Brifing | 10 Şubat

140 iktisatçıdan Ayşe Buğra’yla dayanışma

Geçtiğimiz cuma günü “Soros’un temsilcisi olan kişinin karısı da provokatörlerin arasında” demeciyle Erdoğan tarafından hedef gösterilen Ayşe Buğra’ya toplumun çeşitli kesimleri tarafından verilen destek mesajlarına bir yenisi eklendi.

?️140 iktisatçı tarafından imzalanan metin “Sevgili Ayşe Buğra, sizinle meslektaş olmaktan onur ve kıvanç duyuyoruz.” cümlesinden oluşuyor.

?Ayşe Buğra, sosyal politika alanında ülkenin en üretken ve yaratıcı bilim insanlarının başında geliyor. Karl Polanyi’nin düşüncelerine özel bir önem veren Buğra, Polanyi’nin temel eseri “Büyük Dönüşüm”ün de çevirmeni aynı zamanda.

Temel gelir düşüncesinin ülkede duyulup tartışılır hale gelmesinde de önemli bir emek ortaya koyduğunun altı çizilmeli. Buğra’nın Hakan Koçak ile pandeminin ilk günlerinde Temel Gelir üzerine gerçekleştirdiği söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz.

HDP’de “Herkes için Adalet” gündemi

HDP sözcüsü Ebru Günay, pazartesi günü ilan edilen “Herkes için Adalet” kampanyasıyla ilgili planlamaları konusunda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Buna göre partinin ilk elden hayata geçirmeyi düşündüğü etkinlikler şöyle sıralanıyor:

  • Bir süredir başlayan İş ve Aş Buluşmalarını ileri taşıyarak yoksulluk ve işsizlik temalı kitlesel bölge yürüyüşleri yapacağız.
  • Cinsiyetçi, militarist, kadın düşmanı politikalara karşı kadınlarla buluşmalar gerçekleştirerek, eylem ve etkinlikler düzenleyeceğiz.
  • Kürtçeye yoğun saldırıların ve asimilasyon politikalarının olduğu bir dönemde ‘Anadil Adaleti’ni arayacağımız eylem ve etkinliklerde bulunacağız.
  • Cezaevlerinde süreleri dolmalarına rağmen bırakılmayan, denetimli serbestlik hakları kullandırılmayan, infazları yakılan tutsakların, açlık grevine girenlerin adalet taleplerini dillendirmek için farklı şehirlerde ve Meclis’te ‘adalet’ diye haykırmaya devam edeceğiz.
  • Siyasette sıkışan ve kutuplaştırılan atmosferi aşmak ve nefes aldırmak için kendimiz dışındaki partilerle, inanç kurumları ile bir araya geleceğiz.
  • Sol, sosyalist ve devrimci güçlerle, değişik inançlardan çevreler ve gruplarla baskılara karşı direnişi büyütmek için programlar düzenleyeceğiz.
  • Şırnak’ta kömür madenlerinin kirlettiği Nergüş Deresi’nin, Dersim’de maden aramaları ile doğa yıkımı gerçekleştirilen Çemişgezek’in, Aydın ve Muğla’da incir ağaçlarının, Mersin’de ve Antalya’da portakal ağaçlarının, Karadeniz’de ormanların, fındık ağaçlarının ve çay tarlalarının hakkını korumak için ekoloji buluşmalaSArı düzenleyeceğiz.
  • Aylardır kepenk kapattığı için iflas ettirilen restoran, lokanta ve kafe işletmeleri ve emekçilerinin hakkını aramak için buluşmalar yapacağız.
  • Tekçiliğin yansıması olan mezhebe dayalı inanç anlayışını yıkmak için tüm inançlarla zenginliğimizi göstereceğiz.
  • AİHM iddianamesi ile ülkenin yargı sisteminin nasıl mahkûm edildiğini, Kobanê iddianamesi ile bizleri yargılamak isteyenleri yargılayacağımızı göstereceğiz.
  • Derinleşen tecrit sistemin ülkeye yaygınlaştırılmaya çalışıldığını ve sonuçlarını anlatacağız.
  • Kürtlere karşı savaş politikalarının sadece Kürtlere değil tüm ülkeye verdiği zararı göstermek için alanlarda olacağız.

Gıda harcaması asgari ücreti tüketiyor

Asgari ücretin 2825 lira olması sonrasında çift haneli enflasyon ve %30’lar seviyesindeki gıda fiyatları artışının asgari ücreti şimdiden erittiği ortaya çıktı.

Saray rejiminin bir lütuf olarak yansıttığı asgari ücret artışı sonrasında yaşananlar boğaz tokluğuna çalışma deyimini gerçek kılıyor.

?2021’in ilk ayında sadece gıda alışverişini kapsayan açlık sınırı bir ayda 2652 liraya çıktı.

?Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar ise yoksulluk sınırının bir ayda tam 202 lira artmasına yol açtı.

⚡Elektik Mühendisleri Odası EMO’nun açıklamasına göre elektrik faturaları son üç yılda %94 zamlandı. Evden çalışmanın ve uzaktan eğitimin yaygınlaştığı koşullarda Özel İletişim Vergisi’nin %33.3 oranında artırılması da aile bütçelerine önemli bir darbe indirmiş oldu.

?Gıda fiyatlarında yaşanan zamlarda, kentlere tarımsal ürün getiren aracıların maliyetleri birkaç katına çıkarmasının payı büyük. Üreticinin 2 lira 73 kuruşa sattığı sütün kentlerde 9 liraya satılması toplumsal sağlığı da ciddi biçimde tehdit ediyor.

Ekolojik kriz, tarımsal maliyetlerdeki yükselme, ekilmeyen toprakların giderek genişlemesi tarımsal üretimin merkezi bir planlama çerçevesinde ele alınasını bir zorunluluk haline getiriyor. Sosyalist bir iktidar, kentlerdeki aşırı yoğunlaşmayı ve işsizliği, ekilmeyen toprakların ekimini sağlayacak bir plan ve destek kampanyası eşliğinde çözecek araçlara sahip görünmektedir.

➕Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Karşı Mahalle’ye konuştu: “Yerlilik ve millilik, öncelikle üreticilerin ve üretim alanlarının korunmasını gerektirir”

Davultepe halkı mağdur

Mersin Mezitli’de 400 dönüm arazinin acele kamulaştırılması kararı alınmasına köylüler tepkili.

Bölgede tarım arazisi vasfı olmayan araziler bulunmasına rağmen köylülerin mülkiyetindeki ve üzeri narenciye ağaçlarıyla dolu bölgenin kamulaştırılmasına karşı yürüyüş yapıldı.

Bölgenin küçük sanayi sitesi yapımı için kullanılması durumunda on binlerce ağacın kesileceği, köylülerin de yurtdışına da ihraç ettikleri en önemli gelir kaynaklarını kaybedeceği belirtiliyor. HDP Milletvekili Rıdvan Turan, bir soru önergesiyle konuyu meclis gündemine taşıdı ancak Saray rejiminin sadece meclis kürsüsünden ifade edilmekle kalan sorulara cevap bile vermediğini çok iyi biliyoruz.

Rıdvan Turan, Cumhurbaşkanı yardımcısına yazılı olarak şu soruları yöneltti:

  1. Bahsi geçen yerlerdeki acele kamulaştırma kararının verilmesinin gerekçeleri nelerdir?
  2. Bölgedeki bahçe sahipleri ve Mersin’in ekolojisi olumsuz yönde etkileneceğinden kararı tekrardan gözden geçirmeyi düşünüyor musunuz?
  3. 05.01.2021 tarihli ve 3362 sayılı aldığınız Cumhurbaşkanı kararının yeniden düzenlenmesi için bahçe sahipleri ile temasa geçmeyi düşünüyor musunuz?

Brifing öneriyor

Evrensel’den Zeliş Irmak, Ekonomi Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş ile servet vergisini konuştu.