Sahadaki Satranç – Mehmet Yılmazer
Yapılan “cumhuriyet tarihinin en büyük” harekatıdır, dolayısıyla etkisi de büyük olacaktır.
Aslında olanları satranca benzetmek ne kadar doğru bilemiyoruz. Oyunun inceliği ne Trump’ta ne de Ankara’da var. Bütün aktörleri dikkate aldığımızda bir kör döğüşüne de benzetmek mümkün.
Trump saçmalıklarına devam ediyor. Başkan yardımcısı M. Pence’in Ankara’da, başkanının “büyük yeteneklerini” övmesi tam bir komediydi. Cengiz Çandar’ın deyimiyle “ABD, bırakın artık bir süper güç olmayı, güvenilmez bir uluslararası aktördür.” Suriye savaşının ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birisi bu olsa gerek. ABD, 1991 Körfez Savaşı’nın kazandırdıklarını ardına alarak süper güç olmanın megalomanisi ile Irak işgaline girişerek yıllar önce batışının ilk basamaklarını döşemişti. Aradan on beş yıl geçtikten sonra artık bölgede ve dünyada ne ölçüde güç olduğu her gün daha iyi anlaşılıyor. Daha doğrusu olayların terazisinde tartılıyor. ABD, güvenilirliğini çoktandır kaybetmişti, son gelişmelerle caydırıcılığını da yitirmiş oldu.
Amerikan heyetinin Ankara ziyareti bir bakıma Trump’ın devirdiği çamları düzeltmek içindi. Gerçekten böyle bir rol oynayıp oynamayacağını yakın zamanda göreceğiz.
Ankara için genellikle “istediğini aldı” yorumu yapılıyor. Fakat bu yorum çok tartışmalıdır. Serekaniye’de hala çatışmalar devam etmektedir. Ayrıca Ankara’nın sivillerin geri çekilmesini engellediği haberleri dünya basınında çok sık yer alıyor. Öte yandan KCK, Kürt halkına “geri çekilmeyin” çağrısı yapmaktadır. Serekaniye ve çevresindeki yerleşim yerlerinin yeniden SDG tarafından geri alındığı haberleri yazılıyor.
Aynı zamanda Ankara’nın bölgedeki IŞİD güçleri ile problemleri giderek artmaktadır. Yine, Ankara’nın ÖSO ile davranıyor olması operasyonun niteliğini uluslararası kamuoyunda iyice kötüleştirmektedir.
Fakat operasyonun en önemli sonucu Ankara’nın Şam’a sınır bölgesini bir bakıma “hediye” etmesidir. Şam bir zorluk çekmeden yıllar önce çekildiği alanlara geri dönüyor. Dış İşleri Bakanı, Kobane ve Minbiç için Rusya ile pazarlık yapılacağını söylüyor. Aslında Soçi de Ankara operasyonunun tümünün ve İdlib’in pazarlık konusu olacağını biliyor. Üstelik bu pazarlıklar sırasında Ankara’nın tarafında sorunlu da olsa ABD’nin artık bir karşı ağırlığı olmayacaktır.
Putin’in yardımcısı Yuriy Uşakov’un “Türkiye’nin Suriye’deki eylemlerinin bölgedeki durumla orantılı olması gerektiğini” söylemesi, yapılacak pazarlığın çerçevesini belli ölçüde çiziyor. Bu kapalı cümlenin altında “daha fazla ileriye gitme” uyarısı yatıyor olmalıdır.
Ankara’nın operasyonla uğradığı diğer bir kayıp uluslararası alanda tümüyle tecrit olması ve Kürt sorununun bugüne kadar olmadık ölçüde uluslararası bir sorun haline gelmesidir. Gönül Tol’un deyişiyle Türkiye “kısa bir kazançla birlikte önemli bir stratejik kayba uğramıştır”. Bu stratejik kaybın yakın zamanda somut bir etkisi olmayabilir. Fakat orta vadede Ankara’yı sürekli sıkıştıran bir konu olacaktır. ‘Kıbrıs sorunu’nun Türkiye’yi 35 yıldır sıkıştırması gibi…
Suriye operasyonunun tartışmasız kazancı iç politikada yaşanmıştır. İstanbul yenilgisinden sonra süngüsü oldukça düşen AKP ve Saray bugünlerde kendini toparlamış görünüyor. CHP ve İyi Parti muhalefetinin bu ölçüde silik ve hatta korkak olması Saray’ın herhalde en büyük şansıdır. “Bile bile lades” tam da buna denir. Elbette bugünkü durumdan hareketle yapılan bu değerlendirmenin sürekli böyle gideceğinin bir garantisi yoktur. Önümüzdeki günlerde hem pazarlıklar daha çetin hale gelecektir hem de devletin kasası o kadar tükenmiştir ki, AKP yeni bir vergi tasarısı üzerinde çalışmaktadır. “Yüksek geliri olanlardan vergi artırımı” yapılacaktır. Kimsenin aklına en büyüklerden daha fazla vergi alınacağı gelmesin, tasarı orta gelirlilerin üzerindeki yükü arttırmaya yöneliktir. Dolayısıyla AKP, Suriye operasyonu ile kısa süreliğine moral kazansa da, gelecek günler aynı kazancı sağlamayacaktır.
Saray sık sık tekrarlıyor, yapılan “cumhuriyet tarihinin en büyük” harekatıdır, dolayısıyla etkisi de büyük olacaktır. Bugünden sahaya bakıldığında bu satrancın Saray lehine bitmesi hemen hemen imkansızdır.