Kezban Konukçu: “İktidar yeni tasarı ile güvencesizliği büyütüyor”

DİSK Dev-Turizm İş Marmara Eğitim Uzmanı Kezban Konukçu, kanun teklifini ayrımcı ve güvencesiz çalışmanın yasalaştırılması olarak değerlendirip “İşsizliğe çözüm safsatasıyla yeniden kıdem tazminatımıza el atmaya çalışıyorlar.” dedi.

İktidar tarafından gündeme getirilen İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri tamamlandı.

Kabul edilen teklife göre, belirli süreli iş sözleşmesi, işçinin 25 yaşını doldurmamış veya 50 ve daha yukarı yaşta olma koşulunu sağlaması kaydıyla, mevcut koşullar aranmadan yazılı yapılabilecek. Önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’na getirilmesi beklenen bu kanun teklifinin ne getirip ne götüreceğini DİSK Dev-Turizm İş Sendikası Marmara Bölge Şubesi Eğitim Uzmanı Kezban Konukçu’ya sorduk.

Nedir bu kanun teklifinin anlamı?

Bu teklife göre 25 yaşını doldurmamış veya 50 ve üzeri kişiler için yürürlükte olan koşullar aranmadan belirli süreli iş sözleşmeleri yapılabilecek.

Belirli süreli iş sözleşmesinde, sözleşme süresinin sonunda tarafların birbirine bildirim yapma zorunluluğu yoktur ve dolayısıyla kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

İktidar uzun zamandır sermayenin çıkarları doğrultusunda kıdem tazminatının fona devredilerek ortadan kaldırılmasını planlamaktadır. En son pandeminin ortasında haziran ayında, işçiler açlık mı işsizlik mi ikileminde kıvranırken bu konu gündem olmuştu. Ama bizler tarafından ciddi bir direnç ortaya konunca mesele gündemden düşürülmüştü. Maalesef görüyoruz ki iktidar, sermayenin çıkarlarını koruma noktasında her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Şimdi de “işsizliğe çözüm” safsatasıyla yeniden kıdem tazminatımıza el atmaya çalışıyorlar.

İşsizliğe çözüm ile bu teklifi ilişkilendirebilir miyiz gerçekten? Bu kayıt dışı çalışmayı özendirme anlamına gelmiyor mu?

Aynen öyle. Bu kanun teklifiyle 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üstü işçilerin kölelik koşullarında güvencesiz çalıştırılması yasalaştırılmış olacak. Kayıtsız çalıştırmayla bunu zaten yapanlar kayıtlı ve yasal olarak kölelik koşullarını uygulayabilecekler. Güvencesiz çalıştırılmanın her geçen gün derinleştiği günümüzde bu yasa teklifini, sermayenin işçi sınıfına dönük saldırısının bir parçası olarak görmek gerekiyor. Örgütsüzleştirme ve taşeronlaşmayla bir noktaya gelen bu saldırılar, fiili durumların yasalaştırılmasını ve son kalan haklarımızın da ortadan kaldırılmasını hedefliyor. Kıdem tazminatı bir işçinin geleceğe dair güvencesidir. Bunun da ortadan kalkması durumunda her türlü kölelik koşulu sınıfa dayatılabilecektir.

Bu kanun tasarısı aynı zamanda ciddi anlamda ayrımcıdır. 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin ayrı bir kategoride ele alınmasının akılcı hiçbir açıklaması yoktur. 25 yaş altı gençlerde işsizliğin %30’a dayandığı günümüzde bu tasarı sorunu daha da derinleştirecektir. 50 yaş üstü içinse durum daha da vahimdir. Zaten 50 yaş üstü işçilerin iş bulması ciddi bir sıkıntı iken işverenler bu yasaya dayanarak hiçbir hakkını ödemeden işçileri kolayca işten çıkarabilecek ya da kölece koşulları dayatabilecek.

Siz bir işçi sendikası olarak ne yapacaksınız bu düzenlemeler karşısında?

Biz esnek çalışma adı altında işçilerin güvencesizleştirilmesine karşı mücadeleyi büyüteceğiz. Ekonomik krizin derinleştiği, alım gücümüzün düştüğü, işsizlikle ve açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığımız bu aşamada direnmekten ve dayanışmayla mücadeleyi büyütmekten başka çaremiz yok.