Rojava’da üçlü görüşme
Rojava’da ABD’li general M. McFarlane, Mazlum Abdi ve Bafel Talabani buluştu. Bu buluşma sadece Kürt kamuoyunu sevindirmekle kalmadı aynı zamanda dünyaya da bazı mesajlar iletildi.
Haftalardır Suriye’ye kara harekatı konuşulurken ABD’nin açıklamaları gittikçe sertleşmiş ve harekat askıda kalmıştı. Harekat yeniden ne zaman gündeme gelir bunu kestirmek zor olsa da, onu zorlaştıracak yeni ve önemli bir gelişme daha yaşandı. Rojava’da ABD’li general M. McFarlane, Mazlum Abdi ve Bafel Talabani buluştu. Bu buluşma sadece Kürt kamuoyunu sevindirmekle kalmadı aynı zamanda dünyaya da bazı mesajlar iletildi.
Güney Kürdistan’da durumun oldukça sorunlu olduğu epeydir biliniyor. KDP yönetimi hem parçalı bir görünüm veriyor, hem de Bağdat’la ilişkiler çok sorunlu haldeyken Ankara ile sıkı ilişkilerin olduğu biliniyor. Aylardır Türk devletinin Zap bölgesinde sürdürdüğü operasyonlara Barzani yönetimi büyük kolaylıklar sağladı. Ancak ekonomik durumdaki kötüleşme, yolsuzluklar ve Ankara ile yakın ilişkilerin bedeli Barzani yönetiminin bölgede zayıflaması sonucunu getirdi.
KDP “uzun zamandır elinde tuttuğu Kürt siyasal alanına yön verme becerisini kendi içinde yaşadığı bölünme nedeniyle zaten büyük ölçüde kaybetti. Öyle ki, KDP’nin son kongresinde Mesud Barzani bölünmenin tarafları olarak beliren oğlu IKB Başbakanı Mesrur Barzani ve yeğeni IKB Başkanı Neçirvan Barzani’yi birlikte çalışacaklarına dair herkesin önünde kürsüden söz vermeye çağırdı.” (Arzu Yılmaz, Medyascope) Çatallanma bir bölünme tehlikesi içerdiği için Mesut Barzani tarafları kongrede beraber davranmaya çağırmak zorunda kalmıştır. Bağımsızlık referandumu sonrasında KDP yönetimi zayıflamış, şu günlerde en sıkıntılı günlerini yaşamaktadır.
Tam böyle kritik bir dönemde Bafel Talabani’nin ABD’li bir generalle birlikte Rojava’yı ziyareti, YNK’nin Celal Talabani’nin ölümünden sonra kaybettiği güç ve itibarı kısmen yeniden kazanması için iyi seçilmiş bir zaman gibi görünüyor. Ayrıca Bafel Talabani’nin uygulamaya geçirdiği “şeffaflık projesi”nin güçlendirilmesi için de zamanlama uygundur. “Irak Kürdistan Bölgesi” yönetimi epeydir felç olmuş durumdadır. Parlamento işlemiyor. En önemlisi bölge gelirinin dağılımında son durum tamamen KDP’nin keyfi yönetimine kalmıştır. “Şeffaflık projesi” bu keyfiliğe karşı YNK’nin başlattığı bir girişimdir. Bafel Talabani ziyaretiyle dolaylı olarak da olsa bu projenin güçlenmesi için bir yol açmıştır.
Bu arka planı unutmadan, Ankara Zap’da aylardır operasyon yürütürken ve Rojava’yı sürekli tehdit ederden Kürt Halkı için bu buluşmanın önemi öne çıkartılmalıdır. Basına yansıyan bilgilere göre görüşmeler devam edecektir. Görüşmelerin KDP yönetimini etkilemesi çok zor görünse de, bu yönde bir baskı yaratması bile önemlidir.
Ankara yönetimi “Kürt sorunu”nu çöktürme operasyonlarıyla bitireceğini ummuş, üstelik buradan yarattığı “beka sorunu” ile iç politikayı yönetebilmiş, muhaliflerini istediği alanda sınırlamayı başarmıştır. Ancak bu siyasal taktik yıpranmış, eski rolünü oynayamaz hale gelmiştir.
Bunun bir benzeri bölgede Kürt güçleri üzerinde Ankara’nın oyunlarının yıpranması ve eski işlerliğini yitirmesi biçiminde neden yaşanmasın! Elbette böyle bir tablonun ortaya çıkması için koşullar henüz olgunlaşmamıştır. Fakat olayların bir dönüm noktasına doğru akmasını ummak boşuna olmaz.