Kazdağları’nda Yeni Eylem Planı
Çanakkale’nin Kaz Dağları bölgesinde yer alan Kirazlı köyünde Kanada firması Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, ÇED raporunda 45 bin denilmesine rağmen yaklaşık 195 bin ağaç kesildiği ortaya çıkmıştı. Çok sayıda tepki alan ağaç katliamı sonrası birçok milletvekili, siyasi kurum temsilcileri, ünlü isimler ve vatandaşlar Kaz Dağları’nda yapılan katliamın durdurulması çağrısında bulunmuştu.
Su ve Vicdan Nöbeti’nin 15. gününde Kent Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasıyla fiziki koşulların yetersiz olması, mevcut ve artarak devam eden talebi karşılamayacağının ortaya çıkması üzerine yeni bir eylem planı oluşturulduğu ifade edildi. Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir, “İlk günkü kararlılıkla su ve vicdan nöbetimiz devam etmektedir. Gelinen noktada Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen insanlar, ‘Su ve Vicdan Nöbeti’mize ve bölgede konaklamak üzere katılım göstermektedirler. Mevcut alanın fiziki koşulları bu kadar büyük bir talebi karşılamayacak durumdadır. Bu yetersiz fiziki koşullarda yangın riski artmış, konaklayan insanların can ve mal güvenliğini koruyacak sınırları aşmıştır.” diyerek nöbetin bundan sonraki kısmının 2 ayrı koordinasyon kurulup katliamın yapıldığı bölgeye ziyaretlerin bu komisyon aracılığıyla gerçekleşeceği ve çadırlı nöbet olmayacağı şeklinde devam edeceği belirtildi.
ÇADIR ALANINDA KARARA TEPKİ
Çadır alanındaki Su ve Vicdan nöbetçileri ise kararın kendileri olmadan alınmasına tepki göstererek, forum yapma kararı aldı. Çevre savunucuları forumdan çıkan karara göre çadırlar konusunda bir yol haritası belirleyeceklerini ifade ettiler.
Bugün Su ve Vicdan Nöbeti’ne dahil olan HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Oya Ersoy da hem Kazdağları’ndaki doğa katliamı hem de Kent Konseyi’nin kararına ilişkin tepkileri nöbetçilerle konuştular.
Serpil Kemalbay, Hasankeyf’te ve Munzur’da da benzer doğa katliamlarının işlenmek istendiğini hatırlatarak “Bir avuç sermaye grubu için milyonlarca insanın geleceğini tehlikeye atmamak gerekiyor. Bir yerde durdurabilirsek her yerde durdurabiliriz.” dedi.
Oya Ersoy ise bianet’e yaptığı açıklamada, çadırların kaldırılması ile ilgili tepkiler konusunda “Böyle bir karar burada nöbet tutan gençlerin, insanların fikri sorulmadan alınmamalı. Kararın alındığı toplantıdaki söylemler de karar da doğru değildir” dedi.