Bakırköy’de 8 Mart: “Vardık, Varız, Var Olacağız!”
Kadınlar dünyanın her yerinde 8 Mart kutlamaları için meydanlara çıkıyor. Bugün İstanbul’da kadınlar Bakırköy Salı pazarında renkli görüntülere sahne olan bir miting gerçekleştirdi.
Toplanma yeri olarak Marmara Forum AVM’nin önünü seçen kadınlar kortej oluşturarak miting alanına yürüdü. Müziğin, dansın ve halayların eksik olmadığı mitingte kadınların talepleri de vardı; şiddete, taciz ve tecavüze maruz kalmamak, geceleri de gündüzleri de sokaklarda rahatça yürümek ve eşit çalışma koşullarına sahip olmak!

Her yaştan insanın yer aldığı 8 Mart Mitingi’nde kadınlar açlık grevi 116. gününe giren Leyla Güven’i unutmadı. Sloganlarında, taşıdıkları döviz ve pankartlarda “Leyla Güven Haklıdır Tecrit Kalkmalıdır ve Leyla’nın Talepleri Talebimizdir”i öne çıkardılar.
Saygı duruşu ile başlayan miting 8 Mart Kadın Platformu adına yapılan konuşma ile devam etti.
Yapılan konuşmada öne çıkan başlıklar:
“Bu yıl da şiddete, sömürüye, ezilmeye, eril zihniyete, cinsiyetçiliğe, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına karşı sesimizi bir kez daha yükseltmek için bir araya geldik. Gücümüzü birliğimizden alıyoruz ve bu bilinçle eşitlik ve özgürlük mücadelemizi sürdürüyoruz. Toplumsal muhafazakarlaşma, eğitim sisteminin gericileştirilmesi, müfredatın dini referanslarla yeniden organizasyonu gelecek nesillerin de hayatını tahakküm altına almış durumda. Sistemin en tepesinden topluma zerk edilen cüretkarlık, iyi hal indirimi ve kollamayla birleşince astronomik rakamlarla kadın cinayetleri ve şiddeti vuku buluyor. En son, Merve Demirel’in gözaltına alınması sırasında yaşanan taciz ve ardından yapılan açıklamalar bizleri şaşırtmasa da öfkemizi ve mücadelemizi yükseltiyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin doğduğumuz andan itibaren dayatılmasıyla da LGBTİ+’lar her gün nefret cinayetleri, taciz ve şiddetle karşı karşıya kalıyor, insanca yaşama koşulları çalınıyor”

“Ülkedeki tüm emekçilerle birlikte kadınları da yaşanması mümkün olmayan bir dar boğazın içine sürüklüyor. Bizi yok sayan, öldüren, tacize ve tecavüze mahkûm eden, emeğimizi görünmez kılanlarla görülecek bir hesabımız var. Sadece yaşaması engellenen kadınlar için mücadele etmiyoruz hem kendi hayatlarımızın hem de gelecek milyonların kaderini belirleyecek bu mücadelede asla vazgeçmeyeceğimiz taleplerimizle toplumda, siyasette, insana dair olan ne varsa her yerde olmaya söz söylemeye devam edeceğiz”
“Dünyayı kadınlara cehennem eden erkek egemenliğine, kapitalizme karşı her 8 Mart’ta olduğu gibi yine alanlardayız ve taleplerimiz kabul edene kadar daha da çoğalarak, birleşerek, güçlenerek sesimizi yükselteceğiz. Aksine insanlığa hiçbir faydası dokunmayan krizler ve savaşlarla dünyayı yaşanmaz hale getiren ezilen ve sömürülenleri tahakküm altında yaşamaya zorlayan bu düzen mücadelemizle değişecek! Sömürüye, tek adama rejimine, erkek egemen sisteme, eşitsizliğe karşı inatla ve ısrarla; Vardık, Varız, Var olacağız!”

“Binlerce kadın gibi katledilen, patronu tarafından camdan atılarak intihar süsü verilmek istenen, mahkemesinde; bekaretinden, yaşam tarzına hayatı didiklenerek neredeyse ölümü meşrulaştırılan Şule Çet için adalet istiyoruz. Katledilen bütün kadınlar için adalet istiyoruz.”
“31 Ocaktan bugüne açlık grevinde olan trans mahpus Buse’nin hakkı olmasına rağmen cinsiyet uyum operasyonu gerçekleştirilmiyor. Buse yaşasın, hakkı olan ameliyat için Adalet Bakanlığı harekete geçsin.”
“300 güne yakın süredir soğuğa, baskı ve engellemelere zerre kulak asmadan bütün topluma umut olan mücadeleleriyle direnen, sendikal hakları için olduğu kadar toplumsal varlıkları için de sesini yükselten Flormar işçilerini sahipleniyoruz. Bütün taleplerinin kabul edilmesi ve işlerine geri dönmeleri için bulunduğumuz her yerde direnişlerini büyüteceğiz.”
“31 Mart yaklaşan yerel seçimlerde kadınların sözünün talebinin yok sayıldığı yerel yönetim anlayışının karşısında olacağız. Bizi yok sayan tek adam tek parti ittifaklarına karşı eşitlik mücadelemizi sokağa sandığa taşıyacağız.”
“İstihdamda yok sayılan emeğimizin karşısında eşit işe eşit ücret talebimizi yineliyoruz.”

“Kadının toplumdaki ezilen kimliğini perçinlemek için nafaka hakkına yapılan saldırılar geri çekilsin. Nafaka, çalışma olanaklarından yoksun olduğu için kendisini geçindirecek imkanı olmayan ve şiddete mahkum edilen kadınların güvencesidir. İş bulmada boşanan kadınlara öncelik verilsin.”
“Cinsel istismar vakalarında uygulanan iyi hal indirimi kabul edilemez. Tacizciyle evlenme durumunda cezayı ortadan kaldıran yasa tasarısı süresiz olarak geri çekilsin.”
“Mutfağa ve ev işlerine mahkum edilen ve bu yolla ezilmesi perçinlenen kadınların özgürleşmesi için ev içi işlerin toplumsallaştırılması, kreşler yemekhaneler ve çamaşırhaneler kurulmasını istiyoruz.”
“8 Mart tüm dünyada kadınların ortak mücadelesi olarak alanlarda olduğu bir gündür. 8 Mart ücretli izin günü ilan edilsin.”