Gemi söküm işçi direnişinden…
Gemi söküm tesislerinde belki de ilk kez bu denli geniş katılımlı ve uzun bir işçi direnişi oldu. Bu süreçte işçiler kazanmak için birlikte mücadele etmekten ve örgütlenmekten başka yol olmadığını deneyimleyerek öğrendiler.
Aliağa | Gül Ekici
10 yılda 70’e yakın kayda geçmiş iş cinayeti olan, yaralanmaların kayıt altına alınamadığı, çalışma alanlarında asbest ve kurşun gibi ağır zehre maruz kalan, asgari ücret üzerinden sigortalanan, kötü hava koşullarında çalışamadığı için yevmiyesi kesilen, çalışmak için gerekli alet edevatını kendi temin eden, iş güvenliği için koruyucu ekipman verilmeyen, eskiyen kıyafetlerini iş elbisesi yapan, yıllık izin dahi kullanamayan, 22 gemi söküm firmasının 2 bine yakın örgütsüz gemi söküm işçisi; 12 Şubat günü işçi yevmiye ücretlerinin tüm firmalarda aynı olması talebi ile iş bırakmıştı.
Direnişin ilk gününde sol-sosyalist parti ve işçi birlikleri öncülüğünde kitlenin Aliağa meydanına yürüyüşe geçmesine bölgede EMEP’in karşı çıkması ile maalesef işçi direnişinin halk ile dayanışmasının önüne geçilmiş ve direnişin gemi söküm tesislerinin önüne hapsedilmesine neden olmuştur.
İşçiler, Aliağa Demokrasi Meydanına inerek halk ile buluşsa, dayanışma genişleyecek ve işçilerin 16 maddelik insanca çalışma koşullarını içeren listede kazanımları çok daha fazla olacaktı.
İşçiler ile gizli anlaşmaya çalışan patronlar ve kolluk güçlerinin, tesisin önünde sürekli bulunması da direnişte kırılma yarattı. Birkaç gün içinde alanda mücadeleye devam eden 500 işçi kalmıştı.
Direnişin ilk günlerinde HDP İzmir MV. Serpil Kemalbay’ın gemi söküm işçi direnişini meclise genel kuruluna taşıması ve meclisteki diğer partilerden ses çıkmaması, işçilerin sesini HDP’den başka bir partinin duymadığı gerçeğini bir kez daha gösterdi. İşçilerin kendi aralarında kurduğu bir komite, İzmir Büyükşehir Belediyesinin onlara yemek yardımı yapma taleplerini CHP il ilçe örgütleri ile görüşerek iletmelerini istediler, olmadı İBB işçilere sıcak bir çorba dahi göndermedi. Bu durum işçilerin gözünde, söz konusu işçi olunca kimlerin onlardan kimlerin patrondan yana tavır aldığı konusunda da aydınlatıcı oldu.
İşçi yemeklerini, işçiler ile alanda dayanışma gösteren sol sosyalist partiler, işçi birlikleri, Aliağa Emek ve Demokrasi bileşenleri olarak sağladık.
20 Şubat günü Aliağa Demokrasi Meydanında büyük bir basın açıklaması gerçekleşti. Tüm Demokrasi ve Emek savunucuları, Ege İşçi Birliği, HDP, TÖP, TKH, TİP başta olmak üzere sol sosyalist parti ve gruplar, STK’lar destek için basın açıklamasına katıldı. Alanda binden fazla kişi olmasına rağmen gemi söküm işçisi katılımı azdı.
Basın açıklamasının ertesi günü HDP İzmir mv. Serpil Kemalbay ve Aliağa ilçe örgütümüz ile işçilerle dayanışma ziyaretinde bulunduk. İşçilerin çalışma koşulları ve iş güvenliği üzerine istek ve taleplerini dinledik. Aynı gün TİP mv. Barış Atay’ın da dayanışma ziyaretinin ardından; işçilerin 16 maddelik talep listesinden işçi yevmiyelerin her firmada eşit olması ve maaşlarının tamamının bankaya yatması taleplerinin kısmen de olsa kabul edilmesi sonucu işçilerin aldığı ortak karar ile 22 Şubat’ta direniş sonlandırdı.
Gemi söküm tesislerinde belki de ilk kez bu denli geniş katılımlı ve uzun bir işçi direnişi oldu. Bu süreçte işçiler kazanmak için birlikte mücadele etmekten ve örgütlenmekten başka yol olmadığını deneyimleyerek öğrendiler.
Bir kez daha söylemek gerek, “Zafer direnen emekçinin olacak!”