Göçmen Karavanı – Ayşe Tansever

Göçmenler meclisler kurmuşlar ve sorunlarını neredeyse tam katılım ile aralarında tartışıyorlar. Kararlar üretmeye çalışıyorlar. Günlük yaşamlarını demokratik bir şekilde karara bağlayıp çıkış arıyorlar.

Meksika’da ABD sınırına dayanan göçmen karavanı günlerce dünya basınının gündemindeydi. Sonra nedense birden haberler kesildi. Haber niteliğini mi kaybetti? İnsanlar geri mi döndüler? Ne oldu? Nedir bu suskunluk?

Hayır, hiçbiri değil. Göçmenler hala sınırda çok kötü koşullarda perişan halde bekliyorlar. Yardım kurumlarının sağladığı imkanlarla ölüm kalım mücadelesi veriyorlar. Hatta ABD güçlerinin elinde biri 8, diğeri 9 yaşında iki tane çocuk ne olduğu henüz bilinmeyen hastalıktan öldü. Geri dönme koşulları yok, bekleşiyorlar.

Bu insanların geriye vatanlarına dönmesi olanaksızdır. Ana vatanları Guatemala, Honduras ve El Salvador yaşanmaz durumdadır. Bu üç ülkede de gerici iktidarlar var. El Salvador’da devletin destek verdiği ABD beslemesi paramiliter güçler sokakta kol geziyorlar. Honduras’ın başkanı, 2009’da seçilmiş başkan Zela’ya darbe yapıp yasa dışı yolla koltuğuna oturdu. Guatemala’da baskıcı yolsuz bir iktidar var. Bizzat bu iktidarlardan kaçıyorlar.

Onları göçe zorlayan nedenler düzelmiş değildir. Hala açlık, yoksulluk devam ediyor. İklim değişikliği beslenme olanaklarını ellerinden almış, topraklarında yaşayamıyorlar, kentlerde iş bulmak imkansız ve yakın zamanda düzelme durumu yok.

Göçmenler meclisler kurmuşlar ve sorunlarını neredeyse tam katılım ile aralarında tartışıyorlar. Kararlar üretmeye çalışıyorlar. Günlük yaşamlarını demokratik bir şekilde karara bağlayıp çıkış arıyorlar.

Bu nedenle on bin insan dört karavana doluştular ve otuz bin kilometre kuzeydeki ABD’ye siyasi göçmen müracatı yapmak için çoluk çocuk yollara döküldüler. Bir ay içinde sınırları geçip Meksika’ya vardılar. Meksika sınırını geçmek için büyük bir savaş verdiler. Ordu güçleri kendilerine saldırdı ama ellerindeki son bazı eşyalarını kaybetseler de Meksika’dan içeri girdiler. Sonra da ABD sınırına dayandılar.

ABD başkanı, ülkelerindeki terörden kaçan bu insanlara “terörist” dedi ve almama kararında direniyor. Güneyden ülkesine girişleri engellemek içinde sınıra bir duvar örme kararı aldı. Bunun için 5 milyar dolara ihtiyaç var. Fakat 2019 bütçesinden demokratların engellemesi nedeniyle bu parayı çıkaramadığı için ABD devlet sistemi kapanmış durumda. Yazıyı kaleme aldığımız sıralarda da Trump tüm güney sınırını kapatmaya kadar işi vardırabileceği açıklamasını yaptı. Yani Karavan göçmen sorunu ABD politik yapısını sallar duruma bile geldi. Meksika eski başkanı da silahlı göçmenlerin girişini engelleyemediği için sorunu yeni başkan AMLO’ya bıraktı.

AMLO sol görüşlü bir başkan olarak daha insancıl davranmanın yollarını aradı. Başkanlık koltuğuna oturduğu gün göçmenlerin geldiği El Salvador, Guatemala ve Honduras iktidar yetkilileri ile buluşup ortak bir Kalkınma Planı’na imza attılar. Her ülkenin kendi ekonomik gücüne göre vereceği paralarla oluşturulacak bir fon ile Meksika’nın güneyinde bir ekonomik alan kurulacak. Yapılacak fabrikalar ile bu insanlara iş alanı yaratılacak, bölgede aileleri ile barınabilme olanakları sağlanacaktır.

Bu 4 ülkenin anlaşması özünde bu insanların gerçekten ülkelerindeki zor yaşam koşullarından kaçtıklarının kabul edilmesi anlamına gelir; ayrıca göçmenlik sorununa gerçekçi bir çözüm getirebilir. Elbette asıl çözüm insanları göçe zorlayan koşulların ortadan kaldırılması yani söz konusu ülke politikalarının emperyalist soygun sisteminden kopması ile mümkündür. Ve dünyada bildiğimiz 250 milyon göç eden insan düşünüldüğünde bu sorun artık sistemi çok zorlayan bir sayıya ulaşmıştır.