Brifing | 5 Şubat

HDP, muhalefet partileriyle görüşmelere devam ediyor

HDP Eş Genel başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki bir heyet bugün 10:30’da CHP Genel Merkezi’ni ziyaret ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek.

1 Şubat tarihinde ilk olarak Saadet Partisi ile görüşen HDP diğer muhalefet partileriyle de görüşmelerde bulunacak. Sırada Deva ve Gelecek partileri var.

Görüşmelere ilişkin Mithat Sancar, Sputnik’e verdiği bir röportajda bu görüşmelerin planlı olduğunu, Genel Kurul kararları olan “demokrasi ittifakı”nın oluşturulması programının bir parçası olarak hayata geçirdiklerini vurguladı. İktidarın yargı eliyle muhalefeti susturma girişimine karşı, muhalefet partileriyle diyalog, müzakere, tartışma ve mümkünse mutabakat hedeflediklerini dile getirdi.

Birleşik Mücadele Güçleri’nin açıklamasına polis saldırısı ve onlarca gözaltı

Alınteri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Mücadele Birliği Platformu, Partizan ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) tarafından oluşturulan Birleşik Mücadele Güçleri’nin, kuruluşunu deklare etmek için Kadıköy Rıhtım’da yapacakları açıklamaya polis saldırısı gerçekleşti.

Kadıköy sokakları yüzlerce polisle kuşatma altına alınmıştı. Polis ablukasına rağmen Halitağa Caddesi’nde toplanarak rıhtıma doğru yürüyüşe geçen kitle polis barikatı ile engellenmeye çalışıldı.

Yürüyüşte yer alan HDP’li vekillerin de darp edilerek gözaltına alınmaya çalışıldığı yürüyüş esnasında içlerinde ESP Eşbaşkanı Şahin Tümüklü ve Devrimci Parti Başkanı Elif Torun Öneren’in de aralarında bulunduğu 60’ın üzerinde insan gözaltına alındı.

Olaylar kısa bir süre sonra Kadıköy’ün sokaklarına yayıldı. Kitle basın açıklaması ısrarını korudu.

“Faşizme karşı birleşelim, örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim” şiarıyla yapılmak istenen açıklama gözaltı saldırısının ardından Kadıköy’de bulunan SMF binasında gerçekleştirildi.

Boğaziçi Direnişi süreci

➕Boğaziçi protestoları çerçevesinde Kadıköy’de gözaltına alınan 23 kişiden 10’u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. 13 kişi savcılık tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı.

Mahkemeye sevk edilenlerden 2 kişiye ev hapsi, 6 kişiye adli kontrol verilirken 2 kişi ise tutuklandı. Mahkeme sonrası kararı alkışlarla protesto eden avukatlara polis saldırısı gerçekleşti.

➕Judith Butler ve Noam Chomsky’nin de içinde bulunduğu dünya çapında 3317 akademisyen, yazar ve düşünür Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma metni yayınladı; Melih Bulu’ya da istifa çağrısı yaptı.

➕Boğaziçi direnişine destek eylemleri sürüyor. Dün Samsun, Bursa ve Çanakkale’de düzenlenen eylemlere polis saldırdı. Bursa’da 17, Samsun’da 19, Çanakkale’de 9 gözaltı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin evlerine destek ziyaretinde bulundu.

Yunanistan’da öğrenciler sokakta

Yunanistan’da sağcı Yeni Demokrasi hükümetinin hazırladığı ve üniversiteye giriş vergisi ve özel kampüs polisi gibi maddeler içeren yeni yasa tasarısına karşı Yunanistan’ın onu aşkın kentinde öğrenciler yürüyüşler düzenledi.

Öğretim üyeleri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının öğrencilere destek verdiği yürüyüşlerde öğrenciler sık sık Boğaziçili öğrencilerin direnişlerine referansta bulundu.

Pandeminin yarattığı sorunlar

El Pais İspanyol gazetesi 27 Ocak 2021 sayısında çıkan habere göre Ülke İstatistik Enstitüsü(INE)’nün yaptığı araştırmaya göre pandeminin , ülkenin demografik yapısına derin etkisi oldu.

Sağlık krizine bağlı olarak üç rekor kırılmış. 1941 yılından beri yapılan kayıtlara göre en başta ölümlerde büyük bir artış kaydedilmiş. İkinci olarak evlilikler rekor derecede azalmış. 2019 yılıyla karşılaştırıldığında ölümler %19.6 artarken aynı dönemde evlilikler %60.8 düşmüş. 

2020 yılındaki doğum oranlarındaki düşüş henüz pandeminin etkisini yansıtmıyor olsa da bu yılın sonucu 2021’de belli olacaktır. 2020’de ölüm ve doğumlar arasındaki açık yükseldi.

2020’nin ilk yarısında 261616 kişi ölürken 167.559 yeni doğum yaşanmış; yani ülke nüfusu 80230 kişi azalmış. Ama ülkeye dışarıdan gelen göçmenler bu farkı artıya çevirmişler. Ancak her gelen göçmen İspanya’da kalmayıp diğer Avrupa ülkelerine gidiyorlar. 

“Tahminlere göre 2020 rakamları açıklandığında ölüm ve doğum arsındaki farkın 200 bin olacağı tahmin ediliyor. Bu on yıllardır görülen en büyük nüfus kaybı olacaktır deniyor ve yoksul ülkelerden gelen göçün bile bu eksikliği kapatamayacağı tahmin ediliyor. Bu verilerin  ülkede 2040 yıllarında kendini ciddi şekilde hissettireceği tahmin ediliyor.”  

Yaygın sorun

Aljazeera’ya göre de yalnız İspanya değil Rusya  nüfüsu da geçen yıl pandemiye bağlı olarak yarım milyon eksilmiş. Bu 15 yıldır ilk kez oluyor. Ocak ve Kasım 2020 arasında bir önceki yıla göre 229700 daha çok ölüm olmuş. Yani ölüm oranları %13 yükselmiş. Rus lideri Putin nüfus artışı için halkı daha fazla çocuk yapmaya çağırıyor. Doğum oranındaki düşüş de  gelir düzeyinin düşüklüğüne bağlanmıştı.

Aynı zamanda Polonya ve İngiltere’de de aynı eğilimler olduğu istatistiklerle açıklandı. 2020 yılının 11 ayının hesaplarına göre Polonya’da da ölümlerde II. Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş bir artış var. Öte yandan doğumlarda 15 yılın en düşüğü olmuş.  

İngiliz Ekonomik İstatistikler Merkezi’nin 14 Ocak açıklamasına göre İngiliz nüfusu da II. Dünya Savaşı’ndan beri en büyük nüfus kaybını yaşamış. Brexit koşulları ve istihdam azlığı nedeniyle insanlar büyük sayılarda ülkeyi terk etmişler. 2019 Temmuz ve 2020 Eylül aylarında 1.3 milyon ülke dışı doğumlu İngiltere’yi terk etmiş. 14 ay içinde yalnız Londra’dan 700 bin kişi ayrılmış.

Aljazeera’ya göre aslında nüfus oranlarında düşüş olgusu tüm AB topluluğu için geçerlidir. AB baştan beri yaşlanan toplum olarak bilinir. Her bir çalışan işçinin bakmak olduğu yaşlı nüfus artıyor ve bu hem sağlık hem de emeklilik sandığı bütçelerini zorlamaya başlıyor. Bunu çözmenin en kısa yolu AB için dışarıdan göçmen almak oldu.  

Evet göçmen akını bir iç hareketlilik yaratıyor ama beraberinde başka sorunlar getiriyor. Bunlardan bir tanesi göçmenlerin belirli eyaletlerde yoğunlaşmaya başlaması. Bu da ülke içinde gelir dağılımını bozuyor. Zengin ve yoksul eyaletler, bölgeler kavramı ortaya çıkıyor. Alman DW sitesine göre de genellikle yaşlı nüfus ulusal ve faşist partilere oy veriyorlar. Bu tercihlerinin nedeni de göçmenlerin devlet kasalarından beslendiği ve kendilerine ödenek kalmayacağı korkusudur. İşte bu partilerde göçmen karşıtı politikalar yürütyorlar ve ülke çalışan nüfus oranı azalıyor, gelirler düşüyor. 

Ancak çoğu AB bilim insanları, topluluğun önümüzdeki dönemde insan kaynağı kıtlığına düşeceği ve göçmenlere muhtaç olacağı görüşünü taşıyor. Zaten bu ülkelerde doğum oranları azdı; şimdi de bu pandemiyle daha da zorlaşıyor. Büyüme oranları önümüzdeki dönemde buna bağlı olarak düşecektir. O nedenle önümüzdeki dönemde göçmen kabul etmek için birbirleri ile rekabete bile girecekleri söylenebilir.