Ve İşte Sonunda Beklenen Oldu: “Yeni Bir Parti” Kuruluyor! – Kuzey Karahan
Türkiye’de siyasetin turnusol kağıdı olan Kürt/Barış meselesine bakışı ve çözüm anlayışı bu, kurulacak yeni partinin. O zaman şu sonuç çıkıyor: Boynuna baktım: Deve! Ayrıca sırtına, sağrısına, bacaklarına vs. bakmanın ne anlamı var!
31 Mart yerel seçimlerine bir ay kalmışken, epeydir beklenen ‘yeni bir parti’nin kurulacağı duyuruldu. Önce Cevdet Selvi, Hürriyet’teki köşesinde Abdullah Gül’ün bir parti kurma hazırlığında olduğunu yazdı. Hemen ertesi günü Bülent Arınç’tan bir açıklama geldi: “Affetmeyeceğim bir tek şey var; AK Parti’nin karşısında bir başka parti kurup, AK Parti ile mücadele.” Arkasından Erdoğan, seçim mitinglerinde daha yüksek perdeden bağırdı: “Bugün bize ihanet edenler…” diye başlayıp bilinen ‘hain’ şimşeklerini yağdırdı. Derken yenibirparti.org sitesi yayına başladı.
Bugün gerek Erdoğan’ın AKP’si, gerekse A. Gül’ün başını çektiği ‘yeni’ oluşumun kadroları 2001’de, Necmettin Erbakan adıyla özdeşleşmiş geleneksel İslam çizgisinden kopuşurken yeni bir misyonu temsil ediyorlardı: Batıyla uzlaşma. Bu, geleneksel İslam’ın yaşadığı en büyük kırılma idi. IMF misyoneri Kemal Derviş’ten devraldıkları neoliberal politikayı da sıkıntısız ve başarıyla uyguladılar.
O büyük kırılma, büyük bir ekonomik kriz ortamında olgunlaşmıştı. Yine büyük bir kriz içinde bugün Türkiye. Krizin derinliğini 31 Mart seçimleri dizginliyor; asıl derinlik seçimlerden sonra sübaplar sökülünce belli olacak.
Radikal kopuşmalar genellikle kriz ortamlarında ortaya çıkar ama bu her kopuşmanın radikal olacağı anlamına da gelmez. En büyük sosyal, politik çürümeler de krizlerin ürünüdür. Yeni Bir Parti’nin sayfasına kısaca bir göz atınca gelenin ne olduğu hemen anlaşılıyor. Bakmayın sitelerindeki, tıklanınca sayfalarca önünüze dökülüveren onlarca ikona. Memleketin en büyük derdi “Barış” sorunuyla ilgili ne diyorlar ona bakın yeter. Mesela Kürt Vatandaşlarımız’a tıklayın. “Partimiz, bu konuda yapılan en büyük hatanın ‘PKK ile silahlı mücadelede önemli kazanımlar sağlanmadan çözüm sürecinin başlatılması’ olduğunu düşünmektedir.’’ Epey bir düşünmüş olmalılar ki ekliyorlar, “Bu bağlamda biz, bir yandan terörle bugüne kadar hiç yapılmadığı şekilde etkin bir mücadeleyi yaparken, diğer yandan Kürt vatandaşlarımızın devletimize gönülden bağlılıklarının devam etmesini ve Türk milletinin bir parçası olmaktan gurur duymalarını sağlayacak… politikalar uygulayacağız.” Kırk yıl sonra bula bula ‘daha şiddetli bir savaş’ı mı buldunuz çözüm olarak? İyi de Evrenler, Özallar, Demireller, Çillerler, Ecevitler, Erdoğanlar ellerinden daha şiddetli bir savaş geldi de artlarına mı koydular?
“Operasyonlara başlamadan önce, PKK’ya katılan vatandaşlarımızdan pişman olup teslim olmak isteyenler için üç ay süre verilecetir… Böylece pişman olup dönmek isteyen örgüt mensuplarına bir şans tanınmış olacaktır.” Kaç pişmanlık yasası çıktı bu ülkede, sayan var mı?
Türkiye’de siyasetin turnusol kağıdı olan Kürt/Barış meselesine bakışı ve çözüm anlayışı bu, kurulacak yeni partinin. O zaman şu sonuç çıkıyor: Boynuna baktım: Deve! Ayrıca sırtına, sağrısına, bacaklarına vs. bakmanın ne anlamı var! Ekonomiymiş, sağlıkmış, eğitimmiş, dış politikaymış vs. vs. bakın ya da bakmayın Yeni Bir Parti’nin geleneksel sağ partilerden hiçbir farkı yok! Çürüyen bir AKP karşısında başka bir çürümeyi temsil ediyor, o kadar.
Yeni oluşumun ‘başarısı’ seçim sonuçlarıyla doğrudan bağlantılıdır. AKP’nin oy oranındaki ciddi bir düşüş yeni partinin işini kolaylaştıracaktır. Ve bu yüzden oluşum seçim ertesine bırakmayarak, partinin kurulacağını bir ay öncesinden ilan etmiş ve internet sitesini yayına sokarak politika sahnesine girmiştir. “Kurucu kadromuzun ismi stratejik olarak uygun göreceğimiz bir tarihe kadar açıklanmayacaktır.’’dan elbette bir siniklik çıkartılabilir; seçimlerden sonra ‘uygun’ bir ortam çıkmazsa yok biz değildik diyebilirler filan ama, zaten o cenahta bu tür değerler çoktandır yerlerde sürünmektedir.
Peki yeni durumun halk ve demokrasi güçleri nezdinde hiçbir anlamı yok mu? Elbette var! Burjuva sınıfların kendi aralarındaki çelişkilerden yararlanmak bilinen bir şeydir. Tıkayan, yoran, bunaltan, ezen, öldüren tek adam diktatörlüğüne özünde karşı olmayan ama önünü kesen, moralini bozan, oyunu ve örgütünü bölen bu yeni oluşum yeni olanakların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Tekerine çomak sokulan bir tek adam diktatörlüğü sersemleyebilir. Yorulan halk ve demokrasi güçleri biraz nefes alma ve toparlanma fırsatı bulabilir. Bu mümkün.
Görünen o ki önümüzdeki dönem; seçimler ve yeni parti oluşumu yeni bir döneme işaret ediyor. Tıkanan enerjilerin önünü açabilmek, çıkamayan fırsatları tırnak tırnak çıkartmak ve fırsatlara hazırlanmak gerekiyor.
Kimbilir, Karşı Mahalle’ye şenlikli bir bahar geliyordur.