Arjantin’de yeni destekler

Devlet Başkanı Fernandez, çok kötü bir durumda devraldığı ülkeyi salgına rağmen başarılı bir şekilde yönetti ama halktan beklenen ön seçim sonucu alınmadı.

REUTERS/Agustin Marcarian

12 Eylül’de Arjantin’de ön seçimler yapıldı. Ülke seçim sistemine göre bir ön seçimle parlamento seçimleri için aday adayları belirleniyor. Hiç beklenmedik bir şekilde iktidardaki A. Fernandez ve Kirschner’in Hepimizin Cephesi (Frente de Todos) koalisyonu oldukça kayıp yaşadı. Bu gerçekten hiç beklenmeyen bir şeydi. Seçimler öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında Hepimizin Cephesi %43,3; muhalefetteki Değişim Birliği ise %38.1 oy alacak olarak görülüyordu.

İki yıllık süreç içinde aslında iktidar başarılı işler yaptı. 2019’da seçimleri kazanıp iktidarı Macri gericiliğinden aldıklarında ülke bir harabeydi. IMF borçları, tamtakır bir devlet kasası, her şey özelleştirilmiş; ülke ekonomik olarak bir felaketin eşiğindeydi. Bu felaketler yetmezmiş gibi bir de Covid-19 salgını başladı. İşte bu süreci Fernandez iktidarı başarılı bir şekilde yönetti.

Ekonomik tıkanıklığı gidermek, salgın sürecindeki kapanmalardan oluşan zararı azaltmak, işçileri ve şirketleri korumak ve desteklemek için 15 tane ekonomik yasa geçirildi. Yabancı kredi şirketlerine olan dış borçlar yeniden yapılandırıldı ve 35 milyar dolarlık tasarruf etme başarısı gösterildi. Zor durumdaki sektörlerle sosyo-ekonomik acil ağlar kuruldu ve vergi sistemine rahatlamalar getirildi. Orta sınıfların büyük kısmına gelir vergisi kolaylıkları sağlandı. Kritik sektörlere yardım yapıldı. Bunun sonucunda ihracatta rekor kırıldı. Endüstri, ticaret ve inşaat sektörlerinde canlanma yaşandı. Ayrıca Macri iktidarı sağlık sistemini özelleştirmelerle felaket içinde bırakmıştı. Onu olduğu yerden kaldırıp gerçekten başarılı bir salgın süreci yönetildi. Latin Amerika’nın, nüfusunu en çok aşılayan ülkelerinden biri oldu.

Bir buçuk yıllık iktidar sürecindeki bu olumluluklar karşısında seçimlerde bu başarısızlık gerçekten şaşırtıcı idi. Kimisi halkın salgın dönemindeki kapanmadan genel bir umutsuzluk, moralsizlik yaşadığı, halkta genel bir depresif hava olduğu değerlendirmesini yaptı; kimisi de yenilgiyi muhalefetin iyi propagandası ve basını iyi kullanmasına yorumladı. “Öfkeli oy” diye tanımlamalar yapıldı. Macri’nin bıraktığı ekonomik felaket ardından salgın insanların aklını başından almış, muhalefet de insanları uydurma, yalan umutlara inandırarak Fernandez karşısında arkasına almıştı.

Ön seçim sonuçları sonunda hükümetten istifalar oldu. Şimdi iktidar büyük bir hızla vakit kaybetmeden asıl belirleyici olan Kasım parlamento seçimlerine hazırlanıyor. Hızlı bir şekilde süreçten ders alıp halkın ekonomik durumunu düzeltici bazı önlemler almaya çalışıyor.

Yeni Önlemler

Yeni alınan önlemler hem salgının olumsuz etkilerini biraz daha düzeltmeye hem de daha eşitlikçi bir düzen sağlamaya yönelik ve bize göre örnek alınması gereken önlemler olduğu için bunları kısaca yazalım istedik.

Pandemi ve kapanmadan en büyük zararı kadınlar görüyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Kadınlar genel olarak ev işinde ve güvencesiz işçi olarak çalışıyorlar. Bu sektörde 650 bin kişi yer alıyor ve bunların %98’i kadın. Hesaplamalara göre %70’inin kayıt dışı yani güvencesiz çalıştığı tahmin ediliyor. Kapanma sırasında da çoğu işsiz ve zor durumda kaldılar. Çalışamamaları tüm aileyi etkiledi.

Yeni olarak Fernandez iktidarı kadınların kayıt dışılığını azaltmak için bir yasa çıkardı. Yasaya göre devlet haftada en az 12 saat özel görevli personel, ev işçisi, bakım asistanı, genel işler personeli olarak çalışanların ücretlerinin bir kısmını alınan ücret durumuna göre ödeyecek. Düşük ücretlerinin %50’sini daha yüksek olanların da %30’unu 6 ay boyunca devlet üstleniyor. Böylece evlerde kayıt dışı çalışmayı azaltmak amaçlanıyor. Devlet, maaşları açılacak banka hesabına yatıracak, böylece kadınların banka kredi kartı da olacak.

Yasa kadınlara bir çok açıdan rahatlık getirecektir. Çünkü bilindiği gibi kapanma süresinde okullar da kapatıldı ve kadınlar evde kalıp çocuk bakmak zorunda kaldılar. Kimisi işinden oldu ya da geliri kalmadı. Çalışan kadınların bazıları gelir durumu uygunsa yardımcı bakıcı kadın bulmak zorunda kaldı. Bu da aldıkları maaşlara ayrı bir yük bindirdi. 

Ayrıca salgına karşı devletlerin verdiği ekonomik destekler çoğunlukla inşaat ve endüstri gibi genelde erkek yoğun çalışanların olduğu sektörlere yapıldı. Kadınlar bu desteklerden yararlanamadılar. Bu yasa bu adaletsizliğin giderilmesini de öngörmektedir.

Arjantin iktidarı emeklilerle ilgili ilginç bir yardım paketi hazırlayıp yürürlüğe soktu. Turizm ve Spor bakanlığı tarafından düzenlenen bu programa göre emeklilerin yapacakları turistik gezilerdeki yol, konaklama, yeme ve gezme harcamalarının %70’i yeniden harcama koşulu ile kendilerine geri ödenecektir. Yasa Kasım 2021- 2022 arasında bir yıl geçerli olacaktır. Bilindiği gibi salgından turizm, gastronomi ve eğlence sektörü en çok zararı gördü. Kapanma ile sosyal hayata bağlı bu sektörler zor durumda kaldılar.

PAMİ adı verilen bu programa ülkenin eğlence ve turistik eğlence yerleri, lokantaları katılabiliyorlar. Emeklilerin kayıt yaptıran bu otel, lokanta ve eğlence yerlerinde yaptıkları ve yapacakları harcamalar belirleniyor. Buralarda harcadıkları paranın %70’i başka alanlarda tekrar kullanmaları için onlar adına başka bir hesaba yatırılıyor. Yani turistik, kültürel işletmeler, lokantalar böylece dolaylı olarak devlet desteği alıyorlar. Şimdiye kadar bildik nakdi destek olarak değil, emeklilere hizmet vererek bunu kazanıyorlar. Böylece de emekliler zaten pandemi koşullarında evde kapanmanın yarattığı psikolojik, fiziksel zorlanmalardan kurtuluyorlar ve de devlet onlar yoluyla bu sektörlere yardım sağlamış oluyor. Bu paket yayınlanır yayınlanmaz 2 gün içinde söz konusu yerlerin %80’i dolmuş.

Üçüncü olarak erken emeklilik yolu açıldı. 2016-19 yılları arasında, Macri döneminde, ekonomi kötüye gitmeye başlayınca çoğu endüstri işçisi sokağa atıldılar. Bunların başında yaşı ilerlemiş olanlar geldi. Salgın döneminde de ilk işten çıkarılanlar yaşlı işçiler oldu. Bu insanlar son yıllarda çok zorluklar yaşadılar. Bunca genç işsizin olduğu yerde onların iş bulması imkânsız gibi.

Sosyal Adalet Yasası adı verilen erken emeklilik yasasına göre kadınlarda 55-59, erkeklerde 60-64 yaşlarında olanlar eğer belirli bir süredir işsiz iseler erken emekliliğe müracaat edip normal emekli maaşlarının %80’ini alabilecekler. Sonra normal emeklilik yaşını doldurduklarında da normal maaşlarını alacak, bir kesinti söz konusu olmayacaktır. Arjantin yasalarına göre bu 5 yıl erken emekli olmak anlamına geliyor. Ekonomik kriz ve salgın koşullarını en zor yaşayan bu işsiz yaşlı insanlar için bu yasa gerçekten çok olumlu karşılanmıştır.

Tahmin edilebileceği gibi erken emeklilikten yararlanacakların %85’i erkektir. Bu durum yine kadınların dezavantajı gibi düşünülebilir. Ancak seçimden önceki temmuz ayında başbakanlık kararı ile bir yasa çıkarıldı. Buna göre yaşlılarına yada çocuklarına bakan veya hamilelik iznine ayrılan kadınlara, bu nedenlerle çalışma hayatından ayrıldıklarını belgeledikleri taktirde emeklilik hakkı tanındı. Tarihten gelen bir bakım sorunu nedeniyle kadınların yapısal eşitsizliğe uğramış oldukları kabul edildi ve 80 bin anne bu yasa ile emekli oldu. Tarihsel bir adaletsizlik önlendi denildi. Onların çocuk yetiştirme ve yaşlılarına bakmada harcadıkları emek bir değer olarak görüldü. Arjantin iktidarı kadın hakları, onların görülmez emekleri, kürtaj konularında epey olumlu kararlar almış ve hatta bölge ülkelerine örnek olmuştur.

Bu bağlamda bir konuya daha değinelim. Arjantin ve Meksika, BM toplantısında BM İnsan Hakları Konseyine insanların “bakım hakkı”nın bir insanlık hakkı olarak tanınması ve bunda cinsler arasında eşitliğin gözetilmesi doğrultusunda bir deklarasyon sundular. Uluslararası Çalışma Örgütü İLO’ ya göre kadınlar dünyada karşılığı ödenmeyen bakım işlerinin dörtte üçünü yapıyorlar. Bu çerçevede Arjantin Kadın, Cins ve Çeşitliliği Bakanlığı, BM’ye sunulan deklarasyonun amacının uluslararası yasaların bakım hizmetlerindeki iş dağılımı çerçevesini güçlendirmek olduğunu açıkladı. Ayrıca Covid salgınının yol açtığı sağlık sorunu nedeniyle bakım hizmeti konusunda özel bir aciliyet ortaya çıkmaktadır, dendi. Bununla birlikte devletlerin üstlenmesi gerekli yükümlülükler de belirleniyor. Bu deklarasyona BM’de 50 ülke imza attı. Yukarıda da yazdığımız gibi Arjantin iktidarı başa geçtiği 2019 Aralık ayından beri bakım işleri alanında cinsler arası eşitsizliği gidermek için olumlu politikalar yürüttü.

Salgından en çok etkilenen alanların başında müzik sektörü gelmektedir. Seçimler sonrası bu sektör için de bir ekonomik program açıklandı. Bunun için 1.2 milyon dolarlık bir fon oluşturuldu. “Dünyada Arjantin Müziği” adlı program müzisyenlere araç gereç ve onların ulusal sınırlarda müzik etkinlikleri yaratmalarına olanak tanıyacak finansal destek vermek amacını taşımaktadır. Arjantin müzikleri ile çok turist çeken bir ülkedir ve bu paket ile bu sektör de canlandırmaya çalışılacaktır.

Kültür bakanlığı gelen müracaatları inceleyip seçecek. Aynı zamanda etkinliklerde çalınacak müzikler dijital platformlarda yayınlanacak ve müzik ihraç etmede kullanılacak. Seçimler bakanlığın ve bu dalın uzmanlarının içinde bulunduğu bir jüri tarafından yapılacak.

Arjantin iktidarı bölgenin en ileri ülkelerinden biridir. Çok kötü bir durumda devraldığı ülkeyi salgına rağmen başarılı bir şekilde yönetti ama halktan beklenen seçim sonucu alınmadı. Devlet Başkanı Fernandez bundan ders çıkarttıklarını söyleyip alelacele kasım seçimleri öncesi böyle bir takım yardım paketleri çıkartıyor. Salgından en çok etkilenen kadınların, emeklilerin yaşam koşullarını düzeltici önlemler alıyor. Yine en çok etkilenen kültür, sanat, gastronomi ve turizm alanlarının durumlarını geliştirici paketler açıklanıyor. Bakalım bunlar kasım ayındaki seçimleri nasıl etkileyecek?