Bu sahneler tam da Dickensvari bakış açısını, yani yukarı tabakaya ait okuyucunun/izleyicinin, aşağı tabakaya mensup bireyin başına gelenleri, olayları…
Otobüs filmi ise her ne kadar bu gerçekliğe temas ediyor gibi görünüyor olsa da en saf haliyle alıntıladığı nokta gerçeklik değil, tam tersine yabancılaşma…