Hikmet Kıvılcımlı farklı illerdeki panellerle anılacak
Kıvılcımlı, ölümünün 54. yılında çeşitli illerdeki panellerle anılacak. Panellerin amacı Türkiye sosyalist hareketinin öncülerinden Kıvılcımlı’nın mirasını 21. yüzyıl tartışmalarıyla yeniden değerlendirmek ve güncel toplumsal-siyasal sorunlara ışık tutmak olarak açıklandı.

Türkiye sosyalist hareketinin önemli isimlerinden Dr. Hikmet Kıvılcımlı (1902–1971), ölümünün 54. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) tarafından düzenlenen etkinlikler kapsamında hem İstanbul’da bir anma gerçekleştirilecek hem de farklı illerde paneller yapılacak.
Topkapı’da anma
11 Ekim Cumartesi günü saat 11.00’de İstanbul Topkapı Mezarlığı’nda yapılacak anma etkinliği, Kıvılcımlı’nın sosyalist mücadelede bıraktığı mirası hatırlatmayı amaçlıyor. Aynı gün saat 15.00’te İstanbul’da düzenlenecek panelde Muzaffer Kaya, Kezban Konukçu, Canan Özcan ve Cenk Ağcabay konuşmacı olacak.
Türkiye genelinde paneller
“21. Yüzyıl Sosyalizmi Işığında Kıvılcımlı’yı Anmak” başlıklı panel dizisi, ekim ve kasım ayları boyunca farklı şehirlerde devam edecek. Programda öne çıkan etkinliklerden bazıları şöyle:
- Kocaeli, 5 Ekim Pazar, 15.00 – Fatma İnce
- Hatay, 5 Ekim Pazar, 14.00 – Kezban Konukçu
- Mersin, 13 Ekim Pazartesi, 17.00 – Kezban Konukçu, Sevtap Akdağ
- Ankara, 19 Ekim Pazar, 15.00 – Mert Büyükkarabacak
- İzmir, 25 Ekim Cumartesi, 15.30 – Kezban Konukçu, Ahmet Kale
- Bursa, 25 Ekim Cumartesi, 16.00 – Metin Burak, Mehmet Yılmazer
- Okmeydanı, 2 Kasım Pazar, 16.00 – Orhan Kok, Ergin Çevik, Çınar Altan

Mücadele ve teoriyle geçen bir ömür
Kıvılcımlı, 1920’lerin başında Askeri Tıbbiye öğrencisiyken tanıştığı sosyalist harekete ömrünü adadı. Türkiye Komünist Partisi’nin kurucu kadroları arasında yer aldı ve 1929–1933 yıllarında Elâzığ Cezaevi’nde yazdığı “Yol” adlı 9 ciltlik eseriyle, Osmanlı-Türkiye tarihi, TKP iç tartışmaları ve Kürt sorunu üzerine özgün değerlendirmeler ortaya koydu.
1930’lu yıllarda yoğun yayıncılık faaliyetlerine girişen Kıvılcımlı, emperyalizm, işçi sınıfı ve ekonomi-politika üzerine eserler verdi, ayrıca Marksist klasiklerin Türkçeye kazandırılmasında öncü rol oynadı. 1938’de Nâzım Hikmet’le birlikte tutuklandığı Donanma Davası nedeniyle 1950’ye kadar cezaevinde kaldı.
Uzun yıllar süren hapishane yaşamında geliştirdiği Tarih Tezi, modern kapitalizmin sömürü ilişkilerini kadim toplumsal yapılarla birlikte ele alan kapsamlı bir tarih yorumu sundu. İbn Haldun’dan esinlenen bu çalışmalarda, medeniyetlerin çöküşünde ve yenilenmesinde “barbar” olarak nitelenen komünal toplumların rolüne dikkat çekti.
“Düşünce ve davranış birbirinden ayrılmaz” ilkesini yaşam düsturu edinen Kıvılcımlı, teorisini daima örgütlü mücadele içinde şekillendirdi. 1950’lerde Vatan Partisi’nin kuruluşuna öncülük etti, 1960’ların sonunda Sosyalist gazetesiyle yeniden kamusal alanda yer aldı, İşsizlik ve Pahalılıkla Mücadele Derneği’nin kurulmasında aktif rol oynadı.
Soyut devrim tartışmalarına karşı halkın gündelik sorunlarını merkeze alan yaklaşımı, “proletarya sosyalizmi” olarak kavramsallaştırıldı. Demokratik Halk Devrimi stratejisiyle işçi sınıfını merkeze alan çizgisi, sosyalist hareketin sonraki kuşaklarını da etkiledi.
Bugün, ölümünden yarım yüzyıldan fazla zaman geçmesine rağmen Hikmet Kıvılcımlı’nın fikirleri ve “savaşçı hayatı” sosyalist hareket içinde tartışılmaya ve 21. yüzyıl sosyalizmi mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor.