Güzel güzel olan haberlerden bir demet

Yeni yılı güzelliklerle karşılayalım. Morallerimizi yüksek tutalım. Geleceğin bizlerin istediği, umduğu gibi olacağı kesin. Buna inancımız var.

Bazı olumlulukları, güzellikleri görmeye, yeni bir enerji yüklenmeye, keyiflenmeye, umutlarımızı tazelemeye çalışalım. O nedenle biz de son zamanlarda Latin Amerika’da gördüğümüz, bizce olumlu olan bir takım olayları kısa kısa yazalım, biraz yüreklenelim, enerji dolalım, keyiflenelim istedik. Bunlar da bizim okuyucularımıza Yeni Yıl armağanımız olsun istedik. Kabul eder ve keyiflenirseniz ne mutlu bize.

Politika ne kadar çirkinleşti. Kapitalist sistem ölüm döşeğinde olduğundan yalnız bizim ülkemizde değil tüm dünyada öyle aslında. Bir de pandemisi ve arkası kesilmeyen tanınmadık hastalık haberleri her gün basında çıkıyor. Burjuvazinin yolsuzlaşması, halkların yoksulluğunu giderek dayanılmaz boyutlara taşıyınca onlar da artık düzgün insan kalmada zorlanıyor. Sokak hırsızlıklarından tutun da en yakınlarını, en sevdiklerini öldürmeler yaygınlaşıyor, uyuşturucuya sarılmalar çoğaldıkça çoğalıyor. İktidar sınıfları da bunu dini öne çıkartmaya gerekçe olarak kullanıyorlar. Bizde tarikatlar, cemaatler ile nasıl halklar uyuşturulmaya çalışılıyorsa aynı şekilde Latin Amerika’da da faşist güçler Hristiyan ilkeler ile bağlantılarını ve onlara verdikleri desteği arttırıyorlar. Daha çok paralar, daha çok destekler veriyor, alanlar açıyorlar. Vaazları basında daha çok yer bulmaya başlıyor. Sol kesimler de daha çok saldırı altında. Onların ideolojileri de karalanıyor. Sonuçta sol güçlerin halklara gerçekleri, asıl çıkarlarının ne olduğunu anlatma uğraşına yeni yükler biniyor. Bütün bu koşullar altında içine gireceğimiz 2023 yılının nasıl olacağı, halklara neler getireceğine kuşkuyla, korkuyla bakılıyor. Sömürünün arttığı çok çatışmalı, vurdulu kırdılı bir yıl mı olacak yoksa halkların çekilen acıların kaynağını ve çıkarlarının nerede olduğunu görecekleri bir yıl mı olacak? Bilmiyoruz.

Yeni yılı güzelliklerle karşılayalım. Morallerimizi yüksek tutalım. Geleceğin bizlerin istediği, umduğu gibi olacağı kesin. Buna inancımız var. Buna bizim ömür yeter mi bilmiyoruz. Ama en azından bazı olumlulukları, güzellikleri görmeye, yeni bir enerji yüklenmeye, keyiflenmeye, umutlarımızı tazelemeye çalışalım. O nedenle biz de son zamanlarda Latin Amerika’da gördüğümüz, bizce olumlu olan bir takım olayları kısa kısa yazalım, biraz yüreklenelim, enerji dolalım, keyiflenelim istedik. Bunlar da bizim okuyucularımıza Yeni Yıl armağanımız olsun istedik. Kabul eder ve keyiflenirseniz ne mutlu bize. Teşekkürler.

Brezilya ve Lula

Latin Amerika yeni bir pembe döneme daha girdi demek için çoktandır güney kıtanın en büyük ülkesi olan Brezilya’da seçimleri kazanarak Lula’nın başa geçmesi bekleniyordu. 1 Ocak 2023 tarihiyle hem Brezilya hem de kıta halkları açısından çok önemli bir dönem başlayacak. Çok büyük hazırlıklar yapıldı. Kıtanın ünlü dansı samba eşliğinde ve tarihte en çok devlet başkanının katılımı ile Lula iktidarı devr alacaktır. Ünlü şarkıcılar şarkılar söyleyecekler ve tören TV ve radyolardan tüm gün yayınlanacak. Çok güzel bir gün ve kutlama ülke ve kıtayı bekliyor. Bolsonaro da yeni yıla ABD eski başkanı Trump’ın bir otelinde girecekmiş. Oysa geleneksel olarak devir teslim töreninde başkanlık kuşağını Lula’ya kendi elleriyle takması gerekiyor. Lula’nın seçimleri kazandığını da ancak 29 Aralık günü kabul etti. Bu sorunun nasıl çözüleceği de merak konusu. Aynı Trump gibi seçimlerde hile olduğunu son ana kadar savundu. Taraftarları da bundan cesaret alarak birkaç gün önce başkent havaalanında büyük bir petrol tankerini patlatmak üzere iken yakalandılar.

Lula’yı zorlu bir iktidar dönemi bekliyor ama şu anda yeni yıla onun pembe pembe hayalleri ile girmek daha güzel olacaktır. Ülkenin ve dünyanın en ünlü futbolcusu Pele’nin ölmesiyle ülke 3 günlük yasa girdi ama arkasından onun kadar dünyaca ünlü ilerici lideri göreve başlayacak. Bu tüm kıta ve dünya için gerçekten çok güzel bir haber. “Viva Lula” diyerek ona birkaç tane kocaman kocaman ülkemizin ünlü mavi nazar boncuğundan yollayalım.

Venezuela

Yeni yıla en mutlu girecek ülke bizce Venezuela olacaktır. Rahmetli Chaves’den beri halkların başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Ukrayna savaşı ile birlikte petrol sorunu başlayınca Venezuela bir alternatif olarak görüldü. Madura da petrol kozunu ülkeye uygulanan yaptırımlar ve dışarıda bir muhalif başkan tanıma politikalarını değiştirme koşullarını iyi kullandı. Halkların yaşam koşulları 2023 yılında daha güzel olacak gibi görünüyor. Kısaca yazarsak:

ABD, Venezuela seçilmiş lideri Maduro’ya karşı ülke başkanı olarak tanıdığı Guaido hainini çöpe attı ve Maduro’ya yakınlaşmaya başladı. Hem muhalefet hem de pek çok ülke Guaido’yu tanımaktan vazgeçmeye başladı. Chevron petrol şirketinin burada petrol çıkartmasına tekrar izin verildi. Yıllardır yatırımsızlıktan, yedek parçasızlıktan çıkarımı durma noktasına gelmiş hatta kendisine bile yetmeyen petrol çıkarımı şimdi giderek artıyor.

Bununla da bağlantılı güzel haber ise tüm dünya ülkeleri ekonomik kalkınmaları düşerken telesur.com’un yazdığına göre, ülkenin Merkez Bankası bu yılın ilk 8 ayında yıllık petrol üretim artışının %27,09; GSMH’daki artışın ise %17,73 olduğunu açıklamıştır. IMF ve ECLAC raporu da zaten bunu öngörerek 2023 yılında tüm Latin Amerika’da ekonomik büyüme %3,5 olurken, Venezuela’nın %10 civarında büyüyerek Latin Amerika rekorunu kıracağı tahminini yapıyor. Ülkenin dünya rekorları kıran enflasyonu da ilk kez düşmeye başladı. 2023 yılını halklar daha çok yatırım ve daha iyi ekonomik koşullar içinde geçirebilecektir. 2023 bütçesi 11,5 milyar dolar ve bunun %77’sinin sosyal programlara yatırılacağı açıklandı. Ekonomi canlanacak. Devrimlerini tüm saldırılara rağmen gözleri gibi korudular. Helal olsun. Meyvelerini topluyorlar ve toplayacaklar.

Kıta ile ilişkiler gelişiyor. 3 yıldır Kolombiya ile kapalı olan sınır açıldı, karşılıklı elçilikler çalışmaya başladı. İki ülke arasında uçak seferleri başladı. Kolombiya lideri Petros gerici iktidarlarının işgal ettiği Venezuela’nın gübre fabrikasını birlikte çalıştırma kararını aldı.

Çeşitli ülkeler tek tek kesik olan diplomatik ilişkilerini yeniden kuruyorlar. Kolombiya arkasından İspanya, Lula Brezilyası bizim hatırladıklarımız.

Öte yandan Rusya ve İran ile zaten kesilmeyen ilişkiler daha da gelişiyor. Rusya ile Aralık ortasında 10 yıllık süre için taşımacılık, ilaç endüstrisi ve tarım alanlarına dönük 11 tane stratejik anlaşma imzalandı. Aralık sonunda İran ile ortak bilimsel, teknik park yaratma konusunda anlaşma yapıldı. Enerji sektöründe de işbirliği geliştirilmeye devam edecektir.

 Venezuela’nın durumu günlük güneşlik değil elbette ama ABD, Ukrayna savaşında kendisine L atin Amerika’da destek aradıkça çıkarları ona hem Venezuela hem de Küba üzerindeki baskıcı politikalarını azaltmayı dayatıyor. Bu da ülkenin kıta içindeki dengesini güçlendiriyor ve halkları geleceklerine daha güzel bakabiliyorlar. Ne güzel değil mi? Nazar değmesin diyelim. Sistemlerinin kıymetini bilmeyi sürdürsünler, korusunlar.

132. torun bulundu

 Arjantin gazeteleri bu haberi günlerdir başlık yapıyor. Arjantin’inde bizdeki gibi Cumartesi Anneleri var. Ama onlar annane ve babanne. Adları Majo Meydanı Annaneleri çünkü onlar 1976-83 askeri diktatörlüğü sırasında çalınmış ve yasa dışı olarak evlat edinilmiş olan torunlarını arıyorlar. Kız ve erkek çocukları diktatörlük tarafından katledilmişler ama çoğunun da çocukları kaybolmuş. Annaneler işte 30 bin civarında olduğu tahmin edilen 40-45 yaşlarında olması gereken, sahte kimlikleri olan torunlarını arıyorlar. Aralık ayının son iki haftasında 131 ve 132. torun bulundu.

Son bulunan 132. torunun annesi gençliğinde bir devrimci örgüt üyesi imiş ve diktatörlük onu bulup götürmüş. 21 yaşında imiş ve 10 aylık çocuğunu yatak üstüne yanına da kimlik belgelerini bırakarak polislere teslim olmuş. Sonra da tutuk evinde öldürülmüş. Çocuğu oradaki yaşlı bir çift bulmuş ve sahte belgelerle evlat edinmişler. Ama çocuk büyüdükçe bu anne babasının normalden daha yaşlı olduğunu düşünüp kuşku duyarmış. Sonra gen testi yaptırmış ve uzun bir süre sonra asıl biyolojik annesinin kim olduğu ve mezarının nerde olduğu bulunmuş. Böylece o da artık öz annane ve dedesine kavuşma olanağına sahip olacak, tabii hala yaşıyorlarsa. Belki babasının kim olduğunu öğrenebilecek, biyolojik ailesine kavuşacaktır.

Majo Meydanı Annaneleri 1977 yılında kurulmuş bir insan hakları örgütü. Cunta iktidarı bunlardan çok korkmuş ve çok baskılar uygulamış. Annaneler de büyük bir siyasi mücadele vermişler. Sonunda eski diktatör Jorge Videla tutuklanmış ve sistemli bir şekilde çocuk çalmak suçu ile 50 yıl hapse mahkum edilmiş. Annaneler 2011 yılında Paris’te İnsan Haklarını savundukları için Barış ödülü almışlar.

Sonraki Arjantin iktidarı da Gen Kayıtları Ulusal Bankasını kurmuş. Bir çok çocuk böylece biyolojik annesini ve yakınlarını öğrenebilmiş. Bu haber belki biraz hüzünlü ama adaletin sağlanması, insanların biyolojik ailelerine kavuşması anlamında mutlu bir son ile bitiyor.

Bizim de böyle bir yaramız var biliyoruz: Cumartesi Annelerimiz. Kayıp, kaçırılan ve büyük bir olasılıkla işkence ile öldürülen çocuklarını arayan anneler. Onlar da İstanbul Galatasaray Meydanında çocukları için her Cumartesi toplanırlardı(Şimdi meydan yasaklandı, eylemlerini İHD’de veya online yapıyorlar). İnanıyoruz ki onlar da bir gün çok acı da olsa evlatlarına ne olduğunu ve nerede olduklarını bulacaklar, suçlular da gerekli cezaları alacak ve adalet yerine bulacaktır. Demek ki inatla mücadele edilince 50 yıl sonra da olsa bir başarı kazanılıyor. Güzel ve insanlara umut, dayanışma ve mücadele enerjisi veren bir haber diye biz de mücadele eden bir kadın olarak yazalım istedik. Darısı bizim Cumartesi annelerimizin başına.

Arjantin: İsyan ve mutlu son

Geçen haftalarda işsiz işçiler ve küçük esnaf ve bir takım sosyal örgütlenmeler protesto için sokaklarda idiler. Yeni yıl sosyal yardımlarının hem enflasyon altında hem de ancak mart 2023 gibi ödeneceği açıklandı. Bu yetmezmiş gibi yeni yoksulların yardım almasının önüne çeşitli engeller konuluyordu. Zaten çoktandır eski anlaşmalara uyulmuyor, küçük el aleti yardımları verilmiyor, açların karın doyurduğu çorba mutfaklarına çok az malzeme yollanıyordu.

Bu haberi alınca örgütlenmeler derhal eylem kararı aldılar. Binlerce işsiz ve güvencesiz işçi kent meydanında toplanıp Sosyal Kalkınma Bakanlığına yürümeye başladılar. “Yılbaşına aç girmeyeceğiz!” sloganları ile haklarını alıncaya kadar bakanlık önünden ayrılmayacaklarını söyleyip yanlarında getirdikleri çadırları kurmaya başladılar.

Görüşmek istedikleri bakan başka bir kentte idi ve yerine çevre bakanı onlara bir hafta sonrası için randevu verdi. Bir hafta sonra onlar yine aynı yerde idiler. Sonunda amaçlarına kavuştular. Kendilerine asgari ücret düzeyinde yardım yapılacak ve bunun da büyük bir kısmı bu yıl içinde verilecek. Küçük ev aletlerinin verilmesi sağlanacak ve yemek mutfaklarına da gerekli malzemeler yollanacak.

Ne mutlu işte direniş ile hak savaşını kazandılar. Bunlar zaten meydanlarda öyle bildiriler okuma ile olmuyor. Ses getirecek binlerin katıldığı örgütlü eylemler yapılması gerekiyor. Yoksul halkların emeklerinin karşılığı tam olmasa bile yine iktidara istediklerini yaptırabilme gücü olduğuna bir örnek olarak güzel bir haber diye düşündük. Ancak savaşa savaşa kazanılıyor. Savaşmak için de yeterince çok değil miyiz zaten.

Kolombiya ve Barış Anlaşması

Bu yıl Kolombiya başkanı seçilen Gustavo Petro ve yardımcısı Francia Marquez kıtanın en ilerici başkanlarından sayılırlar. Petro yalnız ülkesi değil tüm kıta açısından önemli bir lider olarak görülerek Lula ile de karşılaştırılıyor.

İlk öncelik olarak ülkede 50 yılı aşkın süren savaşı sonlandırıp, “tam barışı” sağlamak işine girişildi ve Kasım sonlarında mecliste kabul edildiktan sonra kollar sıvandı. Petro en başta devletin yaptığı tüm katliamlar için kurbanlardan af diledi.

Görüşmelere ilk önce ELN örgütü katıldı arkasından da FARC’ın kabul ettiği açıklandı. İlk anlaşma “Savaş yokmuş gibi müzakere etmek, diyalog yokmuş gibi savaş yürütmek” yöntemi oldu. Sonra ELN ateşkes ilan etti. İkinci anlaşma Bembera yerli halklarının topraklarına dönmesi konusu oldu. FARC’ın hiyerarşik yapısına rağmen ELN bir horizontal militan grup olduğundan kısmi anlaşmalarla ilerlenecek. Sonra sivilleri öldüren Silahlı Kuvvetler’in de görüşmelerde yer alması kabul edildi. Arkasından ABD’den bir heyetin de görüşmelere katılması kabul edildi.

Bir yandan da devlet eskiden anlaşmaya varılan toprak reformu kararını uygulamak için özel çiftçilerden yoksul topraksız halklara dağıtmak üzere 3 milyon hektarlık toprak alımına başladı.

Arkasından Petro başka silahlı grupların da katılmak istediklerini açıkladı. ELN de yeni yıl tatili sırasında ateşkes ilan etti. Görüşmelere yeni yılda Meksika’da devam edilecektir.

Bu da güzel bir haber değil mi? Dünyamızın her köşesinde barışa ne kadar ihtiyaç var. Her yer sıcak ya da soğuk savaş alanı. Dileyelim Kolombiya 2023’de böyle barış haberlerinin tüm dünyaya yayılmasına bir ivme kazandırır, bir örnek olur. Alkış! Alkış!

Herkese, sağlıklı, mücadele enerjisi dolu ve başarılı bir 2023 dileriz.