Abdal kadınlar: “Yol’a başvuruyoruz, Ulusoy’dan davacıyız”

Hacı Bektaş’ta şiddete uğrayan Abdal kadınlar “Postnişimize, Alevi kurumlarına, ocaklarına, dergâhlarına, pirlerine, mürşitlerine, analarına ve Alevi toplumuna” başlıklı açıklama yayınlayarak Celal Abbas Ulusoy’dan davacı olduklarını, Yol’a başvurduklarını belirtti.

Yüzyıllardır kendilerine biriktirmeden o topraklara yüz sürdüklerini, bir yüzü güneşe bir yüzünü de Hünkâr’a döndüklerini belirten Abdal Kadınlar, “21 Ağustos’ta Hünkârın toprağında gönüller yıkıldı” dedi.

Roman Diyalog Ağı’nın (RODA) sosyal medya hesabında yayınlanan açıklamada Alevi toplumuna da sitem eden Abdal kadınlar, yüzyıllardır kabul edilmediklerini, ötekileştirildiklerini ve tam görülmeyerek buçuk sayıldıklarını dile getirdi.

“ALEVİ KURUMLARININ SESSİZLİĞİNE İTİRAZIMIZ VAR”

Alevilerin ötekisi olmaya itiraz ettiklerini kaydeden Abdal kadınlar, “Evet Çingeneyiz, evet Romanız, Evet Abdalız, ama her şeyden öte Aleviyiz! Abdal bir kadın canımıza ayrımcı, Alevi felsefesinden, kültüründen, insana yakışandan uzak saldırıya itirazımız var! Sır perdesini aralayan, “Ötekileştirmeyi kabul etmiyoruz, Alevilik vardır Alevilik haktır” diyen Alevi kurumlarının sessizliğine itirazımız var! Alevilerin de ötekisi olmaya itirazımız var!” dedi.

Kadınlara uyguladığı şiddet Alevi kamuoyunda tepkiye neden olunca özür dileyen Ulusoy’a Abdal kadınlar, “Gönlümüzde derin yaralar açan Celal Abbas Ulusoy’un özrüne itirazımız var!” dedi.

“YURTSUZLUĞUMUZ ALEVİLERİN, DERGÂHLARIN, OCAKLARIN GÖNLÜNDE SON BULSUN”

Celal Abbas Ulusoy’dan davacı olan Abdal kadınlar, “Yol’a başvuruyoruz! Biz diyoruz ki: söz konusu kişi sıradan biri değildir. Eğri odunun giremediği ışığımızda pişmemiş, olmamış bir kişidir. Yeni bir gönül kırılmasın istiyoruz. Bu kuru bir özürle iyi olamayacak kadar derindedir. Evet, Celal Abbas Ulusoy’dan davacıyız. El kapılarında değil Yol’umuzun divanında hakkımızı aramak istiyoruz. Dar kurulsun istiyoruz! Sadece Songül’ün yaşadığı haksızlığın değil Alevi sürekleri içinde uğradığımız ayrımcılığın da son bulmasını istiyoruz. Yurtsuzluğumuz Alevilerin, dergâhların, ocakların  gönlünde son bulsun istiyoruz!” diye kaydetti.

Abdal kadınların açıklamasının tam metni şöyle:

POSTNİŞİMİZE, ALEVİ KURUMLARINA, OCAKLARINA, DERGAHLARINA, PİRLERİNE, MÜRŞİTLERİNE, ANALARINA VE ALEVİ TOPLUMUNA…

21 Ağustos’ta Hünkârın toprağında gönül yıkıldı…

Yüzyıllardır kendimizde biriktirmeden yüz süreriz o toprağa, bir yüzümüz güneşe bir yüzümüz Hünkâr’a dönüktür.

Başka yurt edinmedik Hünkârın gönlünden öte…

O yurttan da kovulduk…

Songül canımıza, Abdalımıza hakaret eden, küfür eden, üzerine yürüyüp şiddet uygulayan “İncinsende incitme” diyen Hünkârımızın soyundan gelen bir “Dede” idi.

“DİL MIZRAKTAN DAHA DERİN YARALAR” AÇTI!

Evet incindik!

Evet, “Dil mızraktan daha derin yaralar” açtı!

Evet, sinmedik içinize, kabul etmediniz bizi yüzyıllardır. Sizin için tam olamadık, buçuk kaldık!..

Şimdi kırıldığımız yerden soruyoruz:

Hünkâr’a talip, Yol’a turap olmaktan mı vazgeçtik?

Pir Sultan Abdal’a ikrar vermekten mi vazgeçtik?

Abdal Musa’ya gönül vermekten mi vazgeçtik?

Yol’dan mı vazgeçtik.

Bin bir süreğin içinde hangi güzellikten vazgeçtik?

Evet Çingeneyiz, evet Romanız, Evet Abdalız, ama her şeyden öte Aleviyiz!

YOL’A BAŞVURUYORUZ!

Abdal bir kadın canımıza ayrımcı, Alevi felsefesinden, kültüründen, insana yakışandan uzak saldırıya itirazımız var!

Sır perdesini aralayan, ötekileştirmeyi kabul etmiyoruz, “Alevilik vardır Alevilik haktır” diyen Alevi kurumlarının sessizliğine itirazımız var!

Alevilerin de ötekisi olmaya itirazımız var!

Gönlümüzde derin yaralar açan Celal Abbas Ulusoy’un özrüne itirazımız var!

Yol’a başvuruyoruz!

YURTSUZLUĞUMUZ ALEVİLERİN, DERGAHLARIN, OCAKLARIN  GÖNLÜNDE SON BULSUN İSTİYORUZ!…

Biz diyoruz ki: söz konusu kişi sıradan biri değildir.

Eğri odunun giremediği ışığımızda pişmemiş, olmamış bir kişidir.

Yeni bir gönül kırılmasın istiyoruz. Bu kuru bir özürle iyi olamayacak kadar derindedir.

Evet, Celal Abbas Ulusoy’dan davacıyız.

El kapılarında değil Yol’umuzun divanında hakkımızı aramak istiyoruz.

Dar kurulsun istiyoruz!

Sadece Songül’ün yaşadığı haksızlığın değil Alevi sürekleri içinde uğradığımız ayrımcılığın da son bulmasını istiyoruz.

Yurtsuzluğumuz Alevilerin, dergahların, ocakların  gönlünde son bulsun istiyoruz!…

YouTube player