Getir işçisi: “Normal bir insan gibi değil bizim hayatımız”

Online alışveriş giderek yaygınlaşırken Covid-19 salgınıyla birlikte kuryelerin iş yükleri de arttı. Online market alışveriş uygulaması Getir çalışanları firmanın reklamındaki kadar mutlu değil. İstanbul’da görüştüğümüz Getir işçileri çalışma saatlerinden aldıkları ücrete, iş güveliğinden virüse yakalandıklarında Getir’in Covid-19 politikalarına kadar her şeyi anlattılar.

G.A.: Vardiya planı var. Günlük 15 kişi lazım buraya her gün. O 15 kişi belli saatlerde olması gerekiyor. Sana iş planına göre saat yazıyorlar. Sabah açılış akşam kapanış 17 saat yapabilirsin. En az beş saat yapabilirsin. Saat ücreti 11 TL her paket içinse 1 TL alıyoruz. Yemek ücreti olarak 208 saatin altında 150 TL, 208 saatin üstünde ise 300 TL yemek kartı veriyorlar.

Haftalık izinlerimiz uygunsa hafta içi veriyorlar. Pandeminin olduğu dönemde zorunlu sokağa çıkma yasakları dışında izin kullanmadık. Ben yaklaşık bir aydır haftalık izinlerimi kullanamadım. İşçi eksik olduğu için gelmemiz lazım.

Günlük yarım saat yemek molamız var ama sözde kalıyor, hala kullanmış değilim. Yemek yerken sipariş gelmişse giderken yiyorsun, gecikirsen de kötü puan alıyorsun. Eskiden sadakat sistemi vardı; puanlarınla, yıldızlarınla hediye alıyordun. Şimdi onu da kaldırdılar.

17 saat çalışmak zor değil mi?

Çok zor. 7-8 saat içinde ailenle vakit geçirmen, kişisel bakımın, uyuman gerekiyor. Kolay bir şey değil tabii ki de. Hiç kolay değil. Ama mecburuz, daha iyi şartlar sunan yer olsa orda çalışırız.

Kazandığın parayı harcayacak zamanın yok.

En son sinemaya ne zaman gittim, ne zaman tatil yaptım, bilmiyorum. Yok yani, normal bir insan gibi değil bizim hayatımız.

“Getir sattığı maldan para kazanmıyor”

Bir diğer işçi geliyor…

M.D.: Böyle kötü yer bulamazsın. Saat konusu sana kalmış bir şey, ister beş saat çalış ister 17 saat. İhtiyacın varsa mecbur çalışıyorsun. Genelde 15 saat çalışılır. Burada asıl mesele sigortanın çalıştığın süre üzerinden yapılması gerekirken aksine part-time sigorta yapılıyor, o da asgari ücretin yarısı. 1200-1300 lira gibi bir para bankaya yatıyor, geri kalanı kaçak şekilde elden veriliyor. Ne bir maaş bordron var, ne bir şeyin var. Her ay sonu sana maaş bordronu göndermiyorlar, istedikleri zaman veriyorlar.

Getir’in sahibi sattığı mal üzerinden para kazanmıyor, çalıştırdığı işçiden alarak servetine servet katıyor. Nereden? Bizden işçilerden.

Virüs döneminden önce bizim hız programımız vardı, elimizdeki telefon motorun viraja kaç dereceyle girdiğini bile hesaplıyor. Kırmızı, yeşil, sarı renklerle bu değerlendiriliyordu. Yeşil derecede iyisindir, hız yaparsan turuncuya düşersin kırmızıya düşersin, kovulma yok çünkü sıkıntı yok o ara normal… Hiçbir güvenlik önlemi yoktur yani ama git, nasıl gidersen git, yat yapıştıra yapıştıra git, motorlarda hız limitini kaldırdılar. Montun önünü kapatmış, sağını kapatmış, solu kapatmış “Beni ilgilendirmez senin canın” diyor. Ne zaman ki pandemi dönemi normalleşme açıklandı, baktılar ki Getir’de adam fazla -bütün depolardan bahsediyorum- bunu yaparken merkez direkt güvenlik ekipleri oluşturdu. Bize dediler ki “Korumalı pantolon giyeceksin” ama ortada pantolon yok ve bu yüzden tutanaklar yazdılar. Motorların hızından taktığımız kaskın klipsine kadar zorunluluk getirdiler. Hatta Getir servise çıktığımız güzergâhlara gözcülerini koydu ve hatamızı bulmaya çalıştılar. Yani işçi çıkarmak için kuralları katılaştırıp bahaneler aramaya başladılar.

Bir nevi Getir’in polisleri var öyle mi?

Evet, evet. Hata bulamasa bile plaka yazdıklarını düşünüyorum. Pandemi döneminde canımızı hiçe saydırıp çalıştırdılar şimdi işler düştü arkadaşlarımızı işten çıkarıyorlar. Bizden dört arkadaşımızı çeşitli gerekçelerle çıkardılar.

Borçlarım olduğu için mecbur çalışıyorum, yani mecbur olmasa burada kimse çalışmaz. 15-17 saat sürekli çalışılır mı? Ben evimi girişte zannediyordum üçüncü katta çıktı (gülüyor).

Düşünsene bütün işler bittikten sonra depoyu temizleyip çıkıyoruz askeriye gibi.

“Getir kaza yaptığınızda gelmez”

Başka işçi araya giriyor….

Bir de tutanak muhabbeti var, girişlerde 15 dakika geç kaldığında 50 TL ceza kesiliyor. Gece saat birde sistem kapanıyor, bazen bu saat gelince sistemi kapattırıyorlar ama biz bir buçukta çıkıyoruz. Bize mesai ücreti vermemek için telefondaki sistemden çıkış yaptırılıyor. Yani yarım saat bedavadan temizlik yapıyoruz.

M.D: Eşim de özel sektörde çalışıyor, borçlarımı ödeyip düze çıkarsam sigortamın tam yattığı sekiz saat çalışabileceğim bir işe gireceğim. En azından akşam evime gittiğimde eşimle yemek yerim masada. Vallahi masayı da kullanmış değiliz. Satıyorum alan var mı? (Gülüyor)

Kaza yaptığınızda ne olur?

Getir gelmez hastaneye, yönetici gelmez aynı anadan doğma olmasa da kardeşlerim (iş arkadaşları) vardır, onlar gelir. Aramızda para toplar arkadaşımıza veririz. Bir arkadaşımız kaza yaptı, iş kazası diye hastanede tutanak bile tutulmadı. Birkaç ay çalışamadı, tek kuruş para vermediler.

Getir çalışanlarda virüs olması halinde “İlgili depo, bu depoya bağlı araç, motor ve güvenlik ekipmanları profesyonel bir şirket tarafından detaylı bir şekilde, kurallara uygun olarak temizlenir ve dezenfekte edilir. Paketli olmayan ürünlerin tamamı imha edilir.” diyor. Doğru mu?

Biz sadece burada kuryelik yapmıyoruz. Depodaki temizlik işinden rafa mal dizme işine kadar işlerin çoğunu yapıyoruz. Ama bu işlerden para almıyoruz. Gelen malları da biz indiriyoruz çoğu zaman.

Aramızdan birisinin korona virüsü olduğu zaman Getir’in iddia ettiği gibi ürünlerin imha edilip deponun sterilize edilmesi olayı tamamen safsata. Aramızda 2 kişinin testi pozitif çıktı. İkisi de sadece raporları negatif çıkana kadar işe gelmedi. Yani burada işler reklamlarda göründüğü gibi değil…