6 Mayıslar – Aydın Deniz

Her ne hikmetse Türkiye’deki demokrasi hep siyasal iktidara hizmet etmekte ve yaramaktadır. Buna paralel olarak bu zihniyetin tarihte örneklerini aynı güne denk gelen iki örneğe bakmamız yeterli olacaktır.

Yüksek Seçim Kurulu 6 Mayıs toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin 23 Haziran’da tekrar edilmesini kararlaştırdı. Kararını açıklarken de tam kanunsuzluk demedi çünkü tüm ilçelerde de seçimin tekrarı anlamına gelecekti. Büyükşehir Belediye Meclisi çoğunluğunu elde tutan iktidar partisini riske atmak gibi bir kararı YSK’dan beklemek saflıktan öte bir şey değildir.

Bu ülkenin partili Cumhurbaşkanı ocak ayında yaptığı konuşmada bir yandan ‘’ 40 yıllık siyasi bir geçmişim var; 40 yıllık siyasi geçmişimde sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Sandıktan çıkana saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir. Bu totaliter bir zihniyettir, bu totaliter bir yapıdır.’’ diyecek, bir yandan da “YSK ne karar verirse saygı duyacaksınız” diyecek. İşine geldiğinde demokrasi sandıkta, işine geldiğinde konjonktürden de etkilenen YSK’nın demokrasi olduğunu siz kabul edebilirsiniz ama bu toplum demokrasinin ne olduğunu ve ne için mücadele ettiğini biliyor. İnsanların akıllarıyla dalga geçilmesinin elbette sandıkta karşılığı olacaktır.

Seçimlerin tekrarı elde bulunan net belgeler ve deliller olur ve tüm seçilecekleri etkilerse (Büyükşehir, İlçe Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve muhtarları) alınan karara yine demokrasi (her yerde işletilmeyen ama İstanbul için işletilen) der geçebiliriz.  Her ne hikmetse Türkiye’deki demokrasi hep siyasal iktidara hizmet etmekte ve yaramaktadır. Buna paralel olarak bu zihniyetin tarihte örneklerini aynı güne denk gelen iki örneğe bakmamız yeterli olacaktır.

Aslında İstanbul seçimlerinin tekrar edilmesi kararının tarihi yani 6 Mayıs’a baktığımızda aklımıza ilk gelen üç fidanın 1972 de idam edilmesi ve 680 yılında Muaviye’nin ölmesidir. “Tam Bağımsız Türkiye” isteklerini bedenleriyle ödeyen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs günü idam edildiler. Bu ülkede farklılıkların yaşamasının önü hep bazı zihniyetler yüzünden kesildi. İnandıkları davalar ve verdikleri mücadele hep baskı ve ölümle yok edilmeye çalışıldı. İktidarda bulunan ideoloji zihniyeti onların genç yaşta bedenlerini almasına rağmen halk tarafından ölümsüz olmuşlardır.

6 Mayıs 680 yılında ölen Muaviye B. Ebu Süfyan iktidar mücadelesi için dini de kullanan ve her daim iktidarı elinde bulunduran kazanan kişidir. Siyaset oyunlarının piri diyebileceğimiz zalimliği soyundan gelenlerin en iyi uyguladığı zatın zihniyeti halen günümüzde de devam etmektedir. Kazanmak adına her şey mübah olan bu zihniyet birçok siyaset oyununu iktidarı elinde tutmak adına yaptığına günümüzde de şahit olmaktayız.

Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının alınması yukarıdaki örneklerle aynı yani farklı olması ve iktidarını kaybetmek istemeyen zihniyetin sonucudur. Yalnız unutulan bir şey var ki her adaletsiz karar halkları sindirmez bazen onların davasına daha çok sahip çıkmasına neden olur. 6 Mayıs kararı da demokrasiyi bu ülkeye getirmek isteyen, eşit yurttaş olmak isteyen, adalet, hak, hukuk içerisinde yaşamak isteyenlerin davasına daha da sahip çıkmasına neden olmuştur.

Seçimin yenilenmesi kararı; olmayan demokrasi ve tek adam rejiminin ispatı olmuş olsa da buna karşı demokrasi mücadelesi verenlerin kıvılcımı da olmuştur. Birileri rollerini oynarken biz de kendi rolümüzü oynayıp demokrasi mücadelesi bayrağını daha da yukarıda dalgalandıracağız.

Aşk ile…