Şili anayasa oylama süreci

Bu karmaşık durumda evet ya da hayır diyenler büyük gösterilerde bulunmadılar. Ancak seçim yasaklarının başlamasından önce kabul yanlıları büyük gösteriler yaptılar. Birçok ünlü kişiler, sanatçılar, düşünürler, politikacılar, kadınların düzenlediği çok iyi hazırlanılmış gösteriye katılıp destek verdiklerini açıkladılar. Feminist hareket özellikle yeni anayasanın kabulü için çok çalıştı.

4 Eylül Pazar günü Şili halkları yeni anayasalarını oylayacaklar. 30 yıldır halklar bu yasanın değişmesini istiyordu. Sonunda iktidar 2019 yılındaki halk ayaklanmasını bastırmak için anayasa değişiklik talebini kabul etmek zorunda kalmıştı. Yeni anayasayı kimin yazacağı tartışmaları arkasından, halk tarafından seçilen 154 üyenin yazması kabul edildi. Üç ay önce de yazım bitti ve yeni anayasa önerisi halka sunuldu. Sonuçta sorunun cevabını alacağımız gün geldi. Şili neoliberalizmin beşiği idi şimdi de mezarı olacak mı göreceğiz.

Anayasanın halka sunulmasından sonraki süreç de çok karmaşık geçti. Halk iyice kutuplaştı. Sadece kabul edenlerle etmeyenler arasında değil iki tarafın kendi arasında da sorunlar oldu. Başta Başkan Boric iktidarın ve kendisinin kişisel görüşlerini son ana kadar açıklamayı uygun bulmadı. Halkın kendi görüşlerini kendisinin alması gerektiğini savundu ve oylamaya birkaç hafta kala onaylanmasından yana olduklarını açıkladı.

Şimdiki Pinochet anayasasının devamını isteyen sağ güçler bir yandan Boric’in 6 aylık iktidar sürecini karaladılar diğer yandan da hâkim oldukları medyada olmadık yalan haberler yaydılar. Boric bu süreçte iyi bir performans göstermedi. Şili enflasyonda Meksika’nın arkasında kıta ikincisi oldu. Halkların alım gücü kötüleşti, sağlık, konut, istihdam, eğitim vs.de hiçbir olumlu gelişme olmadı. Şiddet, örgütlü suç, göçmen sorunu, kentlerde uyuşturucu satışı arttı. Öğrenci olaylarında tutuklananlar serbest bırakılmadı. Yerli halkların yaşadığı Mapuchu’da önceki iktidarın yaptığı gibi halklara askeri güç dayatıldı. Hiçbir sorun çözülmediği gibi aksine arttı. Sağ güçler de başarısız bir başkanın onay vereceği anayasaya halkların onay vermelerinin onları daha kötü duruma düşüreceğini savundular.

Anayasa metninin bir çok konusu da pek çok tartışmaya yol açtı. Ayrıca yeni metindeki sağlık, eğitim, emeklilik, konut haklarının nasıl uygulanacağı belirsiz, karmaşık bulundu. Bunlara bulunacak fonlar büyük tartışmalı konular oldu. Başkanın yeniden seçilebilmesi, adalet sistemi, senatonun kaldırılıp tek meclisli olması ve başkanlık sistemine geçiş çok tepki çekti. Ülkenin çok uluslu devlet olacak olması, yerel halkların yerelde otonomilerini savunması ve kendi kaderlerini tayin edebilme hakkının tanınması da sağ güçler tarafından ülkenin parçalanacağı eleştirilerine yol açtı

Oylamadan red oyu çıkarsa eski anayasa ile mi devam edileceği yoksa başka bir çözüm mü olacağı da ortalığı böldü. Sağ güçler bazı noktalarda değişikliklerle eskisi gibi kalmasını savunmaya başladılar.

Eleştirilere sol da katıldı. Onlar da bazı maddelerin değiştirilmesi gerektiğini, olduğu gibi kabul edilemeyeceğini savundular. Hatta bazı sol grupların red oyu vermeyi bile düşünmesi ortalığı iyice karışık hale getirdi.

Sonunda Boric açıklama yaparak eski anayasanın hiçbir şekilde yürürlükte kalmayacağını, oylamadan red çıkması durumunda yenisinin yazılmasına hemen başlanacağını, İktidarın da buna hazır olduğunu açıkladı. 25 Ekim 2020’de halk büyük çoğunlukla yeni bir anayasa istediğini göstermiştir, dedi. Ayrıca anayasanın kabul edilmesi durumunda da süreç içinde değişiklikler yapılabileceğini söyledi. Bir çok konuda daha düzeltilmesi gereken bölümler olduğunu ve bunu meclis içinde halledeceklerini açıkladı. Böylece ortalık biraz daha belirginleşti.

Anayasa oylamasına katılmak mecburidir, katılmayanlar para cezasına çarptırılacaklardır. Kimi kamuoyu araştırmaları %10 fark ile kabul edilmeyeceğini söylüyor. Kimilerine göre de büyük farkla kabul edilecektir. Kimi yorumcuya göre ise ister kabul edilsin ister edilmesin ülkede karışıklıklar yaşanacaktır. Kabul edilirse hayır oyu isteyenler, edilmez ise kabulden yana olanlar sokaklara dökülecektir. O nedenle şimdiden kolluk kuvvetleri hazırlıklarını arttırmıştır.

 Oylama yasağı öncesi

Bu karmaşık durumda evet ya da hayır diyenler büyük gösterilerde bulunmadılar. Ancak seçim yasaklarının başlamasından önce kabul yanlıları büyük gösteriler yaptılar. Birçok ünlü kişiler, sanatçılar, düşünürler, politikacılar, kadınların düzenlediği çok iyi hazırlanılmış gösteriye katılıp destek verdiklerini açıkladılar. Feminist hareket özellikle yeni anayasanın kabulü için çok çalıştı. Eski Şili devlet başkanı ve BM İnsan Hakları komiseri olan Michelle Bachlet bu görevinden ayrıldıktan birkaç saat sonra evet oyu vereceğini açıkladı. Eskisinde tek bir tane bile bulunmazken yeni anayasada kadın eşitliğini savunan 35 madde olduğunu söyleyerek “Kadınlar yapınca tarih gelişir” dedi. Anayasa yazılmasında kadınların oluşuna gönderme yaptı. Ama bunun sadece bir çerçeve çizdiğini, bir başlangıç olduğunu ve hayata geçirilmesinin kadın eşitliğine büyük katkı yapacağına inancını dile getirdi. (1)

Aralarında Chomsky, Melanchon gibi isimlerin yer aldığı ünlü 200 dünya lideri ve düşünürü de anayasaya olumlu baktıklarını açıkladıkları bir metin yayınladılar. “Ülkeyi eşitlikçi bir demokrasi temeline oturtacak ve tüm dünyaya örnek olacaktır” dediler. İklim değişikliği ile mücadele, eşitsizlik, sosyal haklar vs. konularında övgüde bulundular. Yerli halkların hakları konusunu özellikle desteklediklerini açıkladılar. (2)

İlginç olan oylamaya evet diyecekler bir çok kentte böylesi son kapanış gösterileri yaparken karşı olanların pek sesi çıkmadı. Onlar da birşeyler yapmak istediler. Hatta çok paraları vardı ve kentin stadyumu gibi yerlerini kiralamak istediler. Ama bulamadıkları açıklandı. Bazılarında da ilerici belediyelerin yer vermede zorluk çıkarttıkları söylendi.

Sonuçta Şili halkları bu hafta sonu çok önemli bir karar verme ile yüz yüzedirler. Neoliberal yasalar her şeyi özelleştirerek, bir avuç insanı zenginleştirirken yığınları da yoksullaştırmıştır. Halklar yeni anayasa diyerek bu düzenin ana kuralını değiştirme görüşünde olduklarını 2020’deki oylamada gösterdiler. Ama aradan geçen süreçte kafaları karıştı mı, sağ güçlerin yalan haberlerine gene kandılar mı, göreceğiz. Ancak görünen odur ki ister kabul edilsin ister kabul edilmesin sonraki süreç ve anayasanın uygulaması sorunlu olacaktır. Ama unutmayalım Şili 30 yıldır emperyalist güçler tarafından tüm kıtaya hatta dünyaya bu yasası ile bir örnek ülke olarak gösteriliyordu. Şimdi Şili halklarının vereceği karar tüm kıta ve dünya halklarına yansıyacaktır.

Alıntılar:

(1). https://www.nodal.am/2022/09/plebiscito-en-chile-bachelet-se-suma-a-la-franja-del-apruebo-en-la-previa-del-cierre-de-campana/

(2). https://www.nodal.am/2022/08/chile-chomsky-melenchon-y-mas-de-200-lideres-mundiales-firman-carta-a-favor-de-la-nueva-constitucion/