Ankara Üniversitesi Öğrencileri: Güvenliğimiz İçin Tacizci Hocaların İsimlerini Açıklayın!
Karşı Mahalle/ANKARA
Çankaya’da kendisine ait hayvan hastanesinde veteriner Ç.’ye şiddet uygulayan ve tecavüz eden Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hasan Bilgili çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Bilgili’nin daha önce de ismi tacizle anılmış fakat Ankara Üniversitesi “somut delil” olmadığı gerekçesiyle herhangi bir işlem başlatmamıştı.
“Üniversitelerde Tacizci, Tecavüzcü Hoca İstemiyoruz”
Bugün Ankara Üniversitesi Dışkapılı Yerleşkesi öğrencileri okulda yaşanan taciz ve tecavüzün artmasını üniversite içinde yaptıkları yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto etti. Hocaların not tehdidiyle kadın öğrencileri cinsel birlikteliğe zorladığı ifade edilirken üniversite yönetiminin sessiz kalmaması gerektiğini ve daha önce fakültede taciz soruşturması geçiren hocaların isimlerinin açıklanması gerektiğini kaydettiler.
Öğrencilerin okuduğu basın açıklaması ise şöyle;
“Geçtiğimiz günlerde Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde görevli ve Vcom Hastanesi sahiplerinden biri olan Prof. Dr. Hasan Bilgili Hastanede çalışan kadın veteriner hekime darp edip tecavüz etmiştir. İşbirlikçisi Uzm. Vet Hekim Serkan Durmaz ise suça ortak olup, kadın arkadaşımızı tehdit etmiştir. Daha önce de fakültemizden Hasan Bilgili kendi öğrencilerini taciz edip yeterli kanıt bulunamadığı gerekçesiyle kişi ve kişiler tarafından üstü kapatılmıştır. Daha önce fakültemizde taciz soruşturması geçiren hocaların isimlerinin açıklanması istiyoruz ki kendimizi güvenli hissedelim.
Kadınlar gün geçtikçe artan erkek şiddeti, taciz, tecavüz ile hayatlarının her alanında karşı karşıya kalıyorlar. Üniversitede akademisyenlerin sözlü ve fiziki tacizleri, not vermemek, dersten bırakmak gibi tehditlere, kadınlarla birlikte olmak istemeleri gibi çeşitli olaylar yaşanmaktadır. Üniversite yaşamı hem mekansal hem fikirsel olarak eril bir tahakküm altında şekillenmektedir. Bu durum YÖK’ün Toplumsal Cinsiyet yönetmeliğinin kaldırılması ile de desteklenerek, üniversite içerisindeki erkek şiddetinin, tecavüzün, tacizin önü açılmaktadır.
Üniversitelerin bilim üretmesi gerekirken, bugün gericiliğin yalıtkan ve üretken bir mevzisi konumundadır. Eğitim, mevcut düzenin en büyük silahı haline gelmiştir. Toplumsal cinsiyet rollerini belirlemekte kullanılan verimli bir araca dönüşmüştür. Eşit, nitelikli ve bilimsel bir eğitim hakkımızken; ilkokul sıralarından, üniversitelere kadar gerici ve cinsiyetçi eğitimle karşı karşıyayız. İnsan emeğinin sömürüsüne dayanan bu düzende biz kadınlar çifte sömürüye maruz kalıyoruz. Üniversiteler ise bu tablonun destekleyicisi konumundadır. Özellikle Ankara Üniversitesi, tüm yüzsüzlüğüyle bu sorunu kurumsallaştırmıştır. Her geçen gün yeni bir olayla karşı karşıya kalmaktayız. Fakülte içinde başka hocalara da daha önce savcılık tarafından soruşturma açılmış ancak takipsizlik kararı verilerek olayların üstü kapatılmıştır. Okul yönetimi ve nice öğretim görevlisi ise göz yummaktadır, sessiz kalmaktadır. Bizler buradan duyuruyoruz, sessiz kalmak suça ortak olmaktır.
Veteriner Fakültesi’nde bugüne kadar akademik personeller hakkında kaç soruşturma dosyası açılmıştır ve soruşturma sonunda hangi cezalar verilmiştir? Bu konuda açıklama bekliyoruz.
Hız kesmez bir biçimde karanlığa sürükleniyoruz. Eğitim daha da gericileşmekte, kadın cinayetleri artmakta, taciz-tecavüz olağanlaşmış bir duruma sürüklenmektedir. Bizler üniversite öğrencileri olarak bu duruma son deme zamanının geldiğini düşünüyoruz. Eşit, güvenli bir üniversite istiyoruz! Sessizliğin içinde boğulmayacağız! Tecavüze uğrarken bağırmadığı gerekçesiyle haksız bulunan Sinem ve tecavüz edilip, öldürülen Şule Çet gibi tüm kadınlarımızın çığlığı olacağız. Sizlerden de sesimize ses, gücümüze güç olmanızı istiyoruz.”