Kurtlar kuzuyu faka bastırdı
16 aydır Castillo’yu iktidardan almaya çalışan gerici sağ güçler birkaç saat içinde onu alaşağı etmeyi başardılar. Peru’da şimdi neler olacağını kestirmek zordur. Yeni başkan Dina Boluarte başta yeni seçimlerin yapılmayacağını açıkladı. Ama 48 saat sonra gerekirse yapılır diyerek çark etti.
Burjuva sınıfları eskiden iktidarda kalmak için askeri darbeler yaparlardı ama çoktandır bu işin suyu çıktı. Halk güçleri askeri darbelerin kimin çıkarına olduğunu çok iyi öğrendi. 2000’li yıllardan beri de iktidar güçleri halkların öfkesini bastırıp iktidarda kalmak için yeni yeni yollar arıyorlar. Bunların örneklerini Latin Amerika kıtasında çoktandır izliyoruz. Lawfare denen sahte belgeler, Ekvador’da olduğu gibi koyun postu giyen sağ kurt aldatmacaları, yolsuzluk iddiaları ve rüşvetlerle yığınla ilerici lideri görevden alıp hapislere attılar. Son aylarda Peru’da yaşananlar bunlara yenilerini ekleyeceklerinin göstergesidir.
Peru devlet başkanı saf köylü çocuğu, öğretmen Pedro Castillo 2021 Temmuzunda başkanlık seçimini kazandığından beri geçen 16 aylık sürede, gerici güçlerin hâkimiyetinde olan Kongre tarafından sürekli olarak görevden alınmaya çalışıldı. Castillo iktidarda durabilmek için sürekli çeşitli suçlamalara karşı mücadele ediyordu. Çok sayıda bakanı yolsuzluk ya da yetersizlik nedeniyle görevden alındı. Bakanlar kurulu iki kere değişti. Karısından görümcesine kadar tanıdığı herkese yolsuzluk davaları açıldı. Yurt dışına çıkmaları yasaklandı. Kendisine asılsız, ispatlanamayan 3 yolsuzluk suçlaması yapıldı. İnsanın inanası gelmiyor ama yurt dışına çıkmasına bile yasak getirildi. İspatlanmayan “vatana ihanet” suçlaması yapıldı.
7 Aralık Çarşamba günü de üçüncü “yetersizlik önergesi” Kongre’de tartışılıp oylanacaktı. Ama Kongre toplantısına birkaç saat kala Castillo TV’de yayınlanan bir konuşma yaptı. Halkların istediği gibi Kongre’yi lağvettiğini, acil durum hükümeti kurulacağını ve en kısa zamanda genel seçimlere gidileceğini, yeni anayasa yazma meclisi kurulacağını açıkladı. Hemen arkasından ordu ve kolluk kuvvetleri Castillo’yu darbe yapma girişimi nedeniyle tutuklayıp hapse attılar.
Konuşma ardından bakanları birer birer istifa etti. Kongrede güvensizlik oylaması yapıldı. 101 kabul, 6 hayır ve 10 çekimser oy ile Castillo darbe yapmaktan suçlu bulundu. Yerine onun yardımcısı Dina Boluarte yeni başkan olarak yemin etti ve yeni bakanlar kurulu oluşturma çalışmalarına başladı.
Castillo şimdi tutuklu olarak eski başkan Fujimori’nin yanında bir hücreye konulmuş. 10 ile 20 yıl arasında cezaya çarptırılabileceği söyleniyor. Bu arada öğreniyoruz ki konuşmasından önce Meksika devlet başkanı AMLO’yu arayıp çok yalnız olduğu gerekçesi ile ülkesine sığınma talebinde bulunmuş ama karısı ve çocukları ile elçiliğe giderken yolda durdurulmuş ve tutuklanmış. Ertesi gün de Meksika başkonsolosu gidip imzalı iltica telebini aldı. Şimdi savcı da yurt dışına kaçış tehlikesini gerekçe göstererek tutukluluğunun devamına karar vermiş durumda.
Sonuç: 16 aydır Castillo’yu iktidardan almaya çalışan gerici sağ güçler birkaç saat içinde onu alaşağı etmeyi başardılar.
Son Skandal Haber
Telam internet sitesinin 9 Aralık 2022 haberine göre ise milletvekili ve ilk hükümetinde başkan olan Guido Bellido, Castillo’yu tutuklu olduğu yerde ziyarete gidiyor ve çıkınca şu açıklamaları yapıyor:
“Başkana o mesajı neden okuduğunu sordum; Başkan okuduğunu hatırlamıyor. Ona anlamaya çalıştım ve bana ‘Hatırlamıyorum Guido’ dedi. Kimin komplo kurduğunu bilmiyoruz ama başkan hatırlamıyor.” (1) Sonra ona toksikolojik bir test yapılmasını talep ediyor. Castillo parlamentoyu kapattığını duyurduğu konuşmayı okuduğunu hatırlamadığını ekliyor. Castillo mesajının boyutunu, bakanların ardı ardına istifa kararlarını açıkladıklarında anladığını açıklamış. Bu nedenle Bellido bir soruşturma açılması gerektiğini bunun bir darbe olduğunu söylüyor.
Ayrıca Castillo “birilerinin kendisine, herhangi bir durumla karşı karşıya kaldığında bir dış ülke büyükelçiliğe gitme olanağı verdiklerini hatırladığını” da söylüyor. Ama hangi diplomatik elçiliğe gitmesini istedikleri de netleşmemiş durumda. Bellido bu durumda derhal hükümet sarayının güvenlik kameralarının incelenmesini istiyor. Castillo’ya bir uyuşturucu verilmiş olabileceği varsayımından kalkarak acilen bir toksikolojik bir test yapılsın diyor.
Yine Telam sitesinin aynı yazısına göre Bellido, Castillo’nun derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. “Öğretmen Pedro Castillo’yu kurtarmak için ulusal bir cephe oluşturacağız. Bu yaşanan bir darbedir” diye iddia ettiği ekleniyor yazıda.
Olur mu? Castillo’ya uyuşturucu verip böyle bir konuşma yaptırmış olabilirler mi? Bizce olur. Hatta sosyal medyada gördüğümüz türden fotoshop da yapılmış olabilir. Bu iktidar güçlerinden her şey beklenir. Castillo’nun tam da Kongre’de görevden alınma önergesinin tartışılıp oylanacağı günün başında böyle bir mesaj yayınlaması şaşkınlık yaratmıştı; çünkü gericiliğin gerekli olan 87 oyu alıp alamayacağı belirsizdi. Daha önceki iki önergenin birinde 47 ikincisinde ise ancak 55 alabilmişlerdi. O nedenle Castillo neden bu oylama sonucunu beklemedi diye tartışılıyordu. Bu oylamayı da kaybedeceğini düşünen gerici muhalefetin böyle bir duyulmadık, görülmedik skandal olay yaratması olasıdır.
Bu savı destekleyecek kimi yaşanmış şeyler var. Bunlardan bir tanesi şimdi başkanlık görevini üstlenen Dina Boluarte’nin son zamanlarda sağ muhalefet ile anlaştığı ve sık sık Castillo’yu ulu orta eleştirdiği söyleniyordu. Çoğu yorumcu zaten Boluarte’nin böyle bir darbe komplosunda yer alma olasılığına inanıyor. Castillo gibi kırsal kesimden gelse bile avukatlık tahsili için Lima’ya gelmiş ve orada yerleşmiş, hırslı ama pek başarı gösterememiş biri olarak biliniyor.
Diğer yandan Castillo son anda girdiği Marksist-Leninist Peru Livre (PL)partisinden aday oldu. Ama sonra Castillo sağın aman vermez saldırıları karşısında sağa doğru yalpalamalar yaptı. ABD ile ilişkileri geliştirdi. Venezuela ile arasını açtı. Ukrayna savaşında Rusya’ya karşı durdu ve son olarak da gerici OAS örgütünü muhalefet ile arasında aracı olarak çağırmak gibi politik bir takım yanlışlıklar yapınca PL onun istifa etmesini uygun gördü ve o da istifa etti.
Yalnız Köylü Çocuğu
“Peru Livre Parti başkanı Vladimir Cerron eski efsane Castillo’nun soldan uzaklaştıktan sonra ihanete uğradığını söylüyor. Cerron, ‘Pedro Castillo’ya PL’den ayrıldıktan sonra yeni bir siyasi parti vaat ettiler ve onu yolsuzluğun insafına bıraktılar” diye savundu.’” (2)
Bu değerlendirme birçok yorumcu tarafından da yapılıyor. Partiden ayrıldıktan sonra Castillo’nun etrafını gerici, soysuz, yolsuzluklara karışmış kişiler sarmıştır. Yılların yolsuz iktidar güçlerinin, bu sistemin pisliklerini bilmeyen Castillo’yu yanlış yönlendirmeleri zor olmamıştır. O da yanlış bir takım kişileri göreve getirmiş ve arkasında ne fırıldaklar çevrildiğini görememiştir. Castillo çok ama çok yalnız kalmış ve istemese de bir çok yanlış politik kararlar almıştır. Ama onun suçsuz olduğu, bilerek hiçbir yolsuzluk yapmayacağı su götürmez. Bir benzetme ile o kurtların kurbanı bir kuzucuktur.
Peru, siyasi yapısı tamamen çürümüş bir ülkedir. Bu yapı içinde iktidarda durmak yalnız bu kuzu için değil tüm politik elitler için de zordur. 2018 yılından beri tam 6 devlet başkanı görevden alınarak suçlandılar. Bir tanesi ordu kendisini tutuklamaya gelirken intihar etti. Bir tanesi ancak 5 gün iktidarda kalabildi, istifa etti. Peru burjuva egemen sınıfının içi de fıkır fıkır kaynamaktadır.
Castillo ise tam da bu burjuva sınıfının karşısında yoksul halkların çıkarını savunarak seçildi. Sıradan bir ilkokul öğretmenliğinden sendikacı, sonra da 2017 yılında öğretmen grevini başarı ile yöneterek yerli köylü halkların efsanesi olmuş sıradan köylü ailesi çocuğu idi. And dağları köylüleri kendisine kurtarıcı olarak baktılar. Onlara neoliberal politikalardan kurtulma, kırlara yatırımlar yapma, yeni bir anayasa sözleri verdi. Tam da gericiliğin istemediği ve karşı oldukları şeyleri halklara vaad ederek zor yolu seçti. 16 ay da bu saflık ile kendince direndi. Eğer gerçekten son tahlilde Castillo’ya toksik bir madde verip böyle ne yaptığını bilmeden konuşturdularsa ve bu gerçeklik bir şekilde ispat edilirse tam bir skandaldır. Gerici güçlerin yeni bir hile denemesidir. Gerici iktidar sınıflarının kendi çıkarları için ne sahtekarlıklar yapabileceğine son örnektir.
Şimdi ne olacak?
Peru’da şimdi neler olacağını kestirmek zordur. Yeni başkan Dina Boluarte başta yeni seçimlerin yapılmayacağını açıkladı. Ama 48 saat sonra gerekirse yapılır diyerek çark etti. Castillo’nun görevden alınmasından sonra devlet yanlısı sendikalar ve sendikaların merkezi CGTP, yeni hükümetin kurulmasına karşı çıkarak olayın sağ güçlerin çıkarına olduğunu dile getirdiler. Kendilerinin de Castillo gibi Kongre’nin dağıtılmasının gerekliliğine inandıklarını çünkü bu kongrenin demokrasiye sürekli saldırdığını, sosyal haklar ve emek yasalarını tehdit ederek politik kriz yarattıklarını söylediler. Bunların milyonlarca Peru ailesini ekonomik olarak etkilediğini belirttiler. Halklar ve işçi sınıfını harekete geçmeye çağırdılar.
Şimdi halklar çeşitli kentlerde sokaklara dökülüp Castillo’yu desteklediklerini açıklıyorlar. Bir grup onun yattığı tutukevi önünde nöbet tutmaya başlamış. Ana yolları sopalar ve taşlarla kapatmışlar. Bazı otobüs şirketleri seferlerini durdurmuşlar. Son haberlerde 3 protestocu tutuklanmıştır. Castillo’nun asıl destekçileri And dağları halkları protestolara başlayabilirler. Son zamanlarda seçim vaatlerini yerine getirmemesi nedeniyle Castillo beğenirliği epey düşmüştü, belki şimdi bu gerçeklik karşısında ne olduğunu daha iyi anlayıp Castillo’nun arkasına geçebilirler. Sanki böyle bir sürece girilecek gibi görünüyor. Yani eski kurt kuzuyu faka bastırmıştır ama diğer kuzucuklar intikam alma gücü ortaya koyma kararlılığı gösterebilirler. Bakalım o zaman kurtlar başka ne tür oyunlar devreye sokacaklar.
Daha önceki yazılarımızın birinde değindiğimiz gibi bazı siyasi yorumcular kıtanın bir tahteravalli sürecine girdiği yorumunu yapıyorlar. Hem burjuva iktidar sınıfları hem de halk sınıfları iktidarda kalma gücünde bir dengede gibi duruyorlar. Ne sağ güçler ne de sol güçler iktidarda uzun süre kalamıyorlar. Gericilik, yenilgilerinden dersler çıkarıp yeni yöntemler arıyor. Halklar da bunlardan sonuçlar çıkarıp kendi çıkarları doğrultusunda örgütlenmeleri, sokaklarda seslerini duyurmaları gerektiğini öğreniyorlar. Bu böyle gitgelli oluyor. Ekvador, Şili, Kolombiya, Arjantin, Haiti halkları eskisinden daha örgütlü olarak sokaklarda seslerini çıkarmayı öğrendiler. Şimdi sıra Peru halklarına gelmiş gibi gözüküyor. Göreceğiz.
(2) https://www.brasildefato.com.br/2022/12/09/movimentos-populares-exigem-eleicoes-gerais-no-peru