İlk Kitlesel Eylemin 32. Yılında Yine Aynı Yerde, Aynı Kararla
Dayağa Karşı Yürüyüş’ün 32. yıldönümünde kadınlar yine Yoğurtçu Parkı’ndaydı.
17 Mayıs 1987’de, 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası ilk izinli, kitlesel yürüyüş Kadıköy Yoğurtçu Parkı’ndan başlayan Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’ydü. Yürüyüşü başlatan şey Çankırı’da Mustafa Durmuş adlı bir hakimin, dayak nedeniyle boşanmak isteyen bir kadının davasını, “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemeli” diyerek reddetmesiydi.
Kadınlar erkek şiddetinin toplumda nasıl meşru görüldüğünü örnekleyen bu karara karşı önce protesto telgrafları çektiler, adliyelere toplu dava dilekçeleri verdiler. Ve ardından tarihe “12 Eylül sonrası ilk kitlesel eylem” şeklinde geçecek olan Dayağa Karşı Yürüyüş eylemini gerçekleştirdiler.
32 yıl önce eylemin düzenleyicileri olan feministler bugün bugün yine Yoğurtçu Parkı’nda buluştular. 32 yıldır erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleyi sürdürdüklerini belirten kadınlar bu anlamlı buluşmanın aynı zamanda, yürüyüşün bir parçası olan ve şu an cezaevinde bulunan Ayşe Düzkan’a selam gönderme buluşması olduğunu da belirttiler.
32. yılında tekrar aynı yerde olan kadınlar “Ayşe Düzkan 110 gündür cezaevinde. Haber alma hakkını kullandığı için. Adalet arayan birçok kadın cezaevinde. Bizler bugün Ayşe Düzkan’a ve tüm tutuklu kadınlara özgürlük demek için buradayız. Yaşasın kadın dayanışması!” dediler.
Yürüyüşün önemini ise “17 Mayıs Yoğurtçu Kadın Yürüyüşü çok önemli bir yürüyüş. Feministlerin ilk kez yürüyüşünün yanında 12 Eylül baskı döneminde yapılan ilk miting. Kadınlar iki tür cesaret gösterdiler. Birincisi çok büyük bir fikir akımının öncülüğünü üstlendiler: feminizm. İkincisi biz dayak yiyorsak bu bir tesadüf değildir. Sınıf meselesi değildir. Erkek egemenliği meselesidir dedik. O gün kürsüde olan Ayşe arkadaşımız için bugün buradayız. Bugün de fikirlerini söylemekten kendini alıkoymadığı ve isyanını sürdürdüğü için cezaevinde. Uzun bir yol. Birlikte yürüyeceğiz, birlikte güçlüyüz.” sözleriyle ifade ettiler.