Boğaziçi Üniversitesi işçileri “Ücretli izin hakkımız gasp edilemez”

DİSK Dev-Turizm İş Sendikası üyesi işçiler koronavirüs nedeniyle iş yeri yetkililerinin 23 Mart-6 Nisan tarihleri arasında işletmenin kapalı olacağını ve işçilerin idari izinli sayılarak herhangi bir hak kaybına uğramayacaklarını söylemelerine rağmen ücretlerinden kesinti olacağını öğrendiler. İş yeri yetkililerinin İŞKUR’un yönlendirmesi doğrultusunda ödeme yapmayacağını söylemesine tepki gösteren Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Tesisler İşletme Müdürlüğü’nde çalışan işçiler üniversite önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. “Bize baştan idari izinlisiniz dedikleri zaman ödenek vardı da şimdi mi yok? Yıllardır bu üniversitede çalışan, hocalarına, öğrencilerine ve personeline hizmet veren bizler biliyoruz ki ücretli izinli olduğumuzda ücretlerimiz ödenebilir” dediler.

Eğitim-Sen 6 No’lu Şube, Sosyal-İş ve üniversite öğrencilerinin destek verdiği eylemde basın açıklamasını DİSK Dev-Turizm İş Sendikası iş yeri temsilcisi Seral Çakır okudu.

“Tüm dünyanın hastalıkla mücadele ettiği bu günlerde biz emekçiler hastalıktan mı açlıktan mı ölelim ikilemiyle yaşamak istemiyoruz.” Vurgusunun ön plana çıktığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Bütün dünyanın koronavirüsle mücadele ettiği bugünlerde biz emekçiler sadece koronavirüsle mücadele etmiyoruz maalesef.

Sadece sağlığımızı kaybetme riskiyle karşı karşıya değiliz. İşsiz bırakılarak veya çok düşük ödeneklerle açlığa mahkum edilmeye çalışılıyoruz.

Biz turizm sektörü çalışanları ise salgının ülkemize geldiği ilk günlerden itibaren ciddi mağduriyetler yaşadık. Sektördeki işletmelerin kapatılmasıyla ya işsiz kaldık ya da ücretsiz izin, zorunlu yıllık izin kullandırılması gibi uygulamalarla karşı karşıya kaldık.

“Evde Kal” denilerek salgın hastalığı kontrol etmeye çalıştıklarını iddia edenler pek çok sektörde emekçi arkadaşlarımızın sağlığını hiçe sayarak bir arada çalışmalarına onay veriyorlar.

Göz göre göre gelen salgın hastalığa karşı emekçileri koruyacak neredeyse hiçbir önlem alınmaması bizleri çok zor günlerin beklediğini gösteriyor.

Biz bugün neden “Evde Kal”amadığımızı, sağlığımızı tehlikeye atarak neden buraya geldiğimizi size ve tüm Türkiye’ye anlatarak daha büyük mağduriyetlerin önüne geçmek istiyoruz.

Biz Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Tesisler İşletme Müdürlüğü’nde çalışan işçileriz. Bize işletme müdürlüğü tarafından 23 Mart tarihinden sonra 6 Nisan’a kadar bütün tesislerin kapalı olacağı ve işçilerin idari izinli olacağı bildirildi. Ancak sonra da “Biz 30 Mart’tan itibaren kısa çalışma ödeneğine başvurduk.” denilip idari izinlerin iptal edildiği söylendi.

İş-Kur’un kendilerine başvuru tarihinden itibaren ücret ödemeyin dediği ve kendilerinin de ödeme yapamayacağını söylediler. Bu arada yıllık izinde olan hatta 3 Nisan’a kadar aktif çalışan havuz personeli arkadaşlarımızın dahi ücretleri kesilip 10 günlük bir ücret yatırdılar.

Üniversitenin çeşitli seviyedeki yöneticileriyle defalarca idari izinli olma hakkımızın geçerli olması ve ücret ödemelerimizin eksiksiz yapılması gerektiğiyle ilgili görüşmeler yaptıysak da sonuç alamadık.

Bize baştan idari izinlisiniz dedikleri zaman ödenek vardı da şimdi mi yok? Yıllardır bu üniversitede çalışan, hocalarına, öğrencilerine ve personeline hizmet veren bizler biliyoruz ki ücretli izinli olduğumuzda ücretlerimiz ödenebilir. Bizi açlıktan sürünmeye mahkum etmelerine izin vermeyeceğiz. 

Biz DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’na üye ve Toplu İş Sözleşmesi olan işçileriz. Yani sendikalı-örgütlü işçileriz. Ve çalıştığımız işyeri kamuoyunda “demokratik işleyişi” olduğu sanılan bir üniversite. Bizim başımıza bu geliyorsa sendikasız, toplu iş sözleşmesi yetkisi olmayan, kayıtsız çalışılan işyerlerinde olanları varın siz düşünün.

Tüm dünyanın hastalıkla mücadele ettiği bu günlerde biz emekçiler hastalıktan mı açlıktan mı ölelim ikilemiyle yaşamak istemiyoruz.

Çalışmadığımız süre boyunca ücretli izinli sayılmalıyız ve ücretlerimiz ödenmelidir. Salgın sürecini sağlıklı atlatabilmemiz için başka yol yoktur. Bizim yapabilecek başka bir işimiz yok. Turizm sektörü salgının başından itibaren neredeyse tamamen durmuştur. Açlığa ve sefalete mahkum değiliz. Ancak bir arada durarak dayanışarak ve mücadele ederek bu zor günleri atlatabiliriz.

Bu süreçte taleplerimiz şunlardır:

– İşten atmak yasaklansın.

– Çalışanlara ücretli izin.

– İşsizlere temel geçim ödeneği verilsin.

– Elektrik, su ve doğalgaz faturaları ertelensin.

Yaşasın Sınıf Dayanışması!

Direne Direne Kazanacağız!”