Brifing Haftalık

Haftaya kadın eylemleri damgasını vurdu  

Geçtiğimiz haftanın gündemine damgayı pandemiye rağmen sokakları dolduran kadınlar vurdu.

8 Mart’ta ülkenin dört bir yanında kadınlar sokaktaydı. İstanbul, Ankara, Antalya, Çanakkale, Diyarbakır, Van, Batman, Bursa.. İl il 8 Mart

En kitlesel buluşma bu yıl da İstanbul’da gerçekleşti. 6 Mart Cumartesi günü, yüzlerce kadın ve LBTİQA+, 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kadıköy’de düzenlenen “Büyük Kadın Buluşması”nda bir araya geldi.

Aynı gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Biz hiçbir suretle, hangi kavram adı altında olursa olsun eş cinsellik propagandasının yanında yer almayacağız, sessiz kalmayacağız.” ifadelerini kullandı. Bu konuşma kadın buluşmasına iktidarın nasıl yaklaşacağının sinyallerini veriyordu. Nitekim öyle oldu.

“Ben yaşadıkça sen çıldır” yazılı pankartla alana yürüyen trans kortejine polisler engel oldu, translara “kadın olmadıkları için” alana giremeyecekleri söylendi. Eylem polislerin şiddetli müdahaleleri ve 9 kişinin gözaltına alınmasıyla sonlandı.

Sulh Ceza Hakimliği’nde görülen davalar sonucunda iki kişinin ev hapsine karar verilirken yedi kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.

8 Mart Pazartesi akşamı Taksim’de gerçekleşen Feminist Gece Yürüyüşüne binlerce kadın ve LGBTİQA+ katıldı. Mor bayraklarını, neşelerini ve erkek egemenliğine öfkelerini kuşanmış olan kadınların dövizlerinde iki gün önceki saldırganlığa cevap dikkat çekiyordu. Trans kadınlara yönelik iktidar baskısı ve TERF saldırılarına karşı sloganlar öne çıktı.

Karaköy’e kadar sloganlar eşliğinde ritimle zıplayarak yürüyen kadınlar adeta “dünyayı yerinden oynatacaklar”dı.

Erkek egemen düzenlerini koruma kaygısındaki iktidar da bundan korkmuş olmalı ki ertesi gün feminist gece yürüyüşündeki kadınlara “gece operasyonu” düzenlendi. Binlerce zıplayan kadın arasından 18 tanesi “ritmik şekilde zıplayarak” cumhurbaşkanına hakaret suçu işlemekten gözaltına alındı.

Anlaşılan o ki bütün yürüyüş boyunca kadınların tepesinde dolanan dronlar binlerce kadın arasında bu isimlerin en ritmik şekilde zıpladığını tespit etmiş.

Kadınlar bir yandan ertesi gün adliye götürülen arkadaşlarının yanına koşarak dayanışmalarını gösterirken diğer yandan da sosyal medyada #hepimizoradaydık hashtagiyle gözaltı saldırılarına cevap verdi.

Gözaltına alınan kadınlardan 14’ü yurtdışı yasağı, 4’ü imza ve yurtdışı yasağı içeren adli kontrolle serbest bırakıldı.

Türkiye’de Kadın Emeği Raporu

DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi, 8 Mart vesilesiyle kadın işçilerin çalışma hayatında karşılaştığı sorunları görünür kılmak amacıyla Kadın Emeği Raporu yayınladı. Rapora göre:

  • 20 milyondan fazla kadın çalışma hayatının dışında
  • 3 milyon kadın haftalık 45 saatten fazla çalışıyor
  • Kriz etkisini göstermeye başladı: 2018 Kasım ayı itibariyle kadın işsizliği %15’i buldu. Erkeklerde bu oran %11,2
  • İşsizlik sigortasına başvuran kadın sayısı bir yılda yüzde 57,7 arttı
  • Kadınlar erkeklere göre daha az kazanıyor, ücret eşitsizliği devam ediyor

Raporun tamamını PDF formatında görüntülemek ve indirmek için tıklayın.

Anne Şenyaşar “Adalet sağlanıncaya kadar buradan kalkmayacağım”

AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısında eşi ve iki çocuğunu yitiren anne Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar’ın bugün görülecek duruşma öncesinde Urfa Adliyesi önünde adalet talebiyle başlattıkları oturma eylemi üçüncü gününde sürüyor. 

Hiçbir yetkilinin kendileriyle görüşmediğini paylaşan Şenyaşar, kendileriyle görüşmeyen savcıya hastane kayıtlarının neden incelenmediğini sordu ve “Sonuç elde edinceye kadar gerekirse aylarca burada bekleyeceğiz” diye konuştu.

Ne olmuştu:

Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının seçim çalışması sırasında Şenyaşar ailesi fertlerine önce iş yerinde; ardından kaldırıldıkları hastanede saldırısı sonucu Şenyaşar ailesinden üç kişi yaşamını kaybetmişti. Yaşanan olaylarda korumalardan biri de yaşamını yitirmişti. Olaya dönük açılan davanın 6. duruşması 12 Mart’ta Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Oyak Renault mart ayında ikinci kez üretimi durduruyor

Oyak Renault fabrikasında 2021 yılının başından beri her ay üretime bir hafta ara verildiği Renault işçileri tarafından bildirilmişti. Fabrikada, 1-8 Mart tarihleri arasında üretime ara verilmesinin ardından Oyak Renault Genel Müdürü Antoine Aoun bugün yaptığı açıklamayla mart ayında ikinci kez üretime ara verileceğini duyurdu.

400 kişi 1 Nisan’a kadar izne gönderildi

Fabrikada tam olarak ne olduğunu bilmediklerini söyleyen bir Renault işçisi, “Şu an için 400 kişiye 1 Nisan tarihine kadar izin verildi. Yıllık izinlerden mi kesilecek yoksa başka bir şey mi bilmiyoruz. Ben de dahil olmak üzere herkes tedirgin. Yeni yıla girmeden öce mesaiye kalıyorduk, şimdi bir ay içinde ikinci kez üretime ara veriliyor. Ne yönetimden ne de örgütlü olduğumuz Türk Metal Sendikası’ndan net bir açıklama yok” diyerek duruma tepkisini dile getirdi.

A-Plas işçilerinin eylemi devam ediyor

Sendikaya üye oldukları için işten atılan A-Plas işçilerinin başlattığı eylem beş gündür sürüyor.

Demirtaş OSB’de faaliyet gösteren A-Plas işçileri, Türk İş‘e bağlı Türk Metal Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılmışi; sendika ise fabrika önünde eyleme başlamıştı.

İşçilerin sendikal haklarının tanınması ve işten çıkarılan işçilerin tekrar iş başı yapması için başlattığı eylem beş gündür devam ediyor. İşçilerin başlattığı eyleme Türk Metal Sendikası’nın Bursa’da örgütlü olduğu fabrikadaki işçilerden de destek ziyaretleri devam ediyor.

Şubat ayında en az 138 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin raporuna göre, şubat ayında en az 138 emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Emekçilerin ölümünde Covid-19 % 25’le ilk sırada yer aldı.

Rapora göre, yaşamını yitirenlerin 7’si kadın, 131’i erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri ticaret, sağlık ve konaklama iş kollarında gerçekleşti. Dört çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi ölümleri tarım ve inşaat iş kollarında gerçekleşti. 51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 46 emekçi bulunuyor: Çiftçi ve esnaflar ile tarım, gıda, maden, tekstil, ticaret, büro, sinema, eğitim, inşaat, taşımacılık, gemi, sağlık, güvenlik ve belediye işçileri. Üçü Suriyeli, biri İranlı ve biri Ugandalı olmak üzere beş göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti. Ölen işçilerin altısı sendikalı. Sendikalı işçiler tekstil ve sağlık iş kollarında çalışıyordu.

Bakırköy Belediyesi işçileri: “Atılan işçiler geri alınsın; TİS hakkı tanınsın

Genel-İş İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube Üyesi Bakırköy Belediyesi işçileri, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yaptıkları eylemle sürüncemede bırakılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin talepleri doğrultusunda sonlandırılmasını ve işten atılan iki işçinin geri alınmasını istedi.

Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir araya gelen işçilere Emek Partisi ve Bakırköy Kent Savunması da destek verdi. Burada konuşan Şube Başkanı Adil Çiftçi, “Biz toplu sözleşme hakkımızı istiyoruz. İnsanca çalışma koşulları, insanca yaşayacak ücret istiyoruz. Belediye başkanı ise açlık sefalet ücretini dayatmaya devam ediyor” dedi. İşçilerin işten atıldığını söyleyen Çiftçi, “Eylemlerimiz sonuna dek devam edecek. İşçilerin talebi doğrultusunda eylemimizi CHP Genel Merkezi önüne taşıyacağız” diye konuştu.

TCDD kadın sendikacıyı 8 Mart’ta sürgün etti

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) TCDD’nin Sayıştay raporunda yer alan usulsüzlüklerine ilişkin yaptığı açıklamada, kurumun son üç yıl içinde toplam 11 milyar 177 milyon lira zarara uğratıldığını; bunu eleştiren sendikaların ise adeta sürgün furyasına maruz kaldığına dikkat çekti. BTS Merkez Kadın Sekreteri Begüm Özyönüm’e sürgün kararının ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde tebliğ edildiği açıklandı.

Rusya’dan Katar ve Türkiye’ye Suriye Uyarısı

Katar, Türkiye ve Rusya dışişleri bakanları Doha’da yaptıkları görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.

Suriye meselesinin masaya yatırıldığı toplantının Astana’ya alternatif olması yönünde Katar ve Türkiye’nin Rusya’yı ikna etme çabaları sonuçsuz kaldı. Rusya bu görüşmelerin Astana’ya alternatif değil destekleyici mahiyette olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu: “Suriye krizine çözüm bulmaya yönelik bu sürecin yaşı birkaç aylıktır ve bu, Astana süreci ile rekabet etmemektedir. Biz, Katar’ın Suriye’de krizin aşılması için gerekli şartları yaratma eğilimi göstermesini olumlu karşılıyoruz.”

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov devamında şunları söyledi: “Bu üç ülkenin Suriye konusunda dışişleri bakanları düzeyinde yaptığı ilk toplantı. Uluslararası sahadaki tüm aktörlerin Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygılı olması gerekiyor.

Ortak bildiride terörle mücadelenin sürdürülmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere karşı konması vurgulandı. Biz, Suriyeli mültecilerin gönüllü olarak güven içinde Suriye’ye geri dönüşü için uluslararası girişimlere katıldığımızı vurguladık.”

Üç ülke toplantılara devam etme kararı alırken bir sonraki toplantı Türkiye’de olacak.

Libya’da Bir İlk: Kadın Dışişleri Bakanı

BM müzakere süreciyle ortaya çıkan geçici hükümete Başbakanlık yapan Abdülhamid Dibeybe’nin kabinesine Najla Mohamed El-Mangoush ilk kadın dışişleri bakanı olarak seçildi.

Temsilciler Meclisinin yayımladığı listeye göre, Ulusal Birlik Hükümetindeki bakanlar ülkenin doğu (Barka), batı (Trablus) ve güney (Fizan) bölgelerinin nüfus yoğunluğuna göre belirlendi.

BM tarafından bu müzakerelere katılmak üzere seçilen 75 Libyalı delege, yeni hükümete üst düzey kabine görevleri de dahil olmak üzere üst düzey hükümet rollerinin %30’una kadınları dahil etme taahhüdünü ortaya koydu. Her ne kadar Dışişleri bakanlığına Najla Mohamed El-Mangoush seçilse %30 kadın kotasına ulaşılamadı.

Suriye Savaşında 12 Bin Çocuk Öldü

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Suriye savaşında yaralanan ve yaşamını yitiren çocuklara dair rapor yayımladı. 10 yıldır süren savaşta yaklaşık 12 bin çocuğun öldüğünü ve yaralandığını bildiren UNICEF, çocukların yüzde 90’ının insani yardıma muhtaç olduğuna dikkat çekildi.

UNICEF’e göre, 7 yaşında olanların da bulunduğu 5 bin 700’den fazla çocuk çatışmalarda kullanıldı. Sürekli şiddet, şok ve travmaya maruz kaldıkları için psikolojik sorunlar yaşayan çocukların sayısının geçen yıl iki katına çıktığı ifade edilirken Suriye’de 5 yaş altı yarım milyondan fazla çocuğun kronik gıda yetersizliği yüzünden büyüme geriliği yaşadığına dikkat çekildi.