İstanbul’da hanelerin %71,5’i gelir kaybı halinde bir ay bile geçinemeyecek

İstanbul İstatistik Ofisi’nin çalışmaları ekonomik krizin ve koronavirüs salgınının metropoldeki etkilerini ortaya çıkardı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, pandeminin İstanbul’da ekonomiye etkilerini değerlendiren “Kovid-19 Pandemisinin İstanbul Ekonomisine Etkileri” raporunu yayımladı.

Birleşmiş Milletler, OECD ve Dünya Bankası verilerinden de yararlanılarak hazırlanan raporda, pandeminin İstanbul’da ekonomiye etkileri rakamlarla aktarıldı.

Dünya Bankası’nın tahminlerine göre pandeminin etkisine bağlı olarak 100 milyon insanın yoksulluğa; 49 milyon insanın ise aşırı yoksulluğa düşeceğinin belirtildiği raporda, Covid-19’un etkilerinin zaman ve mekâna göre değişiklik gösterse de pek çok şehirde kırılgan gruplarda yoksulluğun artışına sebep olduğu ifade ediliyor.

İstanbul’un Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla(GSYİH) içerisindeki payının 2018 yılı itibariyle %30 olduğunun belirtildiği raporda, covid-19’un hasar verici etkilerinin en fazla yoksul ve nüfus yoğunluğu yüksek olan şehir bölgelerinde ortaya çıktığı; aşırı nüfus yoğunluğunun ve altyapı sorunlarının bulunduğu gecekondu yerleşimlerinde sosyal mesafe ve bireysel izolasyon kurallarının uygulanmasının zor olduğu ifade edildi.

İBB’nin hazırladığı raporda, Richard Baldwin ve Beatrice Weder di Mauro’nun hazırladıkları kısıtlama politikalarının salgın ve resesyon (ekonmik durgunluk) üzerindeki etkisini inceleyen grafiğe de yer verildi.

Söz konusu çalışmada, kısıtlama politikalarının salgının artış hızını yavaşlatırken, ekonomik durgunluğu derinleştirdiği ortaya konuluyor.

Pandeminin İstanbul ekonomisine etkileri

Raporda Covid-19 pandemisinin İstanbul ekonomisine etkileri şu şekilde sıralandı:

İstanbul’a gelen turist sayısı %98,2 azaldı

Covid-19’un etkilerinin önemli derecede görüldüğü sektörlerden biri turizm oldu. İstanbul’da yer alan otellerin doluluk oranları nisan ve mayıs aylarında keskin bir düşüş yaşadı.

İstanbul’u ziyaret eden yabancı turist sayısı 2020 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 98,2 azalarak 68 bine geriledi. Aynı dönemde Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı ise yüzde 97,9 azalarak 269 bin oldu. 2019 yılının ilk dört ayında İstanbul’a gelen toplam turist sayısı 4 milyonu aşmışken, 2020 yılında sekiz ayda İstanbul’a gelen toplam turist sayısı 3,2 milyona ulaşabildi.

Kapanan firma sayısı 6 bin 870’e ulaştı

İstanbul’da 2020 yılının ilk dokuz ayında kapanan şahıs firması bir önceki yılın aynı dönemine göre %55,9 artarak 7 bin 988, Türkiye genelinde ise %15,8 artarak 16 bin 616 şahıs firması kapandı. 2019 yılının eylül ayında kapanan şahıs firmalarının %35,7’si İstanbul’dan iken 2020 yılının eylül ayında İstanbul’un payı %48,1’e yükseldi.

İşsizlik ödeneği başvuru sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,6 arttı

Pandemi sonrasında İstanbul’da İŞKUR aracılığıyla işsizlik ödeneğine yapılan başvurular, Mart ve Nisan aylarında rekor düzeye ulaştı. 2019 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarında İstanbul’da toplam 130 bin kişi işsizlik ödeneğine başvurmuşken, 2020 yılının aynı döneminde başvuran kişi sayısı %37,6 artarak 178 bine ulaştı.

Aynı dönemde İstanbul’da işsizlik ödeneğini hakedenlerin sayısı ise 2019 yılında 75 bin iken, 2020 yılında son üç yılın en düşük seviyesinde gerçekleşerek %33,7 azalışla 50 bin oldu.

İŞKUR’un işe yerleştirme oranı % 85 azaldı

İŞKUR aracılığıyla İstanbul’da 2019’un ikinci çeyreğinde 102 bin kişi işe yerleştirilmişken 2020 yılının aynı döneminde yerleştirmeler %85,2 azalarak 15 bin kişiye geriledi.

İhtiyaç kredisi kullanımı konut kredisini geçti

İhtiyaç kredileri son 10 yıla bakıldığında ilk defa konut kredisinden daha yüksek miktarda gerçekleşerek 70,5 milyar TL oldu.

Raporda kredi kartı verileri incelendiğinde 2020’nin ikinci çeyreğinde İstanbul’un Türkiye içindeki payının artarak %33,3 olduğu, ilk çeyrekte İstanbul’da toplam 33,4 milyar TL kredi kartı borcu mevcutken 2020’nin ikinci çeyreğinde %14,5 artarak 38,2 milyar TL’ye ulaştığı ifade edildi.

Her dört aileden biri sosyal yardım talebinde bulundu

İBB’nin sosyal yardım amacıyla açmış olduğu internet sayfasına yapılan başvurulara göre; pandemi sürecinde İstanbul’da her dört haneden birinin sosyal yardım talebinde bulunduğu ortaya çıktı.

İstanbul’da toplam hane sayısı 4,5 milyon iken hanelerden gerçekleşen toplam başvuru sayısı 1 milyonu aştı. Başvuruda bulunan hanelerin yüzde 30,9’unun düzenli bir geliri olmadığı anlaşıldı.

Sosyal destek başvurusunda bulunan ve mesleğini belirtenler içinde en yüksek oranda işçiler, bir mesleği olmayanlar, ev hanımları ve tekstil çalışanlarının sahip olduğu gözlendi.

Sosyal yardım başvurusunda bulunan hanelerin yoğunlaştığı ilçelerin başında Esenyurt, Bağcılar, Küçükçekmece, Sultangazi ve Ümraniye geldi.

Dar gelirli hanelerin %37,6’sında iş kayıpları yaşandı

İstanbul İstatistik Ofisi’nin yoksul ailelerde pandeminin etkilerini ölçmek amacıyla 14 – 23 Ekim 2020 tarihleri arasında 1.000 dar gelirli hane ile telefon yoluyla yaptığı anket çalışmasının sonuçlarına göre, ankete katılan hanelerin %37’si sabit bir gelire sahip değil. Gelir sahibi hanelerin ise  %97,9’u gelirlerini maaş sayesinde elde ederken sadece %1,8’i yardım, %0,3’ü kira ile geçimini sağlıyor.

Hanelerin %34,5’inin sosyal güvencesi mevcut değilken, güvence sahibi hanelerin %2,7’si emekli sandığından, %5,2’si BAĞ-KUR’dan, %87,6’sı ise SSK’dan yararlanıyor.

Sosyal güvencesi olmayan kişilerin ise %70,8’i Genel Sağlık Sigortası bedelini ödeyemiyor.

Hanelerin %71,5’i gelir kaybı olması halinde bir ay bile geçinemeyeceğini söylüyor

Hanelere yöneltilen “herhangi bir nedenle ücret kaybına uğrarsanız belirli bir süre boyunca ihtiyaçlarınızı karşılama imkânınız var mı?” sorusuna %71,5’i karşılayamam yanıtını verdi.

Hanelerin %20,5’i ihtiyaçlarını sadece bir ay karşılayabileceğini, %6,4’ü iki-üç ay karşılayabileceğini belirtirken sadece %1,6’sı dört ay ve daha uzun bir süre ihtiyaçlarını karşılayabileceğini belirtti.

Hanelere yöneltilen “Salgın sonrası gelirinizde nasıl bir değişiklik oldu?” sorusuna %75,2’si gelirinin azaldığını, %23,8’i gelirinin değişmediğini ve %1’i gelirinin arttığını belirtti.

Ankete göre, ilerleyen dönemlerde hanelerin %48,4’ü ekonomik durumunun kötüleşeceğini düşünüyor.

Raporun sonuç kısmında covid-19’dan çıkarılması gereken en önemli derslerden biri olarak mega şehirlerin gerek ekonomik gerekse de sosyal açıdan daha dirençli, sürdürülebilir ve teknolojiyi kullanımı çerçevesinde daha “akıllı şehir” dönüşümünü sağlayacak planlama ve yönetişim becerilerine sahip olma gerekliliği belirtiliyor.

Ayrıca, ilk önce ve en fazla günlük ücrete bağlı olarak yaşamlarını idame eden ve kısıtlı tasarrufa sahip turizm sektöründeki özellikle düşük gelir grubunda bulunan, gerekli sosyal mesafe koruyucu ekipmanlar sağlanmadan üretim ve hizmetler sektöründe yer alan çalışanlar ve kayıt dışı çalışanlar ile küçük ve orta büyüklükteki ticarethanelerin ekonomik ve sosyal anlamda korunmaları gerektiği de belirtildi.