Mahallemize Hoş Geldiniz – Çilem Küçükkeleş

Taş serttir ama su ısrarcı olduğundan taşı bile deler geçer. Karşı Mahalle’nin ısrarı ve yeniden yeniden kendini inşa etmesi de, bugün taşı gözlerimizin önünde delip geçiyor.

Karşı mahallenin en yerleşik toplumlarından biri olan biz Aleviler mahallemizin dili olmaya niyet eden Karşı Mahalle emekçilerine başarılar dileyerek “Hoş geldiniz; başımızın, gözümüzün en önemlisi de gönlümüzün üzerine geldiniz” diyoruz. İblisin talim ettiği yola minnet eylemeyenlerin yer aldığı bu sayfalarda kalemlerimizi birleştirip mahallemizi yazmaya, umudumuzu büyütmeye devam edeceğiz.

7 Haziran 2015’ten beri yaşadığımız olağanüstü günlerde en ağır darbelenen ama akacak bir mecra bulup mutlaka akan özgür basın oldu. Gazeteler, televizyonlar kapatıldı, gazeteciler tutuklandı, binbir emekle oluşturulan basın malzemelerine el konuldu ama özgür basın hiç susmadı. Taş serttir ama su ısrarcı olduğundan taşı bile deler geçer. Karşı Mahalle’nin ısrarı ve yeniden yeniden kendini inşa etmesi de, bugün taşı gözlerimizin önünde delip geçiyor.

Alevilerin yaşadığımız coğrafyada hala hayatta kalmaları tam da böyle bir ısrarın sonucudur. Bin kere yıkılsa da kendini bin kere inşa etmiş bir toplum olmasıdır. Eksikliğimiz, yıkanlar yıktıklarını çok anlattılar, yetmedi biz tekrar ettik, ama yeniden nasıl ayağa kalktığımızı ne yeterince anlamlandırdık ne de yeterince aktardık. Kerbela’da yaşananları iyi biliriz ama katliamda tüm yol arkadaşlarını kaybetmiş Zeynep’in cesaretinden hiç bahsetmeyiz. Dersim kıyımında neler yaşandığını kişi kişi, köy köy anlatırken, böyle bir zulümden çıkan toplumun hayatı nasıl yeniden kurduğunu anlatmayız. Zulüm ve katliamlar devletlerin karakterini ifşa eder ama sonraki süreçler de toplumların karakterini ifşa eder. Hakikatin peşindeyseniz hiç ölmezsiniz. Hakikatin izindeyseniz saraylar, saltanatlar çöker ama siz ayakta kalmaya devam edersiniz. Kal u Bela’dan beridir varız diyen Aleviler de hakikatin peşini hiç bırakmadıkları için bugün varlar ve hep var olacaklar.

Karşı Mahalle, Metin Göktepe’nin 23. ölüm yıldönümüne denk gelen bu günlerde yayın hayatına başlıyor. Metin, Alevi, Kürt ve Sosyalist bir gazeteci olarak kalemini, fotoğraf makinesini, en önemlisi de gönül gözünü karşı mahalleye çevirenlerden oldu. Bunun da bedelini Alibeyköy Stadyumu’nda toplanmış karşı mahalle çocuklarının gözleri önünde hayatı ile ödedi. Fadime Anne, Metin’e en güzel ağıtları yaktı. Biliriz ki acı ağlayarak geçmez; çoğalarak, paylaşarak, gidenin yolunu sürdürerek hafifletilir. Fadime Anne de “yılmadan gerçeğin peşinden koşan her gazeteci biraz Metin’dir” diyor. Kendinden eksiltilen evladı çoğaltarak acısını sağaltıyor. Özgür basın böyle ağır bedeller ödeyerek kendi haberini yapabildi. Gazeteciler öldürüldü, gazeteler bombalandı ama hakikatin peşini bırakmayanlar bu zor coğrafyada öyle bir gelenek oluşturdu ki özgür basın hiç susmadı.

Karşı Mahalle tam da bu değerli geleneğin bir parçası olduğu için, azaltılmaya çalışanı çoğalttığı için, vazgeçmeyenlerden olduğu için, farklılıkları bir araya getirip damlayı derya yapmak istediği için umut verdi. Bir kez daha söyleyelim: Karşı Mahalle hoş geldi; başımızın, gözümüzün, gönlümüzün üstüne geldi!