Emperyalist savaşlar ve yeni yıl

Bugünün savaşları önceki emperyalist paylaşım savaşlarının rüzgârlı bir havada orman yangınlarının yayılması gibi bir yol izlemiyor. Eğer izlerse bir bölge değil dünya birden tutuşabilir. Böyle uzatmalı savaşların üçüncü dünyada değil, Avrupa’nın ortasında nelere yol açabileceği yeni bir deney.

Geçen yılın en önemli olayı Ukrayna Rusya savaşı oldu. Bu kadar uzayacağı öngörülmemişti, ancak düşük yoğunluklu olarak seneye de devam edeceği anlaşılıyor. Bu savaş ABD Avrupa ilişkilerini değiştirdi. NATO’nun “düşünce ölümüne” girdiği, yönsüz kaldığı kanısı Avrupa’da güçlenirken bu savaşla canlandı, üstelik yeni üyeler kazanma yolunda.

Avrupa’nın kendi iç ilişkileri ve elbette o döneme kadar iyi giden Rusya ile ilişkiler de oldukça köklü değişime uğradılar. Ancak bu saydıklarımızın gelecek yıl da böyle devam edeceğine dair güçlü bir işaret henüz yoktur. ABD Avrupa’ya Rusya’dan beş kat pahalı likit gaz satıyor. Avrupa içinde Almanya’nın silahlanması genel bir hoşnutsuzluk yaratırken özellikle Fransa’nın tepkisi öne çıkıyor.

Öte yandan, ABD eksenli savaş tamtamları çalanlara dünyanın diğer ülkeleri eskisi gibi destek vermedi. Afrika, Güney Asya, hatta körfez ülkeleri ihtiyatlı bir tutum takındılar.

Savaş bir yıla yakın uzamasına rağmen Rusya’dan beklenen “çöküş” gelmedi. Ancak Ukrayna büyük ölçüde çöktü. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Gertrud von der Leyen’in Ukrayna’ya yardımı arttırmak için hazırlattığı videoda 150 bin kayıptan söz edilince hemen tepki aldı ve bu video ortadan kayboldu.

Bugünlerde Rusya’nın hangi ölçüde yıpratılması gerektiği konusunda tartışmalar yapılıyor. Nükleer bir gücün parçalanmaya gitmesi halinde kapitalist dünya için nasıl bir tehdit oluşturacağı değerlendiriliyor. Benzer tartışma Sovyetler Birliğinin yıkılma yıllarında da yapılmıştı. Bir parçalanmadan ürken ABD, Yeltsin’in Birliğin radikal bir şekilde tasfiye olması önerisine hep ihtiyatla yaklaşmıştı. Gorbaçov güç kaybettikçe savunduğu Birlik de dağıldı. Ancak Yeltsin attığı adımın hangi dip noktalara kadar gidebileceğini görünce yönetimi Putin’e devrederek Rusya’nın parçalanmasına kadar varacak dağılışın önünü kesmiş oldu. Bugün Rusya’nın parçalanmasının Avrupa’yı nereye götürebileceğini CIA bile öngöremez.

Bugünün savaşları önceki emperyalist paylaşım savaşlarının rüzgârlı bir havada orman yangınlarının yayılması gibi bir yol izlemiyor. Eğer izlerse bir bölge değil dünya birden tutuşabilir. Böyle uzatmalı savaşların üçüncü dünyada değil, Avrupa’nın ortasında nelere yol açabileceği yeni bir deney. İran Irak savaşı 8 yıl sürdü ve Irak ABD’nin tuzağına yem oldu. Ukrayna Rusya savaşı nereye gidebilir? Polonya üzerinden Doğu Avrupa’ya yayılması veya Kafkasların karıştırılması, hatta Ermenistan Azerbaycan geriliminin yeniden alevlendirilmesiyle Rusya’nın doğudan da ateş çemberine alınması stratejik akıl açısından mümkün ancak sonucun ne olacağını kimse kestiremez.

İlk ve ikinci emperyalist paylaşımda on yıllar boyu hemen tüm emperyalist dünya yeni bir paylaşım savaşına hazırlanmıştır. Olay bir noktadan tutuşunca hızla dünyaya yayıldı. Günümüzde durum farklıdır. Körfez savaşı, Irak’ın işgali, Yugoslavya iç savaşı en son Ukrayna savaşında bütün emperyalist dünyanın paylaşım savaşına hazırlanması gibi bir olgu gelişmemiştir. Öte yandan nükleer tehdit paylaşıma sürekli bir sınır getiriyor.

Süper gücün mevzi ve itibar kaybını durdurmak için dünyayı sürüklediği bir strateji işledi. En son Ukrayna’da da aynı strateji yürüyor; ancak diğer güçler için aynı strateji geçerli olmadığından yangın Avrupa’ya ve dünyanın başka bir bölgesine sıçramadı.

Fakat çok yıpranmış ve güç kaybetmiş “süper güç” benzer stratejiyi şimdi Pasifik bölgesinde işletmeye hazırlanıyor. ABD yeni savunma bütçesiyle Tayvan üzerinden Çin’e düşük dozlu da olsa meydan okudu. Pekin buna Tayvan civarında yoğun askeri manevralarla cevap verdi. ABD, Tayvan ve Çin Denizi üzerinden gerilimi ne ölçüde yükseltmeye niyetlidir? Bu bir yanıyla Ukrayna Rusya savaşının gidişine bağlıdır; diğer yanıyla Avrupa’nın bir stratejisinin ortaya çıkıp çıkmamasına bağlıdır.

Ukrayna savaşının en ateşli günlerinde Almanya, ABD’nin Pasifik bölgesine yoğunlaşmasını, kendisinin Avrupa güvenliğine talip olabileceğini söylemişti. Ancak bunlar zor uzlaşılabilecek stratejik konulardır. O nedenle ortada ABD’nin zorlama stratejisinden başka bir şey yoktur.

Emperyalist dünya yeni yıla böyle giriyor. Yoğun stratejik çekişmelerin yaşanacağı, güçlerin yeniden saflaşacağı bir sürece giriliyor. Yeni yıl Ankara üzerindeki baskıların da çok daha fazla artacağı bir dönem olacaktır.