Silahlar sustu: Kürt meselesinde strateji oyunları

AKP ekonomik krizi “Kürt meselesi zaferi” ile örtbas etmeye çalışsa da halkın “önce ekmek” çığlığı siyasi manevraları gölgeliyor. Ekonomi batıkken “devlet bekası” söylemi bile seçmene “boş mideyle vatan sevilmez” dedirtiyor.

AKP: Pragmatizmin zafer naraları ve hakların rafa kalkışı

Erdoğan “dün çözüm süreci, bugün zafer edebiyatı” diyerek siyasi zikzaklarına bir yenisini ekliyor. Silah bırakma kararını “koşulsuz teslimiyet” diye pazarlarken Kürt hakları “şimdi değil, belki sonra” rafına kaldırılıyor. AKP’nin medya ordusu “zafer” naralarıyla ekonomi krizini örtbas etmeye çalışıyor. Ancak gerçek şu: “Güç konsolidasyonu” adı altında Kürt meselesi “dondurulmuş dosya” statüsüne terfi ettiriliyor.

MHP’nin oyunu: Kontrollü ödün, demir yumruk!

Devlet Bahçeli’nin MHP’si, Kürt meselesini “devletin bekası” kavramına hapsederek “sınırlı hak, sınırsız kontrol” politikasını cilalıyor. Üniter yapıyı koruma adına “sembolik reformlar” vaat ediyor ama “yerel yönetimlere ağırlık” talebini duyunca tüyleri diken diken oluyor. PKK’nın silah bırakmasını “zaferden çok koz” olarak görüyor: Güvenlik bürokrasisinin gölgesinde, iktidardaki ağırlığını artırma peşinde. Bahçeli’nin oyunu basit: “Kontrol bende, pazarlık masası uzakta!”

CHP: İttifak politikası ve kırılgan iyimserlik

Özgür Özel, DEM Parti ile tabanda kurduğu “kent uzlaşısı”nı kalıcı bir hâle dönüştürmek ister gibi… Yerel seçimlerdeki ittifak CHP’ye “Kürt seçmenle barışma” fırsatı verdi ama parti içindeki “milliyetçi kanat” sessizce diş gıcırdatıyor. Özel’in “muhalefeti böldürtmem” çabası, RTE’ye karşı taktiksel bir hamle olsa da CHP’nin bu “kırılgan ittifakı” ne kadar sürdüreceği meçhul. Soru şu: “Bu iş birliği, demokratik çözüm mü yoksa sandık hesabı mı?”

Ekonomik çöküşün gölgesinde “Zafer” balonları

Enflasyon %70’i zorlarken Erdoğan’ın “silahlar sustu” naraları, vatandaşın cüzdanına balans ayarı yapmıyor. AKP ekonomik krizi “Kürt meselesi zaferi” ile örtbas etmeye çalışsa da halkın “önce ekmek” çığlığı siyasi manevraları gölgeliyor. Ekonomi batıkken “devlet bekası” söylemi bile seçmene “boş mideyle vatan sevilmez” dedirtiyor.

Son söz kimde? Güç, strateji ve belirsizliğin siyasi karmaşası

MHP “kontrol”, AKP “güç”, CHP “ittifak”, ekonomi ise “beklenmedik joker” olarak masada. Silah bırakma kararı, aktörlere yeni hamle şansı verdi ama kazanan belli değil. Türkiye’nin bu satranç oyununda “demokratik açılım” mı yoksa “yeni krizler” mi gelecek? Şimdilik tek net olan şu: “Gerçek çözüm, siyasi hesapların gölgesinde kayboluyor.”

Türk siyaseti, Kürt meselesini “çözmek” yerine “yönetmekte” ustalaşmış görünüyor. Peki bu oyunda gerçek bir kazanan kim olacak? Türkiye’nin bu siyasi labirentinde çıkış yolu aranırken aktörlerin hamleleri birbirini çeliyor. Peki bu oyunda son perdeyi kim indirecek? Cevap belki de hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir yerde saklı.