Zaten biz de sizden gelecek bir sözü beklemiyoruz. Biz uzmanlardan belge istiyoruz. Bu eylemi yaptığımızda kötü olan biz oluyoruz ama siz de bir şey yapmayı tercih etmiyorsunuz.”

BB: “Siz bize taleplerinizi söyleyin.”

Ö: “Haftaya Sosyal Bilimler binasında derslere başlayacağız. Eğer orada ders işlenebiliyorsa güvenli olduğuna dair belge istiyoruz öncelikle.”

BB: “Siz bunu talep ettiniz mi?”

Ö: “Hocam, Ana Bilim Dalı Başkanı ile görüştüğünüzü söylediniz. Size oranın güvenli olduğunu söylediler. Peki siz belge istediniz mi? Belge verdiyse, o zaman bu belgeyi bize de gösterin.”

BB: “Ama bakın ben size bir şey sordum. Siz de buna sadece evet ya da hayır diyebilirsiniz.”

***

Öğrenciler eylemlerinin nasıl süreceğine dair sorumuzu ise “Boykota devam mı veya sosyal medyadan mı olur bilemiyoruz ama bir şekilde mücadelemize devam edeceğiz. İki taraf da mağdur olmasın. Onların mağduriyeti, bizi mağdur ederek çözülmesin.” şeklinde yanıtladılar.