Her Şeye Rağmen Mücadele Etmeli – Fahri Koçan
Peki, patronların sendikalı işçiyi işten çıkararak işçilerin çalışma hakkını ve toplu iş sözleşmesi imzalama hakkını elinden alması normal mi?
İşçiler mevcut haklarını korumak ve iyileştirmek için sendikalı olur. Neredeyse bu kuralı bilmeyen işçi yoktur. Sendikaları aracılığıyla iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi imzalaması halinde asgari ücretin üzerinde maaş alırken; ikramiye, erzak, yakacak yardımı, giyim yardımı vb. sosyal haklara da kavuşabilir. Sendikasız olarak çalışan işçiler iş güvenliği ve güvencesi olmadan, asgari ücret civarı maaşla uzun saatlerde çalışma, kayıt dışı çalışma, mobbing gibi hak ihlallerine maruz kalarak çalışıyor. Öyleyse ülkemizdeki işçilerin büyük bir kısmı (%90 civarı) neden sendikalı olmuyor?
Sendikaya üye olan işçi, yasal süreçlerin tamamlanarak toplu iş sözleşmesi imzalanana kadar geçen sürede patron tarafından işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Böylece en azından asgari ücretle de olsa bir işim var diyerek sendikalara uzak durabiliyor.
Peki, patronların sendikalı işçiyi işten çıkararak işçilerin çalışma hakkını ve toplu iş sözleşmesi imzalama hakkını elinden alması normal mi?
Ülkemizde işçilerin sendikalara üye olması anayasal ve yasal olarak haktır. Ancak devlet patronlardan yana hareket etmekte, anayasal ve yasal suç işleyen patronları cezalandırmayarak işçilerin çıkarılmasına göz yummaktadır. Küçük bir örnek vermemiz gerekirse, işçiyi kendi kusuru dışında işten çıkarmak isteyen patronlar mahkemeye başvurmalı, eğer mahkeme kararıyla işçinin kusuru kanıtlanırsa o zaman işten çıkışı yapabilmelidir. İşten çıkarılan işçi hak talebiyle dava süreci başlattığında davalar çok uzun sürmekte, böylelikle sendikal mücadele sönümlenmektedir. İşçilerin işten çıkarılmasına sessiz kalan devlet, patronlar için her yıl teşvik paketleri hazırlamaktadır. 2018 Aralık ayının son günlerinde açıklanan asgari ücret miktarı 2020 TL. Doğal gaza ve elektriğe %10 indirim yapıldığı söylenirken, patronlara 2018 yılında verilen SGK teşviklerinin devamına karar verildi. Yine seçim sürecine kadar mevcut işçisinin üzerine alınan tüm işçilerin 3 aylık maaş ve SGK primlerinin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasına karar verildi.
Böyle olunca patronlar bırakın sendikaya üye olarak hak talep eden işçiyi işten çıkarmayı, sendikaya üye olmasa bile kıdemi uzun olan işçileri işten çıkarmaya başladılar.
Yukarıda karamsar bir tablo çizerek işçilerin sendikaya üye olmamasının arkasında yatan nedenleri sıraladım. Ancak diğer taraftan baktığımız zaman işçiler birleşerek hak talep etmediği zaman ürettiğimiz değerler yalnızca patronlara servet olarak dönüyor. Örneğin 2018 yılında Koç Holding’in net karı (eski para birimiyle) 5.5 katrilyon lira, Sabancı Holding’in 3.8 katrilyon lira. Sadece bu iki şirketin bile ne kadar servet biriktirdiğini görüyoruz. Asgari ücret civarı maaşla çalışan işçiler patronları bu şekilde zengin ediyor. Biz işçiler insanca geçinecek ücret ve insana yaraşır iş yerleri olsun istiyorsak yine sendikalı olmaktan başka çaremiz yoktur.